Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1054 E. 2021/996 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1054
KARAR NO: 2021/996
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2019/464 2021/177
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalının davacı şirketle arasında yaklaşık 7 yıl boyunca devam eden iş ilişkisi, davalının davacı şirketin tüm stratejik satış politikaları, kar marjı, alt üst bağlantı limiti, müşteri çevresi, üretim sırları hakkında kendisine açıkça bilgi edinme imkanı sağladığı, davalıdan alınan rekabet etmeme taahhüdünün hukuken geçerli olduğu,davalının davacı şirkette satış müdürü olarak çalışmaktayken rakip firmada işe girdiği ve davacı şirketten ayrıldıktan sonra dahi davacı şirketin müşteri portföyü konumunda olan bayileri ile rekabet yasağı taahhüdüne aykırı şekilde iletişime geçmek için davacı şirket çalışanlarından yardım talep ettiğini, davalının davacı şirketten ayrılmasının hemen akabinde davacı ile aynı iş bu durumun sektörde davacı şirket bünyesinde deneyim kazanmış birinin rakip firmaca istihdam edilmeye başlanması şeklinde basit bir iş değişikliği olmadığını ileri sürerek şimdilik cezai şartın 5.000-TL’lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, kanun koyucunun rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesini 2 durumun birlikte var olması şartına bağladığı, buna göre; işçinin üretim sırları veya işverenin işleri hakkında bilgi sahibi olabilme imkânı yahut müşteri çevresi hakkında bilgi edinme olanağı bulunmalı ve bu şarta ek olarak ayrıca işveren bu bilgilerin kullanılması sonucunda işverenin zarar görme ihtimalinin bulunması gerektiği,işverene ait bilgilerin kullanılması; işverene ait kazançlarda yahut müşterilerden gelen sipariş sayısında maddi bir düşüşe neden oluyorsa önemli bir zararın varlığından söz edilebileceği,iş akdini sonlandırıldıktan sonra telefon içeriklerinin incelenmesi, içeriklerin nasıl elde edildiğinin belli olmaması karşısında bu şekilde elde edilen delilin hukuka aykırı delil olduğu, hükme esas alınamayacağını, öncelikle görevsizlik kararı verilerek dosyanın iş mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonra sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK’nun 6. bölümünde yer alan 444. vd maddelerinde düzenlendiği,7036 sayılı kanun gereğince TBK nun 2.kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren arasında, iş ilişkisi nedeniyle doğan uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, davanın ticari dava olmadığı, gerekçesiyle , HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi’nin güncel nitelikte olan ilamlarının, Yargıtay’ın artık yerleşik hale gelmiş içtihatlarıyla örtüşmekte olup, Yargıtay HGK’nun emsal kararı uyarınca da davada görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, rekabet yasağına ilişkin taahhütten kaynaklı olarak çıkan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemeleri’nin görevli olduğu noktasında bir tereddüt bulunmadığını, belirterek,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasına dayalı olarak sözleşmede öngörülen ceza koşulunun tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı 12.10.2017 tarihli, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesindeki iş mahkemelerinin görev alanına ilişkin düzenlemeye dayandırılmıştır.7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde, “(1) İş mahkemeleri;…. 6098 sayılı TBKnun ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,.. ilişkin dava ve işlere bakar.” denilmiştir.Anılan düzenleme ile mülga 5521 sayılı kanun’un 1. maddesinden farklı olarak, iş kanunu kapsamında kalmayan ve sadece TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümlerine tabi çalışanlara ait uyuşmazlıklar da iş mahkemelerinin görev alanına alınmıştır. Gerek 5521 ,gerekse 7036 sayılı kanunun iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen hükümlerde sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakma görevini iş mahkemelerine vermiştir. Aralarındaki fark, İş Kanunu kapsamında kalmayıp sadece TBK’nın hizmet sözleşmesine tabii olanlara ilişkin sözleşmelerden kaynaklı hukuk uyuşmazlıklarının da iş mahkemesinin görev alanına alınmasından ibarettir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan düzenlemenin, TTK’nın 4/1.c maddesini ortadan kaldırdığından söz edilemez.Ticari davaları düzenleyen TTK’nın 4/1-c maddesi gereğince, işçinin rekabet yasağına ilişkin TBK’nın 444 ilâ 447. maddelerinde düzenlenen uyuşmazlıklar mutlak ticari dava olup, bu tür dava ve uyuşmazlıklara ticaret mahkemelerince bakılması gerekir. Mutlak ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığa ticaret mahkemesince bakılması gerekirken, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görüldüğünden kararın kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/464 Esas-2021/177 Karar sayılı ve 16/02/2021 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-3 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/06/2021