Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/89 E. 2022/1389 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/89
KARAR NO: 2022/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2016/1069 Esas – 2018/1140 Karar
DAVA: Menfi Tespit
BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ATM’NİN 2016/757 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2022
Asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın asıl davada davacı birleşen davada davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin Çorum-Alaca ilçesinde … no.su ile 2008 yılından bu yana davalının acentesi olduğunu, 2014 yılında Ankara ili sınırlarında yolcu taşımacılığı yapan 17 araçla ilgili araç sahiplerinin müvekkili acenteye ZMMSsı yaptırmak üzere şifahen telefonla müracaatları üzerine trafik sigortalarının yapıldığını, araç sahiplerinin, henüz plakalarını almadıklarını, araçların poliçe talep tarihi olan 2014 model olduğunu beyan etmeleri üzerine söz konusu poliçelerin yeni kayıt olarak sisteme girildiğini, poliçe sahiplerinin ad-soyad, T.C. Kimlik numaraları üzerinden söz konusu araçların marka, tip ve araç grubu belirtilmek sureti ile giriş ve sigorta kayıtlarının yapıldığını, yeni kayıtlarda poliçe sahibinin daha sonra araçla ilgili plaka bilgilerini sigorta acentesine bildirmesi ile aracın tramer sistemindeki kimliği, bilgileri, geçmişi görüntülenmekte dolayısı ile poliçe sahibi tarafından verilen bilgilerin doğru olmadığı veya farklılıklar arz ettiği ortaya çıkarsa trafik referans düzeltme zeyil evrakı düzenlendiğini, acente de trafik plaka değişikliği zeyli adı altında doğacak söz konusu bedel farkını poliçe sahibinden talep etmekte veya fazla tahsilat yapılması halinde bu bedeli poliçe sahibine iade ettiğini, beyanların aksi yönünde çıkan bilgilere istinaden zeyl düzenlemesi yoluna gidilerek fark ücretlerinin ilgililerden talep edildiğini, müvekkili acentenin söz konusu araçlarla ilgili işbu yeni kayıt poliçelerini 2014 yılında düzenlediğini ancak araç ya da poliçe sahiplerinin plakaları geç bildirmesinden veya davalının geç işleminden kaynaklı olarak ancak 7-8 ay sonra zeyl evrakı düzenlemek suretiyle fark alacaklarının müvekkiline bildirildiğini, dolayısı ile zeyil işlemlerinin davalı tarafından 7-8 ay gibi bir gecikmeyle düzenlenmesi ve müvekkiline bildirilmesi neticesinde ücret farklarında ciddi bir artışa neden olduğunu, müvekkilinin söz konusu işlemlerden kaynaklı herhangi bir kusurlu kast ya da ihmale dayalı eylem ve işleminin söz konusu olmadığını, davalının Beşiktaş … Noterliğinin 6.10.2015 tarih ve … yevmiye no.lu azil ve fesih ihbarnamesi ile davalının menfaatlerine aykırı davranışlar gibi muğlak ve gerçeklerden uzak bir gerekçeyle acentelik sözleşmesini fesh ettiğini ve müvekkili acenteyi azil ettiğini bildirdiğini, bu nedenle kendisine bir borç tahakkuk ettirilmesinin de kabul edilemeyeceğini, feshin hukuka aykırı olduğunun tespitine, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ; davacı tarafın, “plaka düzeltme zeyillerinin poliçe tanziminden 1 ile 7 dakika sonra yapıldığı” yönündeki davacı tarafın kasıtlı ve kötü niyetli hareketini ifade eden beyanlarının, herhangi bir kusurlarının bulunmadığının ikrarı şeklinde ifade edildiğini, davacı tarafın bir dakika ara ile önce aracın yeni tescil edileceğini beyan ile poliçe tanzimi talep edip bir dakika sonra plakasını aldığını belirten ilgili şahıslara primsiz zeyl düzenlediğini beyan etmesinin en azından ağır kusurunun ikrarı olduğunu,TTK 109. maddesi gereği vekaleten hareket ettiği müvekkilinin menfaatlerini korumakla yükümlü olduğunu, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinde de bu yükümlülüğe uygun şekilde hareket edeceği, şirketin talimat ve tarifelerine göre işlem yapacağı buna aykırı hareket sonucu oluşacak zararları karşılayacağının kararlaştırıldığını, yapılan poliçelerin yeni tescil olmayıp