Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/869 E. 2022/1661 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/869
KARAR NO: 2022/1661
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/01/2020
NUMARASI: 2015/1169 Esas – 2020/62 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Birleşen Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Asıl ve birleşen davanın kabulüne ilişkin verilen kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVADA DAVA: Asıl davada davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili şirketten 15/01/2011 tarihli sözleşme ile iş makinası satın aldığını, davalının 05/01/2012 tarihinde makinanın ayıplı olmasından bahisle ayıplı malın iadesi davası açtığını, Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki görülen davada ayıplı malın yenisiyle değiştirilmesine karar verildiğini, ancak dava konusu iş makinasının yenisi olmadığından Keşan İcra Müdürlüğü tarafından takdir edilen makine bedelinin yine Keşan İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalıya ödendiğini, davalının makinayı teslim tarihinden, 28/01/2015 tarihine kadar kullandığını belirterek TBK’nın 229. maddesi uyarınca satılan maldan davalının elde ettiği yada elde etmeyip ihmal ettiği semerelerin tahsili için şimdilik 1.000-TL’nin aylık dönem sonlarından itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili alınan bilirkişi raporuna göre talebini 25/06/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle 30.253-TL olarak yükseltmiş, ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren ayrıca avans faizi işletilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVAYA CEVAP: Davalı vekili,dava konusu taleplerin Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1 Esas sayılı dosyasında ileri sürüldüğü için derdestlik itirazında bulunduklarını, iş makinesinin kullanılmasının mümkün olmadığının davacı tarafından İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1157 Esas sayılı dosyada dava dilekçesinde makinenin terk edilmiş ve kullanılmaz durumda olduğunun belirtildiğini, temerrüde düşürülmedikleri için aylık dönem sonlarından itibaren faiz isteme hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA: Davacı vekili, müvekkili Kooperatifin davalı şirketten iş makinası satın aldığını, ancak satımdan kısa bir süre sonra iş makinasının hararet yaptığını, iş makinasının servise gönderildiğini, ancak tamir edilemediğini belirterek bunun üzerine ürünün iadesi ve değişimi hususunda dava açıldığını, mahkemece aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verildiğini, aracın garanti süresi içinde arıza yaptığını ,müvekkilin aracı kiralayarak gelir elde etme amacıyla satın aldığını , aracın kiraya verilememesi nedeni ile zarara uğradıklarını fazlaya dair haklarının saklı tutularak açılan Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/166 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin zararının ve davalıdan talep edebileceği alacağın 83.271-TL olduğunun tespit edildiğini, taleple bağlı kalınarak 1.000-TL yönünden hüküm kurulduğunu bakiye miktarın tahsili için ek dava açtıklarını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP: Davalı vekili, dava konusu iş makinesinin Keşan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1 Esas sayılı dosyası gereği müvekkile iade edildiğinde toplam 1.768 saat çalışmış durumda olduğunu, makinenin serviste kalma süresinin uzamasına davacının sebebiyet verdiğini, TBK 229. maddesine göre satış sözleşmesinden dönen alıcının satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte iade etmesi gerektiğini, davacının iş makinesini 4 sene boyunca kullanmasına rağmen makineden elde ettiği gelirleri ödemediğini belirterek iş bu davanın İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1169 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; Birleşen dava yönünden yapılan incelemede ;birleşen davaya dayanak teskil eden Keşan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas, 2016/101 Karar sayılı 03/03/2016 tarihli kararı uyarınca dava konusu aracın kiraya verildiği, ancak bir süre serviste kaldığı, sürekli aracın hararet yaptığı, bu nedenle kiralanamadığı, mahkemesice alınan bilirkişi raporu uyarınca buna binaen maddi zararın 83.271- TL olarak tespit edildiği, kısmi dava olması nedeniyle 1.000- TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verildiği kararın kesinleştiği, birleşen davanın ise bakiye bedelin tazmini isteminden ibaret olduğunu, davalı birleşen davacı vekilinin beyan dilekçesi ekinde sunduğu Keşan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşme şerhi uyarınca 2013/166 Esas sayılı dosyasının taraflarca temyiz edilmeyerek 22/06/2016 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle bakiye zararın birleşen davada istenebileceğinden kuşku bulunmadığını, Asıl davada ise; dayanak Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/1 Esas sayılı dosyasına sunulu 20/11/2011 tarihli teknik rapor uyarınca ayıplı aracın 14/09/2011 tarihinde servise girdiği ve bu tarihten sonrada fiilen kullanılamadığı, bu nedenle davacının 14/09/2011 tarihine kadar TBK’nın 229. