Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1018 E. 2021/999 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1018
KARAR NO: 2021/999
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2018
NUMARASI: 2016/679 Esas 2018/33 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Müvekkili şirketin davalı ile akaryakıt toptan satış sözleşmesi bulunduğunu, davalının davacıya ait depolardan ürün çekme taahhüdü bulunduğunu, sözleşmenin 5.2.1. Maddesinde aylık çekiş programında sapma olduğu taktirde ek ödeme yapılacağının düzenlendiğini, davalının Mart 2015 tarihindeki taahhüt ve taleplerine göre eksik çekilen miktar olan 117,882m. ton motorinin Nisan ayına aktarıldığını ve Nisan ayı aylık baz talebine -%10 otomatik revizyon uygulanmak sureti ile davalının Nisan ayı için talebinin belirlendiğini, sözleşme uygulamalarının 5.3 maddesine göre bir önceki aydan aktarılan tahsis bakiyelerini takip eden ayların aktarılamadığını bu sebeple Mart ayından aktarılan tahsis bakiyelerini de içeren Nisan ayı bakiyesine satış uygulaması sözleşmesine göre ek ödeme söz konusu olduğunu, davalıdan 12.495,41-TL tutarında ek ödeme alacağı için fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının faturayı iade ettiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine icra takibi de yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek fatura bedeli olan 12.495,41-TL nin temerrüt tarihi olan 10/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunduklarını, esasa dair itirazlarında da kendilerine gönderilen ek ödeme faturasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, satış uygulamalarının dayatma sözleşme niteliğinde olduğunu, alıcıya pazarlık imkanı vermediğini, haksız ve hukuka aykırı işlemin bağlayıcı olmayacağını, ayrıca dava konusu faturanın davacıya iade edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasında, akaryakıt alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki olduğu, davacının sözleşme kapsamında davalıdan 12.495,41-TL alacaklı olduğu, davalı tarafından bu bedelin dava açıldıktan sonra 16/05/2017 tarihinde ödendiği gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı dava açmakta haklı olduğundan davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; yetkisiz mahkemece davanın karara bağlandığını ,müvekkili şirketin yerleşim yeri mahkemesi olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin faturadaki borç miktarından sorumlu olmadığını, davacı tarafın 2015 yılı akaryakıt satış uygulaması adı altında ek ücret talep ettiğini, ancak davacı yana 2015 yılı akaryakıt satış uygulamalarına ilişkin olarak bilgi verilmesine dair ihtarname keşide edilmesine rağmen hiçbir şekilde bilgi verilmediğini, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklanan alım taahhütlerine aykırılık nedeniyle ek ödeme talebine ilişkin alacak davasıdır. Davacı vekili 12/10/2017 tarihli celsede dava konusu 12.495,41-TL alacağın davadan sonra 16/05/2017 tarihinde davalı tarafından ödendiğini beyan ederek ödeme dekontunu sunmuştur. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında akaryakıt alım satımından kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, bilirkişi raporu ile dava konusu ek ödeme faturasının davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davalının sözleşme konusu edimlerini yerine getirmediği,taraflar arasında,davacının sözleşme kapsamında davalıdan 12.495,41-TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davacı vekili mal alımı yapabilmek için fatura bedelinin ödendiğini ,davacıya karşı bir borçları bulunmadığını ileri sürmekte ise de ;ödeme dekontunun incelenmesinde, faturanın tarih ve numarası ile mahkemenin dava dosya numarasının belirtildiği ve dekontta ihtirazı kayıt konulmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda ödemenin rızai bir ödeme olduğu ve ödeme nedeniyle davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmaktadır. Ödemenin; itirazın iptali davası devam ederken yapıldığı gözetildiğinde davalı vekilinin borca yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dava konusu edilen alacağın ödendiği ve davanın konusu kalmadığı, HMK.nun 331.maddesi uyarınca yapılan değerlendirmede dosya kapsamı itibariyle alınan bilirkişi raporu ve ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla davacı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. 6098 sayılı T.B.K.’nun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Alacaklı-davacının yerleşim yeri Kocaeli olduğundan Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanındadır.Davalı vekili icra takibinin yapıldığı yerde davanın açılması gerektiğini ileri sürmüş ise de itirazın iptali davasının icra takibinin bulunduğu yerde açılmasını gerektiren yasal düzenleme bulunmamaktadır.Mahkemenin yetkisine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle,istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, hükümde yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021