Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2023/5 K. 02.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/928
KARAR NO: 2023/5
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2020
NUMARASI: 2016/1060 Esas 2020/207 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/01/2023
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın temlik alan davacı vekili tarafından istinafı üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile … Ltd. Şti arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini davalı …’in müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredilerin geri ödemesinin yapılmaması üzerine, asıl borçlu ve müteselsil kefile Bakırköy … Noterliği’nin 20.05.2016 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini,davalı/borçlular hakkında, İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalıların imzaladığı sözleşme ile belirlenen oranda faiz ödemeyi kabul ettiklerini,banka tarafından BCH kredilerine uygulanacak en yüksek faizin %27 olarak belirlendiği,temerrüt faizinin ise sözleşmenin 10.5 maddesi hükmü gereği iki katı olan %54 olduğunu belirterek, davalıların takibe yönelik itirazının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiş, davalılar vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; icra takibinde davalı şirkete ödeme emri 01/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekili tarafından 13/07/2016 tarihinde takibe itiraz edildiği, İİK’nun 62. maddesine göre, borçlunun ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde takibe karşı itirazlarını bildirmesi gerektiği, somut olayda itiraz 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığından, takibin borçlu şirket yönünden kesinleştiği, itirazın iptali davası açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı,davalı kefilin kefaletinin geçerli olduğu, bilirkişi raporun da her ne kadar asıl alacak takip talebinden fazla tespit edilerek bu kısım üzerinden işlemiş faiz ve BSMV hesaplanmış olsa da, mahkemece taleple bağlı kalınmak suretiyle 114.134,35-TL asıl alacak üzerinden rapordaki tespitler esas alınmak suretiyle işlemiş faiz ve BSMV hesaplandığı, davacının takip talebindeki masrafa ilişkin belge lendirmediğinden bu kısım alacağı ispatlayamadığı, çek depo talebi yönünden ise talebin davacı tarafından harçlandırılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 114.134,35-TL asıl alacak, 1944,09-TL işlemiş faiz, 97,20-TL BSMV olmak üzere toplam 116.175,64-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %54 oranında temerrüt faizi işletilerek devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Temlik alan davacı vekili; mahkemece davalı şirket aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmişse de, icra dosyasında takibin tüm borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiğini, itiraz borçlu şirket yönünden süresinde olmasa da kefil yönünden geçerli olduğunu, yargılama sırasında davalılar vekilinin de bu yönde bir savunması bulunmadığını,davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesinin dayanağı bulunmadığını, ayrıca mahkemece dava değerinin üzerindeki bilirkişi raporunun esas alınmasına rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin ve davalı kefil lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 341/2 ve Ek 1. maddesine göre, 1.1.2020 tarihinden itibaren miktar veya değeri 5.390-TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda dava değerinin 119.151,16-TL olduğu, 116.175,64-TL alacak bakımından davanın kabul edildiği, davacı vekili tarafından davalı … bakımından reddedilen 2.975,52-TL için istinafa gelindiği,reddedilen kısmın kesinlik sınırı içinde bulunduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin davalı … bakımından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davalı şirket bakımından ise ; İİK’nın 62/1 maddesi uyarınca; ilamsız takipte borçlulara gönderilen ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda ödeme emri, davalı asıl borçlu şirkete 01.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu şirket vekili tarafından 7 günlük yasal hak düşürücü itiraz süresi geçtikten sonra, 13.07.2016 tarihinde itiraz edilmiştir. Ödeme emrine itiraz süresinin geçirilmesinin etkisi mutlak olup, icra müdürü tarafından kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Bu durumda davalı şirketin itirazı yasal sürede yapılmadığından, şirket bakımından takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından borçlu şirket bakımından açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle; davalı müteselsil kefil bakımından istinafa konu reddedilen alacak kısmına yönelik hüküm miktar bakımından kesin olduğundan istinaf başvurusunun usulden, davalı şirket hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Temlik alan davacı vekilinin istinaf başvurusunun davalı … Ltd. Şti. yönünden HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN, davalı … yönünden HMK’nın 341/2 ve 346/1 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/01/2023