Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1095 E. 2021/988 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1095
KARAR NO: 2021/988
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2021
NUMARASI: 2020/328 Esas 2021/272 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkili Bankanın Bahçelievler/İstanbul Şubesi ile davalı borçlu … Tic.Ltd.Şti. arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı …’ın da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan krediden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine, asıl borçlu olan firmaya ve kefile Bakırköy … Noterliği’nin 13.06.2019 tarihli … yevmiye sayılı ihtarname keşide edilmesine rağmen, borcun ödenmemesi üzerine, davalılar hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla; davalıların icra takibine yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmelerine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligat çıkartılmasına rağmen davaya süresi içerisinde cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece;davalı kefilin 1.555.000-TL’ye kadar kefaletinin bulunduğu, bu kefaletin TBK’nun 583 ve onu takip eden maddesine göre usulüne uygun düzenlendiği, bilirkişi raporunun taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve banka mevzuatına uygun olarak tanzim edildiği ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın 232.640,47- TL asıl alacak, 16.848,51- TL işlemiş faiz ve 842,43- TL bsmv olmak üzere toplam 250.331,41 TL üzerinden kısmen iptali ile, takip tarihinden itibaren 232.640,47 TL asıl alacağa işleyecek yıllık %53,50 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanması şeklinde takibin devamına, fazla istemin reddine,alacak likit olduğundan, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, taraflar aleyhine arabulucuk giderlerinin red ve kabul oranına göre yükletilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; kararın temerrüt faizi ile buna bağlı BSMV’nin yanlış hesaplanmasından kaynaklandığını, talep edilen tutar ile mahkemenin belirlediği alacak arasındaki yaklaşık 7.000-TL’lik farkın sebebinin mahkeme tarafından gerekçeli kararda belirtilmesi gerekirken bunun yapılmamasının kararın kaldırılma sebebi olduğunu, müvekkili bankanın zamanında ihtarname keşide ettiğini, davalının temerrüde düşürüldüğünü, bu nedenle kararın aleyhe olan kısmının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının asıl alacak talebi tamamen kabul edildiğinden istinafa konu uyuşmazlık ,temerrüt faizi hesaplamasından kaynaklanmaktadır. Kredi borcuna uygulanan akdi faiz %27,50 orandadır. Genel kredi sözleşmesinin temerrüt faizine ilişkin 10.5 maddesinde “Müşteri’nin kredi borcunu… alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren banka’ca borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faizi ödeneceği” kararlaştırılmıştır. Davacı banka tarafından kredi hesabının 27.5.2019 tarihinde kat edilerek asıl borçlu ve kefile kat ihtarnamesi gönderildiği, davalılara gönderilen kat ihtarının 14/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarda verilen 7 günlük süre sonunda davalıların 21/06/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri anlaşılmaktadır.Hesap kat tarihinde davalı-borçlular henüz temerrüde düşmediklerinden akdi faiz işlemeye devam edecek alacaklı da bu akdi faizi ana para ile kapitalize ederek asıl alacağına temerrüt faizi talep edebilecektir. Ancak davacı bankanın hesap kat tarihindeki asıl alacağına kat tarihi olan 27.5.2019 tarihinden itibaren %66 oranında temerrüt faizi hesaplayarak icra takibine geçerek tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı alacaklı tarafından icra takibinde 232.640,07-TL asıl alacak, 24.110-TL ( 27.5.2019- 22.7.2019 tarihleri arası %66) temerrüt faizi ve 1.205,50-TL bsmv olmak üzere toplam 257.955,97-TL üzerinden takip başlatılmıştır. Davacı banka tarafından anılan krediye uygulanan faiz oranından daha fazla oranda cari faiz uyguladığına ilişkin belge sunulmamıştır.Bu nedenle cari faizin iki katı üzerinden yapılan hesaplama doğal olarak daha az sonuç verecek olup takip talebindeki farkın bu nedenle ve akdi faiz uygulanması gereken döneme temerrüt faizi hesaplaması nedeniyle oluştuğu bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından icra takibindeki talep ile bilirkişi hesaplaması arasındaki işlemiş faiz farkının gerekçesinin açıklanmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Temerrüt faizi oranının %53,50 den daha fazla olması gerektiğine ilişkin istinaf nedeni ileri sürülmemiştir. İlk derece mahkemesince ,bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verildiği anlaşılmakla gerekçedeki bu eksiklik sonuca etkili görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle,istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla,istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021