eski kayıtlı araçlar olduğunu, hatlı ticari minibüsler olduğunu gördüğü halde gerçek primin % 10’na kadar düşük pirimle poliçe tanzim ettiğini ve bu şekilde müvekkili şirketi önemli miktarda zarara uğrattığını, davacı tarafın ilave primlerin sigortalılardan tahsili gerektiğini ileri sürmekte ise de, davacı taraf kasıt veya ağır kusuru ile müvekkili şirketi zarara uğrattığından prim borcundan önce kanuna ve sözleşmeye aykırılıktan dolayı sorumluluğu bulunduğunu, davacı tarafın belirtmiş olduğu ilave poliçe primlerini acente sıfatı ile takip hakkı bulunduğunu ,davacı tarafın iddia ve talepleri haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili, davalı …, müvekkili şirket ile arasındaki 11/02/2010 tarihli acentelik sözleşmesi ve aynı tarihli Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile müvekkili şirket adına poliçe tanzimine ve prim tahsilini yetkili acente olarak görev yaptığını, davalı … ise borçlu acentenin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere Alaca Tapu Sicil Müdürlüğünün 18/03/2010 tarihli ve … yev.numaralı ipotek akdi ile Çorum, Alaca, … bucağında kain … Ada … parselde kayıtlı taşınmazı 70.000-TL bedelle müvekkil şirket lehine ipotek ettiğini, acente müvekkili şirket nam ve hesabına tahsil ettiği sigorta poliçe primlerini müvekkil şirkete intikal ettirmediğini, davalı acentenin 31/10/2015 tarihi itibarı ile müvekkili şirkete 92.559,42-TL borcu bulunduğunu, davalı acentenin borçlarını ödememesi üzerine Beşiktaş … Noterliğinin 03/12/2015 tarihli … yev.numaralı, ihtarnamesi keşide edilerek borcun ödenmesi aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanacağının her iki davalıya ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, ipoteği aşan kısım için ise davalı borçlu … hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların itirazları üzerine takiplerin durduğunu, itirazların ayrı ayrı iptalini, her iki dosya açısından davalıların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP: Davalılar vekili, 2014 yılında Ankara ili sınırlarında yolcu taşımacılığı işi yapan 17 araçla ilgili araç sahiplerinin müvekkili acenteye ZMMS yaptırmak üzere şifahen telefonla müracaatları neticesinde trafik sigortalarının yapıldığını, araç sahiplerinin, henüz plakalarını almadıklarını, araçlarının poliçe talep tarihi olan 2014 model olduğunu beyan etmeleri üzerine söz kopusu poliçelerin yeni kayıt olarak sisteme girildiğini, poliçe sahiplerinin ad-soyad, T.C. Kimlik numaraları üzerinden söz konusu araçların marka, tip ve araç grubu belirtilmek sureti ile giriş ve sigorta kayıtlarının yapıldığını, yeni kayıtlarda poliçe sahibinin daha sonra araçla ilgili plaka bilgilerini sigorta acentesine bildirmesi ile aracın tramer sistemindeki kimliği, bilgileri, geçmişi görüntülenmekte dolayısı ile poliçe sahibi tarafından verilen bilgilerin doğru olmadığı veya farklılıklar arz ettiği ortaya çıkarsa trafik referans düzeltme zeyl evrakı düzenlendiğini, acente de trafik plaka değişikliği zeyli adı altında doğacak söz konusu bedel farkını poliçe sahibinden talep etmekte veya fazla tahsilat yapılması halinde bu bedeli poliçe sahibine iade ettiğini, beyanların aksi yönünde çıkan bilgilere istinaden zeyil düzenlemesi yoluna gidilerek fark ücretlerinin ilgililerden talep edildiğini, müvekkili acentenin söz konusu araçlarla ilgili işbu yeni kayıt poliçelerini 2014 yılında düzenlediğini ancak araç ya da poliçe sahiplerinin plakaları geç bildirmesinden veya davalının geç işleminden kaynaklı olarak ancak 7-8 ay sonra zeyil evrakı düzenlemek suretiyle fark alacaklarının müvekkiline bildirildiğini, dolayısı ile zeyil işlemlerinin davalı tarafından 7-8 ay gibi bir gecikmeyle düzenlenmesi ve müvekkiline bildirilmesi neticesinde ücret farklarında ciddi bir artışa neden olduğunu, müvekkilinin söz konusu işlemlerden kaynaklı herhangi bir kusurlu kast ya da ihmale dayalı