Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/1002 E. 2021/1964 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1002
KARAR NO: 2021/1964
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2021
NUMARASI: 2020/280 Esas 2021/186 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/12/2021
Milletlerarası yetki itirazının kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili tarafından sigortalanan dökme buğday yükünün donatanının … Ltd, işleteninin … Ltd. Şti. olduğu … IMO numaralı … bayraklı … gemisine yüklendiğini, daha sonrada geminin tahliye limanı olan Trablus/Lübnan’a doğru seferine başladığını, ancak 29/07/2018 tarihinde Kırım açıklarında Karadeniz’de battığını ve yükün tam zayi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin 819.705,52-USD tutarındaki sigorta tazminatı ödemesini sigorta ettiren yük ilgililerine yaptığını, … gemisinin donatanı olan … Ltd’nin sigorta poliçesi kapsamında koruma ve tazmin sigortacısı olan … Ltd tarafından sigortalandığını, sigorta poliçesinin 28/05/2017 ve 28/05/2018 tarihleri arasında geçerli olduğunu, müvekkilinin davaya konu zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, … Limited Şirketi’nin Lodestar’ın ad ve hesabına işlem yaptığını ve husumet ehliyetine havi olduğunu belirterek müvekkili tarafından sigortalıya ödenen tazminat tutarı olan toplam 819.705,12-USD’nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 2018/277 esas sırasında … gemisinin donatanı olan … Ltd, gemi işleteni … Ltd. Şti. ve davalı … hakkında açılan davada 09/09/2020 tarihli tefrik kararı ile davalı … ile ilgili davanın tefrikine karar verilerek davalı … yönünden mahkemenin 2020/280 esas sırasında yargılama devam edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava konusu ihtilafın Türkiye ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davaya konu … gemisinin … bayraklı olduğunu, gemi donatanı da … unvanlı bir yabancı şirket olduğunu, davacının Türk Mahkemelerinde Türk Hukukuna göre dava açamayacağını, müvekkilinin İngiltere’de mukim olup … sigorta poliçesi uyarınca ihtilaflara İngiliz Hukukunun uygulanacağını ve Londra Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şirketin yabancı olup, yabancılık teminatı yatırmak zorunda olduğunu, davacının aktif husumetini ispatlayamadığını, müvekkili şirketin pasif husumetinin bulunmadığını, müvekkili şirkete doğrudan dava açılamayacağını, davacının … klüpten doğan tazminat talep edemeyeceğinin Yargıtay kararları ve Türk doktrini ile ortada olduğunu, müvekkili şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini belirterek davacının yabancılık teminatı yatırmasına karar verilmesini, davanın uygulanacak hukuk ve yetki bakımından, aktif veya pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, herhalde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacı ile davalının yurtdışında bulunmaları, taşımaya konu olan … gemisinin yabancı bayraklı olması nedeniyle dava konusu uyuşmazlık yabancılık unsuru taşıdığından yetkili mahkemenin 5718 sayılı Kanuna göre tespit edilmesi gerektiği, sigorta poliçesi örneğinden … gemisinin davalı … Ltd tarafından sigortalandığı, sigorta poliçesinin de yurtdışında düzenlendiği, davalı tarafça sigorta poliçesindeki yetki klozuna göre uyuşmazlığın çözümünde Londra Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de söz konusu yetki şartının poliçenin tarafı olmayan davacıyı bağlamayacağından yetkili mahkemenin MÖHUK 46.maddesine göre belirlenmesi gerektiği, davacının tazminat talebinin, davalı ile gemi donatanı arasındaki sorumluluk sigortasına dayandığını, sigorta poliçesini düzenleyen … Limited yurt dışında mukim bir şirket olduğundan dava konusu uyuşmazlık açısından mahkemenin yetkili hale gelmesinin sigorta poliçesinin sigortacının Türkiye’de bulunan bir şubesi ya da acentesi tarafından düzenlenmiş olması koşuluna bağlı olduğu, … gemisinin sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin İngiltere/Londra bulunmakta olup sigorta poliçesinin de yurt dışında düzenlendiğinden MÖHUK 46.maddesine göre iş bu dava yönünden mahkemenin yetkisinin bulunmadığı, davalının faaliyet merkezinin bulunduğu İngiltere/Londra mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Türk Ticaret Kanunu 1478. maddesinde zararın doğrudan sigortacıdan tahsil edilebileceğinin düzenlendiğini, bu nedenle zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, yabancı tacirler nam ve hesabına Türkiye’de işlem yapanların acentelik hükümlerine tabi olduğunu, TTK m.105/2 uyarınca asillere izafeten acentelere dava açılabileceğini, bu çerçevede … şirketinin davalının acentesi olduğu