Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/960 E. 2020/1160 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/960
KARAR NO : 2020/1160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2015/139 Esas
ADLİ YARDIM TALEP EDEN
DAVALI(Birleşen dava davalısı) : …
TALEP: Adli Yardımın Reddi / Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2020
İlk derece mahkemesince verilen 05/06/2020 tarihli ara kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı …; davalının eylemleri nedeniyle zarar görerek geçimini dahi yapamayacak duruma geldiğini, aynı konulara ilişkin fakat farklı taleplerle açtıkları davalarda, adli yardım taleplerinin kabul edildiğini,bu borçların dilekçe tarihi itibariyle 3.000.000-TL civarında olduğunu,mahkemeden daha önce geçici ödeme talebinde bulunduğunu ve taleplerinin reddedildiğini,adına kayıtlı olduğu belirtilen Mersin Akdeniz Tapu müdürlüğündeki taşınmazın pasif nitelikli olduğunu,adli yardım talebi konusunda verilen kısmi ret kararının bu nedenle yerinde olmadığını, geçici ödeme taleplerinin de savsaklandığını, 05/08/2015, 05/04/2019 ve 07/06/2019 tarihli ara kararların kaldırılarak; haklı adli yardım talebinin tam olarak kabulü yolunda karar verilmesini, … ve Dış Tic. Ltd. Şti. üzerindeki kendi şirket hisselerine davalar kesinleşinceye kadar tedbir kararı verilmesini, Davalılar … ve …üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları verilmesini, 6098 sayılı TBK 76 ve 77. maddeleri kapsamında 1.200.000,-TL tutarında geçici ödemeye karar verilmesini ve bu bedelin her türlü haciz ve icra işlemleri ile 6183 sayılı yasadan da ayrıca muaf tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; 05/06/2020 tarihli ara karar ile;benzer nitelikli davacının açtığı başkaca davalarda da ekonomik gücü itibariyle adli yardıma muhtaç olduğunun kabulü ile bu konudaki taleplerinin kabulüne karar verildiği değerlendirildiğinde 07/06/2019 tarihli ara kararın kaldırılarak, adli yardım talebinin kabulüne, davacının 6100 sayılı HMK 335/1 maddesinde belirtilen hakların tümünden yararlanmasına; zararın mevcudiyeti ve bunun davalı tarafça tazmini gerekliliği hususlarının henüz yargıya muhtaç olduğu gerekçesiyle davacının geçici ödeme talebinin reddine; uyuşmazlık konusu olmayan hususlara ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından Davalılar … ve … üzerine ihtiyati tedbir konulması taleplerinin reddine; davacının kendi şirket hisseleri üzerinde kendisi dışında bir başkasının işlem yapma kabiliyeti hukuken mümkün olmadığından … Kozmetik ve Dış Tic. Ltd. Şti. üzerindeki kendi şirket hisselerini davalar kesinleşinceye kadar tedbir kararı verilmesi konusundaki talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : 1-Davalı/karşı davacı … vekili; davacının maddi durumuna ilişkin olarak mahkemeyi yanılttığını, dava öncesinde ve sonrasında şirkete ait paraları şahsi hesabına, kızlarının, damadının ve arkadaşlarının hesabına gönderdiğini, mal kaçırma hadisesinin haciz tutanakları ile sabit olduğunu, …bank A.Ş.’den kredi çektiğini ve ödemediğini, fakirlik belgesinin davacının gerçek maddi durumuna ilişkin yanıltıcı içeriğe sahip olması nedeniyle davacı ve mahalle muhtarı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı şahsın, müvekkilinin kardeşi …’nın miras payını vekalet güvenini kötüye kullanarak 330.000-TL’ye sattığını ve parayı kendisinin aldığını ikrar ettiğini, davacının yalan ve aldatıcı bilgilerle adli yardım talebinde bulunduğunu, bu nedenlerle adli yardım kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2-Davacı/karşı davalı …; davalı …’in eylemleriyle şirketinin batırıldığını, şirketin tüzel kişiliğinin yok edildiğini, ürünleri ve teknik ekipmanlarını yağma yolu ile elde ettiklerini,davalının şirketin 2011/2012/2013 yıllarına ilişkin 215.000 Euro bedeli Alman davalı üretici MBR GMBH şirketine vermeyerek dolandırdığını, basiretli tacir sıfatı gereği borçları üstlendiğini, bu aşamaya kadar yaklaşık 2.500.000 ila 3.000.000-TL aralığında borçlarının bulunduğunu, ev kirasını, faturalarını dahi ödeyemez olduğunu, bu nedenlerle 6098 sayılı TBK 76. ve 77.maddesi uyarınca zorunlu giderlerini karşılayabilmek için talep veya takdir kılınacak bedelin dava kesinleşinceye kadar aylık ve düzenli muntazam ödemeler şekli ile tarafına ödenmesine, ilgili ödemelerin Av. … hesabına yapılmasını, İst. Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1428 esas sayılı dava ile yağma edilen tüm bedellerin yasal cezaları ve faizleri ile tarafına ödenmesini ve tahsilat sonrası tüm adli yardım kabul kararları dava harçlarını bila ikmal edeceğinden ve ayrıca kamu kurumları nezdindeki borçlara ilişkin mahkemece karar gereği hareket edeceğinden 6183 sayılı yasa dahil tüm icra ve haciz işlemlerinden muaf tutulmasına, ilgili ıslah talebi alacakları ve sair alacak ve zarar tazminat bedellerinin yasal güvenceleri bakımından tahsil kabiliyetliği nedenlerine dayalı olarak davalı … ve şirket üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı şirket ortağı …’in ivedilikle ve önkoşul olarak şirket ortaklığından ibra edilmeksizin çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Davalı vekili davacıyanın adli yardımdan yararlandırılmasına ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341’inci maddesine göre, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.”
HMK 337(2) maddesi “Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı ,tebliğinden itibaren bir haftalık süre içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebilir.”…İtiraz üzerine verilen karar kesindir”hükmünü haizdir. İstinaf yoluna başvurulabilecek ara kararları arasında adli yardım talebinin kabulüne ilişkin kararlar gösterilmemiştir.Yasal düzenlemeler gözönüne alındığında adli yardım talebinin kabulüne ilişkin ara kararları için kanun yolu öngörülmediği,yorum yoluyla kanun yoluna başvuru genişletilemeyeceğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.Davacı … Medikal Kozmetik ve Dış Tic. Ltd. Şti. üzerindeki kendi şirket hisselerine davalar kesinleşinceye kadar tedbir kararı verilmesini talep etmekte ise de; ;paydaşın mülkiyetinde ki şirket hisselerinin iradesi dışında ne gibi bir zarara uğrayacağı anlaşılamadığı gibi talep sahibince de bu hususta gerekçe gösterilmediğinden hukuki yararı bulunmadığından bu isteğin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.H.M.K.’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. davalı … ve şirket malvarlığı dava konusu olmadığından ihtiyati tedbire konu edilemez. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir.Bu sebeblerle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karara yönelik istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır.
Davacının talebi TBK’nun 76.maddesi uyarınca geçici ödemeye ilişkin olup; zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdir de hakim’in istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Geçici ödeme kararı bir ara kararı olduğuna ve hüküm ile gerektiğinde ödenenin iadesine hükmedilebileceğine göre verilen ara kararının geçici hukuki koruma kapsamın da değerlendirilmesi gerekmiş ve kanun yolu açık olduğundan başvuru esastan incelenmiştir. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir tazminat talebine ilişkin elde ki dava da ; davanın bulunduğu aşama ve davacı tarafça sunulan kanıtların geçici ödeme talebinin kabulü bakımından yeterli olmadığını tesbit eden mahkemenin delilleri takdirinde hukuka aykırılık yoktur. Buna göre ön ödeme tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş,istinaf nedenleri yerinde olmayan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 346/1 maddesi uyarınca usulden reddine ,
2-Davacı …’in istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ,
Davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar (54.40-TL) talebi halinde iadesine,
Adli yardım kararı nedeniyle davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/11/2020