Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/932 E. 2020/775 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/932
KARAR NO : 2020/775
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİH: 13/12/2019 Ek Karar
NUMARASI : 2019/1578 D.İş – 2019/1591 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ 08/09/2020
İhtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ek kararın ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilinin alacağından dolayı borçlulardan 06.07.2017 keşide tarihli 11.500-TL değerindeki 26.02.2019 ödeme tarihli bonoyu alındığını, bononun vadesi gelmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından, İİK’nun 257. Maddesi’nin aradığı şartlar gerçekleştiğinden, borçluların mallarını kaçırma kastı ortada olduğundan, borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
D.İŞ KARAR: Mahkemece, borcun rehinle temin edilmediği, vadesinin geçtiği ve ödenmediği hususları anlaşıldığından 11.500-TL tutarlı alacak için talebin kabulü ile %15 oranınına isabet eden (1.725)-TL miktarındaki teminat karşılığında borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden vekili; hacze konu senet hakkında İstanbul …. Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, hacze konu senet hakkında İst.Anadolu 4. Tüketici Mahkemesinin . 2018/208 esas sayılı dosyası ile senedin ödenmemesine, 3.kişilere temlik edilmemesine yönelik tedbir kararı verildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR : Mahkemece,somut olayda süresinde borca itiraz yapıldığı,ihtiyati haciz kararına dayanak İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi’nin 2018/208 sayılı dosyası ile senedin ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmakla itirazın kabulü ile mahkemenin 2019/1578 – 2019/1591 değişik iş karar numaralı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz talep eden vekili;COVID-19 salgını sürecinde işbu dosya karara çıkarıldığı, 15.06.2020 tarihine kadar icra işlemleri de durdurulduğundan karşı taraf aleyhine herhangi bir olumsuz durumun oluşmadığı,duruşmalı olarak gerçekleştirilmesi gerekirken dosya üzerinden karar verildiği,kararın somut ve açık bir gerekçesi olmadığını, bu sebeplerle kararın usulden bozulmasını, haksız ve hukuka aykırı olarak itirazın kabulüne karar verildiğinden ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : İhtiyati haciz kararına itiraz üzerine mahkemece duruşma günü belirlenmiş,alacaklı itiraza cevaplarını sunmuş , ancak duruşma tarihi itibariyle COVİD 19 nedeniyle taraflar duruşmaya katılmamışlar ,mahkemece dosya üzerinde inceleme yapılarak istinafa konu karar verilmiştir.İİK 265/4-son maddesi her iki taraf gelmese de evrak üzerinde karar verilebileceği düzenlendiğinden acil işlere ilişkin ek kararın adil yargılama hakkını ihlal ettiğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.İtiraz eden borçlu tarafından İst. Anadolu 4.Tüketici Mahkemesinin 2018/208 esas sayılı dava dosyasında ; senetlerin davalı ….AŞ ile imzalanan gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle teslim edildiği ,inşaatı durduran davalının 17 adet senedi tahsil için bankaya teslim ettiği,anılan dosyada tüm senetlerin tahsil edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği, ileri sürülerek ihtiyati tedbir kararı sunulmuştur.İhtiyati haciz kararına konu senedi de içerecek şekilde her biri 11.500-TL bedelli lehdarı ….AŞ olan senetlerin ödenmemesi ,üçüncü kişilere devir edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkınıdaki Kanununun 3/1- ı-bendinde ise Tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya…. kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık vb sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmış,“Temel İlkeler” başlıklı 4/5 m. ise “Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda dava konusu senedin, tüketici borçlu tarafından … Tic. A.Ş konut satışı için verildiği, buna göre senedin nama yazılı düzenlenmesi gerekirken emre yazılı düzenlendiği İst.Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi 2018/208 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği gözetildiğinde uyuşmazlığın tüketici kanunu ile ilişkili olduğu ,mücerret kambiyo ilişkisinden söz edilemeyeceği bu meyanda dayanak borç senedinin “mücerret borç ikrarı” kapsamında kabul edilemeyeceği ,ihtiyati haciz isteyen alacaklı tüketici mahkemesinde açılan davada taraf değil ise de asıl davadan bağımsız olarak tüketicinin senet nedeniyle ilgili defilerini alacaklıya cirantaya karşı da ileri sürebileceği gözetildiğinde , ihtiyati hacze itirazın kabulü ile kaldırılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.İlk derece mahkemesince dosya kapsamında sunulan delillerin takdirinde isabetsizlik olmayıp ,ihtiyati hacze itirazın kabulüne ilişkin ek kararına yönelik ileri sürülen istinaf sebebleri yerinde görülmemiş,ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2020