ve husumet ehliyetine sahip bulunduğunu, davalı Donatan ile diğer davalı işleten şirketin yerleşim yerinin Beyoğlu- İstanbul olduğunu, HMK m.7 uyarınca dava davalılardan birinin ikametgahında açıldığından mahkemenin yetkili olduğunu, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin aktif dava ehliyetinin bulunduğunu, ödediği tazminat tutarı nispetinde tazminat talep ve dava haklarına halef olduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın davalıdan tazminini istemesinin kanundan kaynaklanan bir hak olduğunu, davalı donatanın Türkiye’de bulunmasına rağmen sigortacısının yurt dışında bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; gemi ile taşınan yükün zayii olmasından dolayı meydana gelen zararın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda; taşımada kullanılan gemi …, emtianın yükleme yerinin Rusya, varış yerinin Tripoli/Lübnan, geminin battığı yerin Kırım olduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Taşıma kullanılan gemi maliki … Ltd., işleteni … Ltd. Şti’nin adresleri equasis kayıtlarında İstanbul olarak kayıtlıdır. Bununla birlikte … Ltd.’nin Marshall Adalarında da mukim olduğu görülmektedir. Diğer taraftan poliçede tahkim kaydı bulunmakta ise de davacı sigorta şirketinin ödeme yaptığı yük ilgilileri, … Ltd. İle davalı … Limited arasındaki sigorta sözleşmesine taraf olmamaları nedeniyle poliçede yer alan tahkim kaydı davacıyı bağlamamaktadır. Bu durumda dava konusu uyuşmazlık yabancılık unsuru taşıdığından yetki itirazının 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun (MÖHUK)’a göre tespit edilmelidir. Türk Mahkemelerinin yabancı unsurlu davalarda ne zaman yetkili ne zaman yetkisiz olacağı meselesi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’da düzenlenmiştir. Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisine ilişkin MÖHUK kurallarının düzenleniş biçimi itibariyle, yabancılık unsuru taşıyan bir uyuşmazlıkta milletlerarası yetkiye sahip bir Türk mahkemesi bulunup bulunmadığının belirlenmesinde, öncelikle milletlerarası yetkiye ilişkin özel kurallara (41 ila 46. maddeler) bakılması gerekir. Söz konusu yabancılık unsuru içeren uyuşmazlığın, MÖHUK’da yer alan milletlerarası yetkiye ilişkin “özel kuralların” kapsamına girmesi halinde, bu uyuşmazlık bakımından yetkili bir Türk mahkemesinin bulunup bulunmadığı, münhasıran ilgili özel yetki kuralı çerçevesinde belirlenir. Şu halde MÖHUK’taki özel yetki kurallarının kapsamına giren bir uyuşmazlıkta, ilgili özel yetki kuralı uyarınca yetkili bir Türk mahkemesinin bulunmaması, o uyuşmazlık bakımından Türk mahkemelerinin yetkisinin mevcut olmadığı anlamına gelecektir. MÖHUK’daki özel yetki kurallarının kapsamına girmeyen uyuşmazlıklar bakımından, MÖHUK m.40’da yer alan genel kural gereğince “iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları” devreye giderecektir. (Şanlı / Emre / Figanmeşe, Milletlerarası Özel Hukuk, 9. Bası, İstanbul 2021, s.457-461) 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 46.maddesinde bir davada ileri sürülen alacak talebinin sigorta sözleşmesinden kaynaklanması halinde davaya bakmaya yetkili olan mahkemenin; sigortacının esas işyeri veya sigorta sözleşmesini yapan şubesinin veya acentasının Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi olduğu düzenlenmiş; hükmün devamında ise sigorta ettirene, sigortalıya veya lehdara karşı açılacak davalarda yetkili mahkemenin, onların Türkiye’deki yerleşim yeri veya mutad meskeni mahkemesi olduğu belirterek istisna tanınmıştır. Davacı taraf davalıya karşı ileri sürdüğü tazminat talebini davalı ile donatan arasındaki klüp sigortasına dayandırmış olduğundan yetkili mahkeme MÖHUK 46. maddesine göre belirlenmelidir. Sigorta poliçesini düzenleyen … Limited yurt dışında mukim olduğundan dava konusu uyuşmazlık açısından mahkemenin yetkili hale gelmesi sigorta poliçesinin sigortacının Türkiye’de bulunan bir şubesi ya da acentesi tarafından düzenlenmiş olması koşuluna bağlıdır. Taşımanın gerçekleştiği … gemisinin Klüp sigortacısı olan davalı sigorta şirketi İngiltere’de bulunmakta olup sigorta poliçesinin Türkiye’de düzenlendiği ispatlanamadığından MÖHUK 46.maddesine göre davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/11168 E. 2016/6547 K.; 2017/646 E., 2018/7058 K. Sayılı içtihatları). Öte yandan, TTK’nın 1478. Maddesi gereğince davacının sigorta şirketinden doğrudan talep hakkının bulunması, davacının hakkını yetkili mahkemede açacağı davada ileri sürmesine ilişkin olup, somut olayda Türk mahkemelerini yetkili hale getirmeyeceğinden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.30/12/2021