eylem ve işleminin söz konusu olmadığını, davalının Beşiktaş … Noterliğinin 6.10.2015 tarih ve … yevmiye no.lu azil ve fesih ihbarnamesi ile davalının menfaatlerine aykırı davranışlar gibi muğlak ve gerçeklerden uzak bir gerekçeyle acentelik sözleşmesini fesh ettiğini ve acenteyi azil ettiğini bildirdiğini, bu nedenle kendisine bir borç tahakkukunun kabul edilemeyeceğini haksız ve kötüniyetli işbu davanın reddi ile takibin iptalini, davacı yanın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının 2014 ve 2015 yıllarında yeni olmayan araçlara yeni araçmış gibi poliçeler düzenlediğini, davacı tarafından düzenlenen davacının portföyünden çıkmış 16 adet poliçenin yasal düzenlemelere/şirket talimatlarına ve sigortacılık mevzuatına uygun olarak yapılmadığını, eski araçların yeni araçmış gibi gösterilerek sustimale yol açıldığı, bu işlem nedeni ile davalı şirketin zarara uğratıldığı, davacı acentanın bilinçli bir kastı veya menfaati olmasa bile ağır bir kusur ve ihmalinin bulunduğu, yapılan bu işlem nedeni ile davacının uğradığı 92,049,47-TL zarardan davacı şirketin sorumlu olduğu, fesih tarihi itibariyle davacının davalı şirkete 2015 yılında düzenlenen Dask Poliçesinden dolayı ilaveten 532,54-TL alacakla birlikte toplam 92.582,01-TL borcun bulunduğu, asıl dava yönünden açılan menfi tespit davasının reddine, Birleşen dosya yönünden, davalı …’nın takip tarihi itibariyle davacı … Sigorta A.Ş.’ ye her iki takip dosyasında toplam 92.559,42- TL borçlu olduğu, ipotek veren …’nın, borçlu …’nın davaya konu sözleşmeden doğabilecek borçların teminatı olarak 70.000-TL taşınmaz ipoteği tesis edildiği, ipotek sözleşmesinin resmi şekilde yapılmış olup, geçerli olduğu, davalı …’nın kefaleti nedeni ile davalı …’nın borcunun 70.000-TL lik kısmından sorumlu olduğu anlaşılmakla, takip dosyalarına yapılan itirazların kısmen iptali ile, asıl alacak miktarı bakımından takibin devamına, davalıların takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden, işlemiş faiz bakımından davanın reddine davacı yararına likit alacak nedeni ile icra inkâr tazminatı hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Asıl dosya davacı-Birleşen dosya davalılar vekili, mahkemenin bilirkişi raporunu gerekçe göstermek suretiyle suistimalden kaynaklı bir zararın doğduğunu, bu suistimalin acentenin katkısı olmadan gerçekleşemeyeceğini , katkı yada menfaati yoksa bile ihmalinin bulunduğu , ihmal varsa bile acentenin bu zarardan sorumlu olduğu sonucuna ulaştığını, mahekeme, poliçe sahipleri ya da davalı sigorta şirketinin katkı, eylem, ihmal, kusur ve sorumluluğu ile ilgilenmediğini,poliçe sahibinin beyanı esas alınarak ve TC kimlik numarası ile davalı sigorta şirketinin kendi programı üzerinden yapılabilen bir işlemin , 1-7 dakika içerisinde müvekkil acente tarafından eksik giderilerek zeyilnamesi düzenlenmesine rağmen ve devamla ek prim farklarının kusursuz addedilen sigorta şirketi tarafından ancak 7-8 ay sonra düzenlemesi dikkate alındığında poliçe sahipleri ve sigorta şirketine ayrı ayrı veyahut birlikte atfedilebilecek bir kusuru söz konusuyken, kusursuz olduğu aşikar olan müvekkil acenteye kusurlusun demenin hak ve nesafete uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın kabulune ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan asıl dava, Acentelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davası iken birleşen dava, aynı sözleşmeden kaynaklı prim fark alacağının ve zararın tazmini için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ve ayrıca ilamsız takibe vaki itirazların iptali istemine ilişkindir.Acentelik Sözleşmesinin “Acentenin Yükümlülükleri” başlıklı 4. Maddesin de:“Acente, Şirketin sigorta tekniği bakımından hazırladığı uygulama esasları, tarife ve talimatlar çerçevesinde çalışmak zorundadır. Aksi takdirde her türlü sorumluluk Acenteye ait olduğu gibi Acente, bu yüzden Şirketin