Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/993
KARAR NO : 2021/325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/185 Esas
İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2021
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 31/03/2020 tarihli ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Davacı vekili, müvekkilinin yapmış olduğu işler kapsamında davalı/borçlu ile 06.10.2017 tarihli satım sözleşmesi imzaladığını, işbu sözleşme kapsamında birim fiyatında 450-usd/m olarak anlaşıldığını, sözleşme gereği müvekkilinin alıcı/davalıya zamanında ve eksiksiz olarak teslim ettiği ürünlerin karşılığı olarak, birim fiyat olarak kararlaştırıldığı üzere KDV hariç toplam 356.764,50; KDV dahil toplam 420.982,11-usd bedelli fatura düzenlediğini, faturaların e-fatura olarak düzenlendiğini ve davalıya sistem üzerinden tebliğ edildiğini, sözleşmede davalının fatura bedellerini USD çeki ile ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı/borçlunun taraflar arasındaki sözleşme gereği borcunu KDV dahil toplam 420.982,11 USD olarak ödemekle yükümlü iken 15.01.2018 tarihinde 755.082-TL (ödeme tarihindeki döviz karşılığı 200.340,14 USD) ve 31.01.2018 tarihinde 755.082-TL (ödeme tarihindeki döviz karşılığı 199.424,77 USD) olmak üzere toplam 1.550,164-TL ödeme yaptığını, davalı/borçlunun müvekkiline yaptığı ödemeler toplamının sözleşme doğrultusunda ödeme tarihindeki kur itibari ile toplam 399.764,91 USD olduğunu, bu hali ile davalının takip tarihi itibariyle kalan borcu faiz ve masraflar hariç olmak üzere 21.217,20 USD olduğunu, davalı ile borcun ödenmesi konusunda yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığı için davalı aleyhine 09.01.2020 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafından takibe 23.01.2020 tarihinde itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek öncelikle tebligat ve duruşma yapılmaksızın, gerekirse vergi dairesi kayıtları da celbedilerek, karşı tarafın borcunun sabit olduğu ve alacağın yaklaşık delillerle ispatlandığı, alacağın muaccel olduğu ve başkaca teminatın bulunmadığı dikkate alınarak, dava değeri 25.252,24 USD (150.702,84 TL karşılığı) için, borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz konulmasına, kararın İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nde … E. sayılı dosyasından uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İhtiyati haciz talebinin dayanağı olan fatura ve sözleşme borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığından, tek başına alacağın varlığını ispatlar nitelikte olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği ve faturada yazılı bedelin ödenmediği iddiasının ise yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği ve fatura konusu alacağın varlığı ve muacceliyet şartı yerine getirilmediğinden ihtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :İhtiyati haciz talep eden davacı vekili; 06/10/2017 tarihli satım sözleşmesinden görüleceği üzere müvekkili şirket ile davalının, birim fiyatı 450-USD/m üzerinden alım-satım ilişkisi kurduklarını, davalının sözleşme gereği döviz üzerinden ödeme yapması gerekirken TL üzerinden ödeme yaptığını, fatura konusu alacağın varlığının imzalı irsaliyeler ile sabit olduğunu, sözleşmede alacağın ödenmesi için kesin vade belirlendiğini, alacağın kesin olarak ispat edildiğini, davalı tarafından yapılan ödemelerin beyan edildiğini, bakiye alacağın vadesinin geldiğini, muacceliyet şartının gerçekleştiğini, İİK 257.maddesindeki şartların gerçekleştiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalara dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmakta ise de ,salt fatura düzenlenmesi davalının borçlu sayılması için yeterli belge sayılmaz. Taraflar arasındaki sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, faturada yazılı bedelin ödenmediği iddiası ve muaccel alacağın varlığının tesbiti yargılama neticesinde belirlenecek niteliktedir. Dosya kapsamı sunulan delillerin incelenmesinde, vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın mevcut olmadığı kanaatına varılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi’nce, ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden-davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2021