Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1088 E. 2021/1400 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1088
KARAR NO: 2021/1400
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/455 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, müvekkili şirket ortaklarının davalının beyan ve taahhütleri üzerine Türkiye’de davacı şirketi kurduklarını, davalının yapılacak işlerin aksamaması, kendi tecrübelerinden yararlanılması için şirket adına kendisine vekalet çıkarılmasını talep ettiğini, davalının şirket ortaklarından sürekli para talep ettiğini, müvekkili şirket ve ortaklarının davalı ile yaptığı ticaret sebebiyle hiçbir gelir sağlayamadığını, davalının vekalet görevini kötüye kullanarak ve diğer davalı şirket ve yetkilileri ile işbirliği içerisine girerek kendilerini aldattıklarını tespit ettiklerini, bu nedenlerle davalı tarafından vekaleten satın alınan, … Mah. … Sok. No:… Ulus/Bartın adresinde bulunan ve mülkiyeti Müvekkil şirkete ait 8 adet 125 metreküp kapasiteli kereste kurutma fırını, 2 adet 1.500.000-Kcal/saat kapasiteli kızgın su kazanı ve 1 adet Weinig Powermat 600 model otomatik planya profil makinesi hakkında, HMK’nın 389 vd. uyarınca karşı taraf dinlenmeden ve öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı ile yediemine tevdiine karar verilmesini, davanın kabulü ile şimdilik 260.000 USD değerindeki zararın işlemiş avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, dava konusu 8 adet 125 metreküp kapasiteli kereste kurutma fırını, 2 adet 1.500.000 Kcal/saat kapasiteli kızgın su kazanı ve 1 adet Weinig Powermat 600 otomatik planya profil makinesinin tarafına teslimini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının amacı para alacağını teminat altına almak olduğuna göre, HMK 33 üncü maddesindeki “uygulanacak hukuk normunun resen hakimce tespit edilmesi ve uygulanması hakime aittir” ilkesi gereğince talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gerekli olduğu, ayrıca dava konusu alacak istemi olduğuna göre, HMK 389 maddesi gereğince ihtiyati tedbirin sadece “uyuşmazlık konusu hakkında” verilebilmesi karşısında talebin ihtiyati tedbir olarak kabul edilebilmesinin mümkün olmadığı, (HGK`nun 2013/21-1791 Esas 2013/1676 Karar sayılı kararı) bu itibarla davacı vekilinin talep ettiği davalı şirketin mevcut malvarlığı dava konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davanın tazminat ve taşınır davası niteliğinde olduğunu, uyuşmazlık konusu malların davalı tarafından müvekkil şirketin banka hesabından çekilen para ile vekaleten satın alınmasına rağmen hiçbir zaman Müvekkil şirketin uhdesinde bulunmaması, işbu malların hileli işlemlerle davalı şirketin fabrikasında kullanılması, davalıların şimdiye kadar sergiledikleri tutum ve davranışları sebebiyle ve müvekkil şirket yetkililerinin Suudi Arabistan vatandaşı olması,pandemi nedeniyle uzun süreden bu yana Türkiye’ye ulaşım sağlayamamaları gözetilerek kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 389.maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, taraf şirketler arasında taşınırların mülkiyeti konusunda ihtilaf bulunduğu ,Ulus Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/381 hazırlık numaralı evrakında karşılıklı şikayetler neticesinde başlatılan soruşturmanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket vekili de duruşmada alınan beyanında,davacı taraf müvekkilime ait mallara usulsüz olarak el koyduğu, soruşturmanın Ulus CBS 2021/381 soruşturma nolu dosyada devam ettiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.Anılan dosya da davalı şirket de şikayetçi konumda olup ,tutulan tutanaklardan makinelerin halen davacı şirket işletmesinde kullanıldığı tesbit edilerek tutanağa bağlanmıştır. Davacı vekili makinelerin müvekkili şirkete ait olduğunu ileri sürerek teslimini talep etmekte ise de ; davalıların işbirliği içinde olup olmadıklarını ,tarafların haklılığı yapılacak yargılama neticesinde belirlenecektir.İlk derece mahkemesince Ulus CBS 2021/381 soruşturma nolu dosyasının neticesinin beklenmesine karar verilmiştir.Menkullerin davacıya tesliminin davanın konusu olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki gerekçesi yerinde değildir. Ancak,ihtiyati tedbir talebinin konusu aynı zamanda dava dilekçesindeki talep sonucuyla da örtüşmektedir.Hüküm sonucunu elde edecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gözetilerek sonucu itibariyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararına karşı ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/09/2021