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hukuki sebebe dayalı olarak kullanma menfaatinin davalıdan isteyebileceğinin kabulünün zorunlu olduğu, gerçek sabit iken varsayıma gidilemeyeceği, söz konusu iş makinesinin dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı tarafta kaldığı süre zarfında 1.763 saat kullanıldığı, dolayısıyla, makine davacıya fiilen teslim edildiği dört sene değil, fiilen yapılan çalışma saatine göre efektif olarak 1.058 sene fiilen kullanıldığı gözetilerek, amortisman ömrü ve yıpranma payı tenzil edilerek kiralama (semere) bedelinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, buna göre davacının elde ettiği semere karşılığı 30.253-TL olarak tespit edildiği gerekçesi ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1- Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili; asıl dava yönünden verdiği istinaf dilekçesinde, davacıdan iş makinesi satın alan müvekkilinin tüketici olduğunu, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerketiğini, davacının davaya konu taleplerini Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dile getirdiğini, derdestlik itirazlarının kabul edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, uyuşmazlığın, davacı satıcının, yenisi ile değiştirilmesine karar verilen iş makinesinin, tüketicinin kullandığı süre içinde elde ettiği semerenin, tüketiciden talep edip edemeyeceği hususunda toplandığını, mahkemenin uyuşmazlığı TBK hükümleri çerçevesinde değerlendirdiğini, uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, 6502 sayılı kanuna göre davacı satıcının semere talep etme hakkının bulunmadığını, davacı semere alacağının kabulüne karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.2-Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili; Asıl dava ve birleşen dava yönünden verdiği istinaf dilekçesinde ,birleşen Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/616 Esas sayılı dosyasına dayanak olan Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas 2016/101 Karar sayılı dosyasının kesinleşen kararında müvekkilinin davacı kooperatife ödeyeceği tazminat miktarının makinanın günlük kira bedeli üzerinden hesaplandığını, 2013/166 esas sayılı mahkeme dosyasına sunulan 02.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda makinanın satın alındığı tarihten itibaren toplam 105 gün serviste kaldığı değerlendirdiğini ve günlük kiralama ücretlerine dayanarak müvekkilinin kooperatife 83.271-TL ödemesi yönünde hesaplama yapıldığını ancak asıl davada bilirkişinin, Borçlar Kanunu’nun 229. maddesi kapsamında yapmış olduğu değerlendirmede tüm yasal düzenleme ve teamüllere aykırı olarak makinanın satış bedeli, amortisman ömrü ve çalıştırıldığı saat üzerinden bir hesaplama yaptığını ve bunun üzerinden bir de yıpranma payını düştüğünü, bu hesaplama yönteminin kabulü mümkün olmadığını, bu hesaplama yöntemiyle makinanın keyfiyetten kullanılmadığı veya saat sayacının arızalı olması ihtimallerinin değerlendirme dışı bırakıldığını, bu durumda bir tarafta makinanın serviste kaldığı 105 günlük süreye ilişkin günlük kiralama bedeli üzerinden hesaplama yapıldığını ve 83.271-TL’ye ulaşıldığını, diğer taraftan ise yaklaşık 4 sene boyunca davalı kooperatifde kalan ve faydalanılan iş makinası için müvekkiline eşi benzeri görülmemiş bir hesaplama yöntemiyle yalnızca 30.253-TL ödenmesine karar verildiğini, makinanın kooperatif elinde bulunduğu süreden tamir için serviste bulunduğu süreler çıkarılarak kalan sürenin makinanın aylık kiralama bedeli üzerinden hesaplama yapılması ve müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, yargılamada mahkeme tarafından İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği’ne makinanın emsal aylık kira bedelinin bildirilmesi için müzekkere yazıldığını, kurumdan müzekkere cevabı geldiğini ancak bu cevabın ne bilirkişi ne de mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, aynı iş makinasından kaynaklanan karşılıklı bir ihtilafta bir tarafın zararının makina satış bedeli, amortisman ömrü, kullanıldığı saat nazara alınarak ve yıpranma payı nedeniyle tenzil edilerek hesaplanmasının, diğer tarafın zararının ise günlük kiralama bedeli üzerinden hesaplanmasının müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğramasına yol açarak karşı tarafın sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını belirterek asıl davaya ilişkin kararın bozulmasını karşı dava yönünden ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl davada davacı tarafından davalıya sattığı iş makinesinin 15.01.2011 tarihinde teslim edildiğini, teslim