Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/929 E. 2022/1825 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/929
KARAR NO: 2022/1825
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2017
NUMARASI: 2015/227 Esas – 2017/1518 Karar
DAVA:İtrazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın temlik alan davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı … Ltd. Şti’ne genel kredi sözleşmelerine istinaden çek taahhüt kredisi, taksitli ticari kredi mevduat hesabı açılıp kullandırıldığını, diğer davalının ise sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlular tarafından kredi şartları ihlal edildiğinden hesapların kat edilerek, Eyüp … Noterliğinin 07/11/2014 tarihli ihtarnamesi ile davalı/borçlulara 3.137.877,50-TL nakit, 12 adet çek yaprağından kaynaklanan 13.440-TL gayrinakit borçların ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle davalılar aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı/borçlular tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, talep edilen temerrüt faizinin sözleşme hükmüne uygun olduğunu, asıl borçlu şirketin borçlarının teminatı olarak diğer davalı … adına kayıtlı iki taşınmaz üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, asıl borçlu lehine ipotek verilmesinin müteselsil kefile başvurulmasına engel olmadığını, ayrıca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiple tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatıldığını belirterek, davalı/borçluların icra takibine yönelik itirazlarının iptali ile davalılar aleyhine nakit alacakları üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı tarafından İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, İİK’nun 45. maddesi uyarınca alacaklı önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olup, rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse kalan alacak miktarı kadar ilamsız icra yoluna başvurabileceğini, davacı tarafça ipotekli takip sonuçlandırılmadan ipotek bedeli düşülmeden takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurulduktan sonra ipotekli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı kuvvetle tahmin edilse dahi, alacağın ipotekle karşılanamayacağı tahmin edilen bölümü için genel haciz yolu ile takip yapılamayacağını, aynı zamanda aynı alacak için mükerrer takip başlatılması nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, müvekkilleri tarafından davacı bankadan kullanmış oldukları kredi borcuna karşılık olarak bankaya verdikleri müşteri çekleri nedeniyle borcun sona erdiğini, davacı tarafından talep edilen temerrüt faizinin fahiş olduğunu, ayrıca alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talep edilmeyeceğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı temlik eden … tarafından, davalı/borçlu …’e genel kredi sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığı, diğer davalı/borçlu …’ın da söz konusu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalının kefaletinin geçerli olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı temlik eden bankanın davalı asıl borçlu …’ten ipotek limiti düşüldükten sonra takip tarihi itibariyle 2.109.937,36-TL asıl alacak, 425.432,47-TL işlemiş faiz ve BSMV’si, 1.157,53-TL gider masrafı olmak üzere toplam 2.536.527,36-TL miktarında alacaklı olduğu, davalı …’ın ise icra takip tarihi itibariyle ipoteğin sadece asıl borçlunun borcunu güvence altına alması sebebiyle, 2.809.937,36-TL asıl alacak, 425.432,47-TL işlemiş faiz ve BSMV’si, 1.157,53-TL masraf olmak üzere toplam 3.236.527,36 TL miktarında alacaklı olduğu, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi sebebiyle takip olmakla birlikte ve ipotek limiti olan 800.000-TL ile birlikte sınırlı olsa dahi, hem asıl borçlunun hem de ipotek borçlusunun aynı zamanda borçtan şahsen de