Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/919 E. 2020/781 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/919
KARAR NO: 2020/781
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/93 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2020
İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankadan ticari kredi kartı edindiğini, yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle kredi kartı borçlarını ödeyemediğini, bunun üzerine müvekkili aleyhine İst. … İcra Dairesinin …(… yeni ) sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, emekli maaşından eylül 2019 tarihine kadar davalı banka tarafından 1/4 kesinti yapıldığı, 2019 eylül, ekim,kasım ve aralık ayına ait emekli maaşı ödemelerinin ise tamamının davalı banka tarafından bloke konularak alındığını,davalı bankaya veya kendisine karşı icra takibi kesinleştikten sonra verdiği bir muvafakat bulunmadığını, emekli maaşından kesinti yapılabilmesine ilişkin bir muvafakati bulunmadığından kesintilerin icra dosyası aracılığıyla yapılmadığını dava sonuçlanıncaya kadar emekli maaş hesabından yapılan kesintilerin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi’nce; 5510 sayılı yasa’nın 93. maddesi uyarınca; gelir, aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre; takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde haczedilemeyeceğinin öngörüldüğü,haczedilebileceğine ilişkin önceden yapılan anlaşmaların geçerli olmadığı ve Yargıtay 11. HD’nin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere her ne kadar sözleşmede borçlunun maaş hesaplarına bloke konulabileceğine dair açık hüküm var ise de,önceden verilen muvafakat geçersiz olup,hacze muvafakat edildiğine dair belge de bulunmadığı gerekçesiyle;gösterilecek teminat karşılığında davacının emekli maaşı hesabından yapılacak kesintilerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı banka vekili; taraflar arasında akdedilen Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi kapsamında davacı tarafın gelirlerinin rehin edildiğini, davacı tarafın rehin vermesi üzerine kendisine kredi kullandırıldığını, müvekkili banka borcunun ödenmemesi nedeniyle ilgili sözleşme hükmü kapsamında yapılan kesintide hukuka aykırı bir yön bulunmadığını,davacının kısmi dava açarak müvekkili banka alacağının çok altında bir rakam belirttiğini, buna rağmen tedbir kararı ile tüm icra takip alacağını/tüm kesintileri durduracak bir karar verildiğini,Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR: İlk Derece Mahkemesi’nce; ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektiren koşullarda herhangi bir değişiklik oluşmadığı gerekçesiyle, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili; müvekkili banka alacağının dava konusundan çok daha fazla olduğu, davacı tarafın bunu karşılayacak bir malvarlığının bulunmadığını, mahkemece verilen tedbir kararı bulunmasaydı icra takibinin borcunun tamamen karşılanıncaya kadar kesintilerin devam edeceğini, davacı tarafın ise kısmi dava açarak müvekkili banka alacağının çok altında bir rakam talep ettiğini, buna rağmen verilen tedbir kararı ile tüm icra takip alacağının tüm kesintileri durduracak bir karar verildiğini,teminat miktarının dava konusu üzerinden değil, müvekkili bankanın alacaklı olduğunu miktar üzerinden tespit edilmesi gerektiğini belirterek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Elde ki dava; banka ile yapılan 13.10.2015 tarihinde imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesine dayalı olarak verilen kredi kartı borcundan kaynaklanan banka tarafından davacının borcuna mahsup edilen davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin 3.000-TL değer gösterilen kısmi davaya ilişkindir.İlk derece mahkemesince haczi mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek davalı banka tarafından davacının maaşından yapılacak tüm kesintilerin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesi ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3. maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, taraflar arasın da borcun varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca banka tarafından yapılan işlemin ilk derece mahkemesince gerekçe gösterildiği gibi haciz işlemi olmayıp ,takas mahsup işlemi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde haksız kesintinin iadesi talebi yanında durdurulması da talep edilmektedir.İçeriği itibariyle hüküm sonucu elde edilecek sonuca ihtiyati tedbir kararıyla ulaşılmayı mümkün kılacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gibi dosya mevcudu itibariyle davacının davanın esası bakımından haklılığının yaklaşık ispat düzeyinde kanıtlanmadığı anlaşılmaktadır.İhtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde olduğundan başvurusunun kabuluyle ,itirazın reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına ,ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne ilişkin karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/93 Esas sayılı ve 25/06/2020 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İtirazın KABULÜNE, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/93 Esas, 26/03/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA” Davalı tarafça yatırılan 54,40- TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.08/09/2020