Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1126 E. 2021/1050 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1126
KARAR NO: 2021/1050
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2021
NUMARASI: 2021/241 D.İş – 2021/245 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
İhtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin verilen kararın ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, müvekkili firmanın 29 yıldır … bayii olarak çalıştığını, taraflar arasındaki en son güncellenmiş ”… Türkiye AŞ. Bayilik Sözleşmesi” ve ”… Türkiye A.Ş. Yetkili Servis Sözleşmesi”nin 01/04/2019 tarihinde imzalandığını, müvekkili firmanın yöneticisi … hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve mahkumiyet kararı verildiğini, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca mahkumiyet kararının bozularak infazının durdurulduğunu, karşı tarafın taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesinin 46.maddesinde ve Yetkili Servis Sözleşmesinin 52.maddesinde yer alan hükümlere göre müvekkili şirket temsilcisi hakkındaki mahkumiyet kararını gerekçe göstererek 04/01/2021 tarihinde fesih ihbarında bulunduğunu, fesih ihbarının tebliğden üç ay sonra geçerli olacağını bildirdiğini, ihbarnamenin 06/01/2021 tarihinde müvekkili firmaya tebliğ edildiğini, müvekkili firma tarafından karşı tarafa, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun incelemesinin sonucunun özel hukuk açısından beklenmesi gerektiğini, bu nedenle feshin ertelenmesi gerektiğini ifade eden cevap verildiğini, ancak müvekkilinin bu talebine herhangi bir olumlu cevap verilmediğini ileri sürerek açılacak dava sonunda, nihai karar verilene kadar sözleşme ilişkisinin kesilmesi nedeniyle geçecek sürede müvekkili firmanın otomobil satışı alanında 68 yılda, … bayiliği anlamında 29 yılda inşa ettiği müşteri ilişkilerinin zarar görmemesi için şimdilik fesih ihbarının aslıya alınarak … Türkiye A.Ş.Bayilik Sözleşmesi ve … Türkiye A.Ş.Yetkili Servis Sözleşmesi’nin dava sonucuna kadar devamına yönelik “düzenleme amaçlı” ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talebi incelendiğinde; karşı tarafı, fesih iradesini ortaya koyduğu bayilik ve yetkili servis sözleşmeleri ile sanki feshetmemiş gibi bağlı olmak mecburiyetinde bırakacak, sözleşme hürriyetini ortadan kaldıracak şekilde tedbir kararı verilemeyeceği,Fesih ihtarı haksız ise, karşı tarafın haksız feshin hukuki sonuçlarına katlanacağı (cezai şart, portföy tazminatı gibi), feshin haksız olup olmadığının da yargılama sonucu anlaşılabileceği, mevcut durumda tedbir isteminin hem yaklaşık ispat koşullarını sağlamaması hem de talebin ihtiyati tedbire konu olabilecek bir husus olmaması sebebiyle yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili; düzenleme amaçlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin doğrudan ve dolaylı olmak üzere 200 çalışanının bulunduğunu, 25 yıllık birikim söz konusu olduğunu, bayilik ilişkisinin kesilmesi halinde telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacağını, karşı tarafın sözleşmeyi fesihte haksız olduğunu, mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın niteliği dikkate alınmadan karar verildiğini, feshin geçersiz olduğunun ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti davası açacaklarını, fesih kararında ısrar edilmesinin Rekabet Hukuku bakımından hakim durumun kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, HMK.389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir isteğine ilişkindir. HMK 389/(1).maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbir kararı verebilmek için uyuşmazlık konusunun tedbire elverişli olması gerekir. Talebin sonucu itibarıyla, ihtiyati tedbirin mahiyetini aşacak nitelikte olmaması gerekir. Yargıtay 19. HD’nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: “Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.”denilmiş,uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta ;davalı tarafın sözleşmeyi feshinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenerek sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla devamına karar verilmesi talep edilmektedir. Sözleşmenin feshi iradi bir bildirim olup ;sözleşmenin feshi haksız ise ,haksız fesih bildirimi yapan sonuçları ile sorumludur. Davalının fesih bildiriminin haksız olup olmadığı yapılacak yargılama sonucu belirlenecektir. Dava neticesi verilecek hükümle elde edilecek sonucu temin eden hususta ihtiyati tedbir kararı da verilemez. Davacı tarafın talebi HMK 394 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı verilmesi koşullarına uygun olmadığı,sözleşmenin ihtiyati tedbir yoluyla sürdürülmesi istemine ilişkin olduğu,ihtiyati tedbir kararıyla sözleşmenin sürdürülmesine karar verilemeyeceği gözetildiğinde istemin reddi usul ve yasaya uygun bulunarak, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/07/2021