Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/980 E. 2020/855 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/980
KARAR NO: 2020/855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2020
NUMARASI: 2020/261Esas – 2020/339 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/09/2020
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, İstanbul Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı, … ticaret sicil numaralı müvekkil şirket, … A.Ş’nin merkezi … Mah. … Cad. … Blok Kapı No:… Kağıthane/İstanbul olduğunu, müvekkili şirkete ait 2017-2018 dönemlerine ait ticari defterler müvekkili şirketin arşiv birimine gönderildiğini, 15/06/2020 tarihinde ticari defterlere ulaşılmak istendiğinde arşive gidildiğini ancak defterler adreste bulunamadığını, müvekkili şirketin tüm ticari defterleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakları, belirtilen adresteki arşivde olduğu bilinmekte iken, şuan bulunamadığını, söz konusu evrakların bulunması için gereken tüm çaba gösterilmişse de, ilgili evraklara ulaşılamadığını, yapılan araştırma neticesinde defterlerin taşınması anında çalınmış olabileceğinin düşünüldüğü, bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 2020/83670 Sor Numarası ile soruşturma dosyası açıldığını, defterlerin belirtilen adrese taşınması sırasında çalındığı tahmin edildiğinden, defterlerin ziyaına karar verilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu, bu nedenle TKK madde 68 fıkra son uyarınca mahkemeden 2017-2018 yıllarına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerimin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, zayi olduğu iddia edilen dava konusu 2017-2018 yıllarına ait defter, fatura ve sair belgelerin, TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen şekilde sınırlı hallerden yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afetten zayi uğradığına dair bir delil ve iddia olmadığı, hırsızlık iddiasının ise; incelenen Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesine göre, tamamen varsayım ve tahmine dayalı soyut nitelikte iddia kapsamında olduğu, hırsızlık iddiasının somutlaştırılmadığı, dolayısıyla iddia edilen zayinin ihmalden kaynaklı olduğu ve bu nedenle TTK 82/7.maddesi koşulları oluşmadığından ve zayinin ihmalden kaynaklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; Türk Ticaret Kanunu’na göre tacirin tamamen iradesi ve kusuru dışında ve de elinde olmayan nedenlerle gerçekleşen, olağanüstü ve beklenilmeyen olayların tamamı zayi olma kapsamında değerlendirilebileceğini, ticari defterlerin kaybolması nedeniyle de zayi belgesi verilebileceğini, Yerel Mahkeme’nin kararının gerekçesiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, yerel mahkemece delillerin ibraz edilmesi için süre verilmeden davanın reddedilmesi hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; TTK.’nın 82/7 maddesine dayalı zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK nun 82/7 maddesi uyarınca; “…yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa tacir zıyai öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir…” Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen zayii sebebinin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Davacı şirket yetkilisi tarafından tanzim ve imza edilen ; 15.06.2020 tarihli tutanak ile “aynı tarihte arşivde yapılan inceleme neticesinde şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamadığı ,ilgili defterlerin taşıma sırasında çalınmış veya yok edilmiş olma ihtimaline binaen ” tutanak tanzim edildiği belirtilmiştir. Somut olayda; zayi olduğu iddia edilen dava konusu 2017-2018 yıllarına ait defter, fatura ve sair belgelerin, TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen şekilde hırsızlık neticesi zayie uğradığına dair bir delil olmadığı, hırsızlık iddiasının ise; davacı şirket yetkilisinin başkaca bir delil ile doğrulanmayan tahminine dayandığı, kaybın nedeninin ve hırsızlık iddiasının somutlaştırılmadığı, dolayısıyla iddia edilen zayiinin sebebinin ve gerçekliğinin yeterli delil ile ispatlanamadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar veren ilk derece mahkemesinin hükmüne yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/09/2020