sorumlu oldukları, ipotek bedelini aşan borç miktarından da şahsi olarak sorumluluklarının devam ettiği, gayri nakdi alacaklar yönünden ise; sadece nakdi alacaklar temlik edildiğinden, gayri nakdi alacakların temlik kapsamında bulunmadığı, yine temlik eden davacı … tarafından da temlikten sonra davanın takipsiz bırakıldığı, bu nedenle gayrinakdi alacaklar yönünden davacı … tarafından açılan davanın açılmamış sayılması gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile Davalı … bakımından itirazın 2.109.937,36-TL asıl alacak, 425.432,47-TL işlemiş faiz ve BSMV’si, 1.157,53-TL gider olmak üzere toplam 2.536.527,36-TL yönünden; davalı … bakımından ise 2.809.937,36-TL asıl alacak, 425.432,47-TL işlemiş faiz ve BSMV’si, ve 1.157,53-TL masraf olmak üzere toplam 3.236.527,36 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine hükmedilen asıl alacak bedeli olan 2.809.937,36-TL’nin %20’si oranında 561.987-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, gayrinakdi alacaklar yönünden temlik eden davacı … Bank tarafından açılan davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, dava açıldıktan sonra yapılan toplam 262.500-TL ödemenin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Temlik alan davacı vekili; temlik eden banka tarafından sunulan 25.04.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, hesaplamaya dahil edilmeyen 1.157,53-TL’nin eklenmesinin talep edildiğini, ayrıca dava değerinin indirildiğini, mahkemece temlik edenin bu isteminin değerlendirilmediğini, temlik edenin buradaki talebinin feragat niteliğinde olduğunu, bu hususlar incelenerek karşı taraf vekalet ücreti hesaplanması gerekirken mahkemece bu talebin değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca ipotek bedelinin borçtan düşülmesinin ve takipteki alacaktan mahsubunun hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulünü talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Öncelikle davalılar vekilince katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmuş ise de; istinaf harç ve masrafları yatırılmamıştır. Dairemizin geri çevirme kararı doğrultusunda ilk derece mahkemesince bu husus usulüne uygun olarak davalılar vekiline ihtar edilmiş, ancak kesin süre içerisinde istinaf harç ve masrafları yatırılmamıştır. HMK’nın 344. maddesi uyarınca, istinaf kanun yolu için gerekli harç ve giderlerin istinaf dilekçesi verilirken ödenmesi zorunlu olup, bunların eksik veya hiç ödenmediğinin anlaşılması halinde mahkemece verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması gerektiğinin ihtar edilmesi, aksi halde ise tarafın istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gereklidir. Somut olayda istinaf yoluna başvuran davalılar vekilince harç eksikliği giderilmediğinden, HMK’nın 344. maddesi gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Somut olayda dayanak icra takibi temlik eden banka tarafından 3.137.877,50-TL asıl alacak, 43.581,63-TL işlemiş faiz, 2.179,08-TL BSMV ve 1.157,53-TL masraf olmak üzere toplam 3.184.795,75-TL nakit alacak üzerinden başlatılmış, temlik eden alacaklı banka tarafından ödeme emrinde davalı şirketin 800.000-TL ipotek bedelini aşan kısım ve ferilerinden sorumlu olduğu belirtilerek, dava da aynı miktar üzerinden açılmıştır. Temlik eden davacı vekilince sunulan 25.04.2016 tarihli ıslah dilekçesinde ise takip öncesi yapılmış olan toplam 255.390,19-TL tahsilatın dava açılırken sehven düşülmediği belirtilerek, bu tutarın düşülmesi sonucunda asıl borçlu davalı yönünden (800.000-TL ipotek bedeli de düşülerek) 2.126.758,07-TL asıl alacak ve 1.726,64-TL masraf olmak üzere 2.128.484,71-TL nakit alacağın, davalı kefil yönünden ise 2.926.758,07-TL asıl alacak ve 1.726,64-TL masraf olmak üzere toplam 2.928.484,71-TL nakit alacağın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece