Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/965 E. 2022/1777 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/965
KARAR NO: 2022/1777
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2018/954 Esas 2020/198 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketten talep ettiği malzemeler için 07/12/2017 tarihinde … nolu fiyat teklifi aldıklarını, alınan bu fiyat teklifi üzerinde tarafların mutabık kaldıklarını, müvekkilinin bunun üzerine 14/12/2017 tarihinde teklifte belirtilen Iban adresine ”Spor Malzemesi Alımı” açıklaması ile avans olarak davalının talep ettiği 15.000-TL’yi gönderdiğini, ancak bu tarihten sonra yapılan tüm taleplere rağmen davalı tarafın malları teslim etmediğini,avansı da iade etmediğini, yatırılan avans miktarı kadar ürün verilmesinin kabulünee rağmen sonradan söz konusu malzemelerin başkalarına satıldığı gerekçesi ile bu taleplerinin de geri çevrildiğini belirterek davalının İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili;davacı tarafından yapılacak iş için satın alınan malzemelerle ilgili 14/12/2017 tarihinde 15.000-TL ödeme yapıldığını, 09/01/2018 tarihinde ise davacının işi iptal ettiğini bildirdiğini, davacının iddiası gibi malların teslim edilmemesinin söz konusu olmadığını, davacının yatırılan avans kadar ürün istediği hususunun da gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin işin iptali nedeni ile kazanç kaybına uğradığını, zararı olmasına rağmen ürünleri teslim almak isterlerse vereceğini belirttiğini, fakat davacının ürünleri teslim almadığını, parasını istediğini, bu ürünlerin başka yerde kullanımının mümkün olmadığı gibi satışının da mümkün olmadığını, çünkü davacı ile yapılan anlaşma üzerine alınan malzemeler olduğunu,davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte takas mahsup taleplerinin olduğunu,zararın takas ve mahsubunu isteyerek davanın reddine, aksi halde takas mahsup taleplerinin kabulüne,davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dosyaya sunulan 07/12/2017 tarihli teklif formunun tarafların kabulünde olduğu, davacı tarafından davalı tarafa 15.000-TL ödeme yapıldığı hususunda ihtilaf olmadığı, 07/12/2017 tarihli teklif formunda teslim süresinin siparişi müteakip 2-3 hafta olduğunun belirtildiği, davalı tarafından teklif formunda belirtilen süre içerisinde sözleşme konusu malların davacıya teslim edildiği veya teslime hazır olunduğunun davacı tarafa bildirildiğine dair delil sunulmadığı, Kartal … Noterliği kanalı ile davalı tarafından davacı tarafa gönderilen 19/02/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede davacı tarafından 09/01/2018 tarihinde işin iptal edildiği ve verilen avansın iadesinin talep edildiğinin davalı tarafa bildirildiği, davacı tarafın ödediği 15.000-TL’nin iadesi talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı tarafın takas mahsup ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili ; müvekkili tarafından davalıya gönderilen 19/02/2018 tarihli ihtarnamesinde, malzemelerin hazır olduğu hususunun davacıya 15/12/2017 tarihinde yapılan telefon görüşmesi ile bildirildiği hususunun açıkça belirtilmesine rağmen bu hususu dikkate almayıp, teklifin 09/01/2018 tarihinde davacı tarafından iptal edildiği gerekçesine yer verdiğini, bu gerekçenin ancak davanın reddi gerekçesi olabileceğini, mahkemece bu şekilde çelişkiye düşüldüğünü, ayrıca bahse konu ihtar içeriğinden müvekkilinin malları süresinde temin ettiğinin ve teslime hazır olduğunun karşı tarafa bildirildiğinin açıkça anlaşıldığını, tanık beyanları ile de işin davacı tarafından iptal edildiğinin belirtildiğini, davacının sözleşmeyi haksız olarak feshi nedeniyle müvekkilinde oluşan kazanç kaybının alacaktan takas veya mahsubunun gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ödenen avansın iadesi istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine İİK 67. maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.Davacı vekili, müvekkilinin davalıya spor malzemelerinin temini için 07/12/2017 tarihinde verdiği sipariş nedeniyle davalıya 14/12/2017 tarihinde 15.000-TL’yi avans olarak gönderdiğini, ancak davalının ürünleri teslim etmediği gibi avans olarak gönderilen parayı da iade etmediğini belirterek 15.000-TL’nin tahsili için icra takibine girişmiştir. Davalı vekili ise, davacı tarafından müvekkiline verilen sipariş kapsamında 15.000-TL avans ödemesi yapıldığını, siparişte belirtilen ürünlerin başka firmalardan temin edildiğini, ancak davacıdan talepte bulunulmasına rağmen ürünlerin teslim alınmadığını, siparişin davacı tarafından iptal edildiğini, ürünlerin müvekkilinin elinde kaldığını belirterek davanın reddini, aksi halde kâr yoksunluğu nedeniyle oluşan maddi zararının alacaktan takas ve mahsubunu talep etmiştir. Davalı tarafından düzenlenen 07/12/2017 tarihli teklif formundaki şartlar dahilinde davacının davalıdan muhtelif spor malzemeleri satın aldığı, davalıya 14/12/2017 tarihinde 15.000-TL’yi avans olarak gönderdiği, ürün teslimi yapılmadığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının sözleşmeden kaynaklanan teslim yükümlülüğünü süresinde yerine getirip getirmediği, davacının sözleşmenin feshinde haklı olup olmadığı, buna bağlı olarak avans olarak yapılan ödemenin davacıya iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır. TBK’nın 117/1. maddesinde muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, ancak borcun ifa edileceği günün, birlikte belirlenmesi halinde bu sürenin geçmesi ile temerrüdün gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Şayet ifanın belirli süre içinde yapılması kararlaştırılmış ise, sürenin sonuncu günü dahi borç ifa edilmiş değilse, ihtara gerek bulunmaksızın borçlu temerrüde düşer (M.K. Oğuzman – T. Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt-1, 14. Baskı İstanbul 2016). Her iki tarafın da kabulünde olan 07/12/2017 tarihli teklif formunda ürünlerin teslim süresinin 2 ila 3 hafta olduğu yazılıdır. Her iki taraf tacir olup, uyuşmazlığın ticari satımdan kaynaklandığı dikkate alındığında, davalının sözleşme ile üstlendiği mal teslimine ilişkin edimini en geç avansın yatırıldığı tarihten itibaren 3 hafta içerisinde yerine getirmesi gerekmektedir. Davalının bu süre içerisinde malları tedarik ettiği ve bu süre içerisinde davacıya ihtar göndererek davacıyı alacaklı temerrüdüne düşürdüğü hususunda bir delil bulunmamaktadır. Yine davalı, siparişin davacı tarafından 09/01/2018 tarihinde iptal edildiğini ileri sürmekte ise de bu hususu sabit kılan bir delil ibraz edilmemiştir. Bu durumda davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini, sözleşmede belirtilen sürede yerine getirmediği, davacının sözleşmeden dönerek avansı talep etmekte haklı olduğu kabul edilmelidir. Diğer taraftan davalının yoksun kaldığı kârı davacının alacağından mahsup edebilmesi için davacının sözleşmenin feshinde haksız olması gerekmektedir. Oysa davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu anlaşıldığından, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle oluştuğu iddia edilen kar kaybı kaynaklı zararın alacaktan mahsubu mümkün görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.024,65-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 256,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,45‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 22-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2022