uğrayacağı zararı tazmin edecektir. “hükmü ve yine “Riziko Seçimine Özen” başlıklı 6. Maddesinde “Acente, sigorta tekliflerinin kabulünde sigorta edilecek mal ve kiymetlerin sigortalanmaya elverişli olup olmadıklarını yerlerinde ayrıntılı bir biçimde inceleyerek rizikoları değerlendirmede gerekli dikkat ve titizliği göstermeye, aracılık işlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmeye mecburdur.Acente’nin gerekli incelemeyi yapmadığını bildirmesine rağmen hilafi hakikat bir beyana dayalı sigorta poliçesi tanzim edildiği tespit edilmesi halinde, işbu poliçeden doğan her türlü sorumluluk Acente’ye ait olacak ve bu durum sözleşmeye aykırı savılacaktır.” hükmü bulunmaktadır. “Sözleşmenin Feshi ” başlıklı 19. maddesinde ise “…. Ancak Acente, sözleşme hükümlerine, kanun ve nizamlara ve Şirket’çe verilecek talimata uymazsa veya diğer herhangi bir sebep varsa Şirket, sözleşmeyi bir aylık ihbar müddeti aranmaksızın derhal feshedebilir. “şeklinde haklı fesih halleri düzenlenmiştir.Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ; acente tarafından Ankara ilinde faaliyet gösteren ve ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapan 16 aracın zorunlu trafik sigorta poliçeleri düzenlenirken yeni kayıt girişlerde sadece TC kimlik numarası ile giriş yapmak yerine Sözleşme hükümleri ve şirket talimatlarına göre her bir poliçe için sigortalılardan istenmesi gereken belgelerin istenmesi ve sigortalanacak her değerin de mutlak surette fiilen görülmesi zorunluluğunun da yerine getirilmesi gerekirken davacı acentanın asıl dava dilekçesinde de beyan ettiği gibi bu hükümlere uyulmadığı ve sigortalıların telefonla yaptıkları başvurularındaki sözlü beyanlarının esas alındığı, yeni araç bilgisi ile kayıt oluşturulduğu ve hemen akabinde 1-7 dakika zaman aralığında “plaka zeyli” adı altında gerçek plakalarıyla zeylname düzenlenmek suretiyle sisteme girildiği, daha sonra da “araç bilgisi düzenleme zeyli” adı altında sigortalanmak istenen gerçek araca ait bilgileri içeren 2. bir zeyilnamenin daha düzenlenerek sistemde mevcut olan yapılan işlemin tesbitine yarayacak engellemelerinin aşıldığı belirlenmiştir. Eski araçlara,araçlarda görülmeden yeni araçmış gibi poliçe düzenlendiği , poliçenin yasal düzenlemelere/şirket talimatlarına/ve sözleşme hükümlerine uygun olmadığı,her bir poliçe bazında bilirkişi raporunda belirlenen miktarda eksik prim tahsil edildiği anlaşılmaktadır.Acentenin ağır kusurlu davranışıyla ,icra takibine konu miktar kadar davalı sigorta şirketinin zarara uğratıldığı, davacının bu zarardan sigortacılık mevzuatı ve sözleşme hükümleri gereğince davalı acentenin sorumlu olduğu, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığı sonucuna varılmaktadır.Açıklanan nedenlerle ;asıl davada davacı vekilinin eksik tahsil edilen primlerden sorumlu olmadığına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Davalı acentenin kusuruyla tahsiline engel olduğu prim tutarı kadar birleşen davaların kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl davada davacı, birleşen davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl davada davacı, birleşen davada davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Asıl davada alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Birleşen davada alınması gereken 6.322,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan (davalı … tarafından yatırılan 44.40 +1.625,08‬-TL) olmak üzere toplam 1.669,48-TL ‘nin mahsubu ile bakiye 4.653,22‬-TL harcın birleşen davada davalılardan(davalı … 3.112,22-TL sinden müteselsilen diğer davalı ile birlikte sorumludur.) alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Asıl davada davalı, birleşen davada davacı tarafından yapılan 93,1‬0-TL istinaf yargı giderinin birleşen dava davalılarından alınarak , davacı … Sigorta AŞ ne ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022