Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/87 E. 2020/98 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/87
KARAR NO : 2020/98
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2019
NUMARASI : 2019/495 Esas- 2019/816 Karar
DAVA : Tespit (Şirketler Hukukundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/01/2020
Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün bir kısım davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, muris …’nun mülkiyeti davalı belediyeye ait olan bir benzin istasyonunu 08.10.2007 tarihli kira sözleşmesi ile şahsı adına kiraladığını ve akaryakıt firması ile yaptığı bayilik sözleşmesi gereği de işletmekte olduğunu, 31.07.2008 tarihinde ise davalı şirketi kurarak kira sözleşmesini davalı şirkete devrettiğini, şirket kurulduğunda davalı … ve abisi …’nun şirkette %1 hisseye sahip olduklarını, davalı …’ın babası olan muristen aldığı sahte imzalı vekaletname ile şirket adına hukuki işlemlerde bulunduğunu, sonrasında şirkette alınan ortaklar kurulu kararına dayanarak şirket adına hukuksuz ve muvazaalı işlemlere devam ettiğini, 21.03.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalının 10 yıl süre ile şirket müdürü seçilmesine, münferit imza ile temsil ve ilzama yetkili kılınmasına karar verildiğini, ancak bu kararın Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1081 E. 2019/299 K. sayılı kararı gereğince yok hükmünde olduğunu, bu kararın geçmişe etkili sonuç doğuracağını, şöyle ki davalının 06.04.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile abisi …’in hisselerinin tamamını ve babasının hisselerinin 405.000-TL’lik kısmını 29.06.2010 hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, davalının davalı şirketin akdettiği 01.08.2010 tarihli bayilik sözleşmesini bayi ile yeni bir sözleşme akdedeceği gerekçesiyle 16.08.2012 tarihinde feshettiğini ve kendi şirketi adına yeni bir beyilik sözleşmesi akdettiğini, 20.07.2012 tarihinde murisin kiraladığı istasyonun kiracılıktan kaynaklanan tüm haklarını kendi kurduğu dava dışı şirket adına devir talebinde bulunduğunu ve 30.07.2012 tarihinde yeni bir kira sözleşmesi akdedildiğini, yapılan tüm işlemlerin de aynı şekilde yok hükmünde olduğunu, dolayısıyla davalı … ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmenin yürürlükte olduğunu, ayrıca hisse devrine ilişkin olarak muris adına atılan imzaların murisin eli ürünü olmadığını, kaldı ki ayırt etme gücünden yoksun olduğunu ileri sürerek davalı şirketi temsilen davalı … yetkisiz temsilci olduğundan davalı şirket adına davalı … ile akdedilen fesih sözleşmesinin yokluk nedeniyle geçersizliğinin tespitine, davalı şirket ile davalı … arasında akdedilen kira sözleşmesinin halen yürürlükte olduğunun tespitine ve ihyasına, davalı şirketin kiraladığı istasyonun kiracılıktan kaynaklanan haklarının davalının kurduğu şirket adına devrinin geçersizliğinin tespitine, davalının kendi kurduğu şirket adına yaptığı kira sözleşmesinin davalı şirketi bağlamayacağının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan ve tarafların dayandıkları 01/09/2005 tarihli sözleşmenin kira sözleşmesi olması, davacının kiracı, davalıların ise değişik dönemlerde bu sözleşme gereği kiraya veren durumunda oldukları, esasen tarafların da kira sözleşmesine göre kiracı ve kiralayan sıfatının bulunması ve yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden doğduğunun anlaşılmakta olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, yasal sürede talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar … ve davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taraflar arasındaki uyuşmazlığın yalnızca kira sözleşmesinden kaynaklanmadığını, müvekkilinin yetkisiz temsilci olduğu yönündeki iddiaların, şirket ortaklığı ve şirket temsilciliği yönündeki beyan ve itirazların küllen değerlendirilerek esasa girilmesi gerektiğini, Yargıtay’ın emsal kararlarında da şirket kurul kararlarına dayalı olarak verilen kira sözleşmeleri ve bunlara dayalı olarak açılan davalar için görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun kabul edildiğini belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, mahkeme kararı gereğince yok hükmünde olan ortaklar kurulu kararına dayanılarak yapılan işlemlerin de yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Somut olayda davacı ile davalı … davalı şirketin ortakları olup, davacının, yetkisiz temsilci olduğunu ileri sürdüğü davalının davalı şirket adına yaptığı kira fesih sözleşmesinin ve akabinde dava dışı kendi şirketi adına yaptığı yeni kira sözleşmesinin yoklukla malul olduğunun tespiti talebinde bulunmuş olduğu, davacının kira sözleşmesinin tarafı olmadığı dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil, ortaklık(şirketler) hukukundan kaynaklandığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. O halde iş bu dava mutlak ticari dava niteliğinde olup, Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK 353(1)a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2019 tarihli 2019/495 Esas 2019/816 Karar sayılı hükmünün HMK 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yatırılan 44,40- TL istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile HMK’nun 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 30/01/2020