Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/97 E. 2020/119 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/97
KARAR NO : 2020/119
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2019 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/1382 D. İş-2 2019/1385 Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/01/2020
İhtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlular arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kullandırılan kredilere ilişkin borcun ödenmediğini, hesabın kat edildiğini ileri sürerek alacağı teminen borçlular hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek ilk derece mahkemesince 11/10/2019 tarihli ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin adresi Bakırköy adli yargı sınırları içinde olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ihtiyati haciz ve icra takibi öncesinde kefaletten istifa ettiğini, müvekkilinden alınan kefaletin geçersiz olduğunu, asıl borçlu şirkete müracaat edilerek temerrüt sağlanmadan müvekkili hakkında işlemlere başlandığını, kullandırılan krediler rotatif/ticari kredi olup 1 yılı aşmakla kapandığını ve yeni kredi verilirken müvekkilinden muvafakat alınmadığını,borç miktarının talep edilen tutarda olmadığını, yapılan ödemelere dair hesaplamaların hatalı olduğunu, daha önce ihtiyati haciz talebi reddedilmişken itiraz etmek yerine mahkeme yanıltılarak yeniden talepte bulunulduğunu, alacak ipotekle teminat altına alındığı halde bu hususun mahkemeden gizlendiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ek kararı ile, hesap kat ihtarnamesinin borçlulara tebliğ edildiği ve bununla alacağın muaccel hale geldiği, ihtiyati hacze itiraz edenin kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermediği, genel kredi sözleşmesinin 6.2 maddesinde “İhtilaf Halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı..” nın yazılı olduğu, İstanbul kelimesinin sözleşmeye el yazısı ile yazıldığı, alacaklının daha önce İstanbul 9 ATM’nin 2019/1332 D.iş sayılı dosyasına aynı sözleşmeyi ibraz ettiği, sözleşmenin 6.2 maddesindeki yetkili mahkemenin “…” şeklinde boş bırakılmış olduğu anlaşıldığından genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle taraflarca yetki sözleşmesi yapılmamış olduğu sonucuna varıldığı, ancak kredi verenin alacaklı bankanın Harbiye Şubesi olduğu, Harbiye Şubesinin Mahkemenin yargı alanı içerisinde bulunduğu, TBK.nun 89/1 maddesi uyarınca alacaklı bankanın şubesinin bulunduğu yerin de yetkili olduğu olması nedeniyle yetki itirazının haklı görülmediği, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK 265. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, itiraz dilekçesinde ileri sürülen itiraz sebeplerinin bu madde kapsamında kalmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi Bakırköy adli yargı sınırları içinde olduğundan yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ihtiyati haciz ve icra takibi öncesinde kefaletten istifa ettiğini, müvekkilinden alınan kefaletin geçersiz olduğunu, asıl borçlu şirkete müracaat edilerek temerrüt sağlanmadan müvekkili hakkında işlemlere başlandığını, kullandırılan krediler rotatif/ticari kredi olup 1 yılı aşmakla kapandığını ve yeni kredi verilirken müvekkilinden muvafakat alınmadığını,borç miktarının talep edilen tutarda olmadığını, yapılan ödemelere dair hesaplamaların hatalı olduğunu, daha önce ihtiyati haciz talebi reddedilmişken itiraz etmek yerine mahkeme yanıltılarak yeniden talepte bulunulduğunu, alacak ipotekle teminat altına alındığı halde bu hususun mahkemeden gizlendiğini belirterek ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir
GEREKÇE: Talep, İİK 265 vd. maddeleri kapsamında ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz isteyebilmek için İİK’nun 257/1. maddesine göre, alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre ise ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. Öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirse, genel kredi sözleşmesinin alacaklı bankanın Harbiye şubesi ile akdedildiği ve bu şubenin İstanbul adli yargı sınırları içerisinde bulunduğu, TBK 89.m. uyarınca alacaklının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğu dikkate alındığında yetki itirazı haklı görülmemiştir. Bunun yanında TBK nun 586/1. maddesi; ” Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir ” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda ihtiyati haciz talep eden banka ile … Ltd. Şti. arasında akdedilen 25/11/2016 tarihli 1.000.000- TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin itiraz eden borçlu tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, asıl borçluya kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine düzenlenen hesap kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve kefillere tebliğe çıkarıldığı görülmüştür. Borçlu kefil alacağın rehinle teminat altına alındığını ileri sürmüş ise de bu hususta herhangi bir delile dayanmadığından bu itirazı haklı görülmediği gibi, İİK 265.m. kapsamında olmayan diğer itirazları da yerinde görülmemiştir. O halde ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin verilen ek kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile, HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 30/01/2020