Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/959 E. 2020/810 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/959
KARAR NO: 2020/810
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2020
NUMARASI: 2020/329 D. İş-2020/333 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/09/2020
İhtiyati haciz talebinin borçlu müteselsil kefil … yönünden reddine ,diğer müteselsil kefiller için kabulune ilişkin kararın ,reddine ilişkin kısmının ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili; borçlular ile imzalanan genel kredi sözleşmesi gereğince talep dışı … A.Ş.’ye … nolu hesaptan kredi hesabı tesis edilerek kredi kullandırıldığını, ancak borçluların kredi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, akdedilen sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesinden dolayı 27/09/2019 tarihinde kredi hesaplarının kat edilmiş olduğunu, borçluların müvekkili bankaya 44.535.668,85 TL borcu bulunduğunu, söz konusu borcun bütün talep ve ihtarlara rağmen ödenmediği nedeniyle borçlular hakkında borç tutarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçlu …’ın genel kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu kefaletinin teminatı olarak 60.000.000- TL’lik ipotek verdiği bu borçlu yönünden alacak ipotekle teminat altına alındığından İ.İ.K.’nın 45. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddine, borçlular …, …, … açısından talebin %15 teminat ile kabulü ile talep tutarı kadar ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen alacaklı banka vekili; borçlu …’ın, genel kredi sözleşmesi ile imza altına aldığı hükümler gereği sadece ipotek veren sıfatıyla değil müteselsil kefil sıfatı ile de borçtan sorumlu olduğunu, borçlunun bu sıfatının bertaraf edilerek ve yalnızca ipotek veren sıfatı gözönünde bulundurularak hakkında ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, alacağı rehinle teminat altına alan kefile karşı ihtiyati haciz kararı verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, red kararının usul ve yasaya aykırı olup kararın kaldırılmasını ve … hakkında da ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, İİK’nun 257 vd.devamı maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.Dosya kapsamında mevcut ipotek belgeleri ve genel kredi sözleşmesi incelendiğinde, karşı taraf borçlu … adına kayıtlı taşınmazların, banka tarafından … A.Ş.’ye(adı geçen) açılmış veya açılacak her türlü krediden,…kaynaklanan, gerek adı geçenin gerekse ipotek verenin kendisinin bankaya karşı doğmuş doğacak asaleten/kefaleten borçlarını karşılamak üzere Tuzla Tapu Sicilinin 27.12.2016 tarihli … yevmiye numaralı resmi senet ile Tuzla Merkez … parsel üzerinde 20.milyon TL,14.8.2018 tarih ve … yevmiye ile … parselde +30.milyon-TL üzerinden 1.dereceden ipotekler tesis edildiği, ipotek verenin genel kredi sözleşmesini de müteselsil kefil sıfatıyla da ayrıca imza ettiği görülmüştür. TBK nun 586/1. maddesi; ” Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir ” düzenlemesini içermektedir. İİK’nun 45/1 maddesi “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, ipotek senetleri uyarınca karşı taraf borçlu … ipotek veren olarak sorumlu olmanın yanında,müteselsil kefil olarak sorumlu olmayı da kabul ettiği ve asıl borçluya ihtarın sonuçsuz kaldığı açık olup, bu durumda taşınmaz ipoteği paraya çevrilmeden müteselsil kefilin takip edilebileceği düşünülebilir. Ne var ki, taşınmazlar, asıl borçlunun borçları yanında ipotek verenin asaleten/kefaleten borçlarının teminatı olarak da ipotek verilmiş olduğundan, ipotek verenin kefil olarak sorumlu olduğu taşınmaz ipotekleri paraya çevrilmeden müteselsil kefil olarak sorumluluğuna gidilemeyeceğinin kabulü gerekmektedir.O halde ilk derece mahkemesinin, ipotek veren müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmemiş, açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde olmayan ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz isteyen alacaklı banka vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/09/2020