Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/884 E. 2020/779 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/884
KARAR NO : 2020/779
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2020 (Ek Karar)
NUMARASI : 2020/141 D.İş 2020/141 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2020
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 23/06/2020 tarihli ek kararın muteriz vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : İhtiyati haciz talep eden vekili; borçlu … için suistimal ve ek hesaptan kaynaklanan 67.595,97-TL alacağının tahsili için borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; ihtiyati haciz talebinin kabulüyle 67.595,97-TL alacak yönünden borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ : Borçlu … vekili; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin Avcılar/İstanbul adresinde ikamet ettiğini, Küçükçekmece Adliyesinin yetkili olduğunu, bu sebeple öncelikle yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiğini, esasa ilişkin itirazlarında ise; Müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden bankada memur olarak çalıştığını, sonrasında hakkında yürütülen haksız ve hukuka aykırı soruşturma nedeni ile istifaya zorlanarak 25/09/2019 tarihinde görevinden istifa ettiğini,müvekkilinin bankaya hiçbir borcunun bulunmadığını, borç olsa bile borcun miktarının soruşturma devam ettiğinden belli olmadığını, müvekkilinin bankaya rehinle temin edilmemiş bir para borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yerinin bulunduğu bu sebeple alacaklının iddiası gibi malları gizleme ve kaçırmasının delilsiz ve gerçek dışı olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
EK KARAR : Mahkemece 23/06/2020 tarihli ek karar ile; taraflar arasındaki sözleşmenin 153. maddesinde İstanbul mahkemelerinin taraflarca kabul edilmiş olduğundan ihtiyati haczin yetkisine ilişkin itirazının reddine, alacaklı tarafın dayandığı delillerin şeklen hukuka aykırı bir yan taşımadığı ve alacaklının alacağının varlığı hususunda yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde mahkemede kanaat uyandırdığı, bu itibarla itiraz eden borçlu tarafın iddialarının kanunda sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı ve esas mahkemece yapılacak yargılamaya konu edilebilecek bir iddia olduğu, gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Muteriz vekili; yetki sözleşmesi şartları bulunmadığından yapılan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkili adresine göre yetkili mahkemenin Küçükçekmece Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tacir ya da kamu tüzel kişisi olmadığını, müvekkilinin HMK 17.maddesi uyarınca yetki sözleşmesi yapabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin söz konusu bankaya vadesi gelmiş veya vadesi gelmemiş hiçbir borcu bulunmadığını,alacaklının alacağını yaklaşık olarak dahi ispat edemediğini ve dosyaya hiçbir delil sunamadığını, bu nedenlerle itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İİK’nın 257/1. Maddesi gereğince ” rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczini talep edebilir.İhtiyati hacze itiraz ise İ.İ.K.’nın 265. Maddesinde düzenlenmiş olup; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.Banka Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen 9.10.2019 tarihli ,SR 19-075 numaralı soruşturma raporu ile karşı yan borçlunun alacaklı banka çalışanı iken müşteri sırrı teşkil eden 32.511-adet raporu maddi menfaat karşılığında bir kısım kişilere verdiği tesbitlerine yer verildiği ,banka tarafından 16.1.2020 tarihinde kat ihtarı keşide edilerek 66.454,29-TL (suistimal )nedeniyle alacağın talep edildiği anlaşılmaktadır.HMK 16(1) Haksız fiilden doğan davalar da ,haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ,ya da zarar görenin yerleşim yeri de yetkilidir. Bankaca talep olunan alacağın çok büyük oran da haksız fiile dayalı (suistimal ) nedeniyle olduğu anlaşılmakla,HMK 16 maddesi uyarınca alacaklı bankanın yerleşim adresi (Beşiktaş) itibariyle ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı alanındadır.Bu sebeble yetki itirazı yerinde değildir. İlk derece mahkemesince alacağın kaynağının haksız fiil olduğunun gözetilmeden,tacir olmadığı anlaşılan itiraz eden borçlunun geçerli olmayan yetki sözleşmesi esas alınarak yetki itirazının reddi doğru değil ise de ,ancak yetki itirazının reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik yoktur.Öte yandan alacaklının alacağını yaklaşık olarak ispat ettiği, muteriz itirazlarının İİK 265.maddesinde düzenlenen itiraz nedenlerinden olmayıp ancak borçlu tarafça açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebileceğinden ;mahkemenin ihtiyati hacze itirazın reddi yönünde vermiş olduğu kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf yoluna başvuran muteriz tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/09/2020