alınan kök ve ek bilirkişi raporunda, 08.11.2014 temerrüt tarihi itibariyle toplam taksitli ticari kredi borcu 3.137.877,50-TL olarak hesaplanmıştır. Kök raporda temerrüt tarihinden sonra takip tarihinden önce 10.11.2014 tarihinde yapılan toplam 255.390,19-TL ödeme asıl alacaktan düşülerek kalan asıl alacak 2.882.487,13-TL olarak hesaplanmış, bu tutara 08.11.2014-10.11.2014 tarihleri arasında 3 gün faiz ve BSMV toplamı olan 27.456,43-TL hesaplanmış, 11.11.2014-12.11.2014 arası da toplam 16.814,51-TL faiz ve BSMV hesaplanarak toplam 44.270,94-TL faiz ve BSMV alacağa eklenmiştir. Ancak bu hesaplamada kısmi ödeme asıl alacaktan mahsup edildiğinden, hesaplama şekli alacaklının aleyhinedir. Kök raporda takip tarihinden sonraki ödemeler ise dikkate alınmamıştır. Temlik eden banka vekilince sunulan talep daraltma dilekçesinde de kök raporda tespit edilen alacak miktarı esas alınmıştır. İcra takibi takip talepnamesi ve ödeme emrinde ipotek limiti dahilinde bir talep bulunmadığı ,ipotek limiti dışında kalan kısım bakımından tahsil talebi olduğunu göre asıl borçlu şirket bakımından talebin daraltıldığının kabulü de doğru olmamıştır. Mahkemece alınan ek raporda ise kök raporda alacaklının talebinin aksine 3 gün üzerinden yapılan faiz hesabı, 2 gün olarak doğru bir şekilde hesaplanarak ödemeden önceki faiz ve BSMV tutarı 18.304,28-TL olarak tespit edilmiş, alacaklının talebinin aksine ödemeler bu kez kısmen işlemiş faize mahsup edilmiş, ödemenin kalan 237.085,91-TL kısmı ise toplam alacak tutarından mahsup edilerek, bulunan 2.900.791,59-TL asıl alacağa takip tarihine kadar 25.381,92-TL faiz ve BSMV hesabı yapılarak takip tarihi itibariyle toplam 2.926.173,51-TL alacak hesaplanmıştır. Ek raporda ödemenin faizden mahsubunun yapılması davacının talebine uygun değildir. Buna göre kök rapordaki gibi ödemelerin asıl alacaktan mahsubu ile temerrüt tarihinden ödeme tarihi olan 10.11.2014 tarihine kadar 2 günlük ve bu tarihten takip tarihine kadar 3 günlük faiz hesabı yapılmak suretiyle takip tarihi itibariyle borçlu davalıların sorumlu oldukları tutarın belirlenmesi gerekmektedir. Takip tarihi itibariyle borç tutarı yukarıdaki yönteme göre belirlendikten sonra, belirlenen alacak tutarı esas alınmak suretiyle, takipten sonra ve davadan önce gerçekleşen kısmi ödemelerin TBK’nın 100. maddesi gereğince öncelikle işlemiş faiz, icra harç, vekalet ücreti ve masraflarından düşülmesi gerekmektedir. Bu hesaplama işlemi yapıldıktan sonra kısmi ödeme asıl alacağı sona erdirdiği anlaşılırsa mahsup yapılmalı, aksi halde yani kısmi ödemenin işlemiş faiz ve ferileri karşılamaması halinde ise ödemenin icra dairesince infazda dikkate alınmasına karar verilmesi gerekmektedir.Bu nedenle yukarıda açıklanan ilkelere göre bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Diğer yandan gayri nakit alacak temlik konusu edilmemiş olmasına rağmen, davalılar yararına hükmedilen 1.980-TL vekalet ücretinin hangi davacının sorumlu olduğu belirtilmeksizin “davacıdan alınarak davalıya verilmesine” dair hüküm kurulması da infazda tereddüte yol açabilecek nitelikte olup usule aykırıdır. Açıklanan nedenlerle; HMK’nın 344. maddesi gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına; temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile kararın HMK’nın 353(1)a-6 maddesi gereği kaldırılarak, dava yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: HMK’nın 344. maddesi gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusundan VAZGEÇMİŞ SAYILMASINA, Temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/227 Esas – 2017/1518 Karar sayılı 13/12/2017 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran temlik alan davacı tarafından yatırılan 35,90-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 22/12/2022