tarihinden müvekkile iade ettiği 28.01.2015 tarihine kadar kullandığı iddiası ile TBK 229.maddesi gereğince elde ettiği ve etmeyi ihmal ettiği yararların tahsili, birleşen davada ise davacı tarafından davalı tarafından satışı yapılan ancak ayıplı çıkan ve tamir edilemeyen makinenin kiraya verilememesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istenmektedir. Birleşen davaya dayanak teskil eden Keşan 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas, 2016/101 Karar sayılı 03/03/2016 tarihli karar uyarınca dava konusu makinenin kiraya verildiği, ancak bir süre serviste kaldığı, sürekli aracın hararet yaptığı, bu nedenle kiralanamadığı, mahkemesinden alınan bilirkişi raporu uyarınca buna binaen maddi zararın 83.271-TL olarak tespit edildiği, belirsiz alacak davası olması nedeniyle 1.000-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verildiği iş bu kararın temyiz edilmeksizin 22/06/2016 tarihinde kesinleştiği birleşen davanın ise bakiye bedelin tazmini istemi olduğu anlaşılmaktadır. Belirbis alacak davası olarak ilk açılan bu davada davacı kooperatifin alacağının 83.271 -TL olarak hesaplandığı ,dosya kapsamı ile davacının davasını ispatladığı gerekçede belirtilmiş ,ancak taleple bağlı kalınarak 1000-TL dava değeri üzerinden davanın kabulüne temyiz yolu açık olarak karar verilmiş kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmakla kararın gerekçesi itibariyle kesin delil olarak kabulü gerekmektedir.Kesinleşen karar ile , belirlenen olgular ve zarar tutarı kararın kesinleşmesi ile yeniden incelenmesi mümkün değildir.Birleşen davada davalı vekilinin zarar hesaplama yöntemi ve semere tesbiti ile çelişki teşkil eden hesaplama yönteminin kullanıldığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.TBK’nın 227. maddesinde satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik haklarının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan var ise satılanın ayıpsız ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme olarak açıklanmıştır.Davalı -birleşen dosyanın davacısı tarafından dava konusu olayda tüketici mahkemesinin görevli olduğu ileri sürülmüş ise de, satıma konu makinenin iş makinesi olduğu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım- satımdan kaynaklandığı,davalı kooperatifin kiralama amaçlı olarak makinenin satın alındığını beyan etmesi karşısında tüketici işlemi sözkonusu olmadığından 6102 sayılı TTK 4.maddeye göre asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan mahkemenin görevine yönelik ileri sürülen istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Keşan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1 esas-2013 /101 karar sayılı 19.2.2013 tarihli ilam ile davacı Kooperatif tarafından davalı … şirketinden satın alınan iş makinesinin ayıplı olduğu ileri sürülerek ayıpsız bir berzeri ile değiştirilmesi talep edilmiş mahkemece verilen ve kesinleşen karar ile dava konusu iş makinesinin yenisi ile değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmakla ;eldeki davalarla derdestlik veya kesin hüküm oluşturacak bir hüküm olmadığı ,değişim kararından sonra çıkan ihtilaflara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.Asıl dava ; iadesine karar verilen aracın alıcı davalıda bulunduğu süre içinde davalı alıcı kooperatifin elde ettiği semerelerin iş makinesinin iadesine ilişkin hükümde düşülmediği ,bu nedenle bu miktarın davalı alıcıdan tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında 15.01.2011 tarihli satım sözleşmesi tanzim edildiği, satıma konu iş makinesinin ayıplı olduğu iddiası ile açılan Keşan 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin (ATM sıfatı ile) 2012/1 Esas 2013/101 Karar sayılı dosyasında davanın kabulü ile iş makinesinin yenisi ile değiştirilmesine karar verildiği, kararın Yargıtay 19.HD 19/03/2014 gün 2014/28952 Esas 2014/5390 Karar sayılı kararı ile onandığı, iş bu kararın Keşan İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiği, iş makinesinin yenisi ile değiştirilmesi mümkün olmadığından İİK 24 gereği takdir edilen bedelin icra dosyasına 3.11.2014 tarihinde yatırıldığı akabinde 28.01.2015 tarihinde iş makinesinin İcra Dairesi tarafından satıcı … A.Ş ye teslim edildiği sabittir.Davacı- satıcı ayıplı iş makinesinin davalıda bulunduğu süre içinde yararlandığını belirterek davalının elde ettiği ve elde etmeyi ihmal ettiği yararlanma bedelinin tahsilini talep etmiş ise de, 818 sayılı BK (TBK nun 229.)maddesinin başlığı,”(feshin )dönmenin sonuçları” başlıklı olup,”satış sözleşmesinden dönen alıcı ,satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür.Buna karşılık alıcı da satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir,1.ödemiş olduğu satış bedelini faiziyle birlikte geri verilmesi ,..3.Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini ,satıcı kendisine hiç bir kusur yükletilemeyeceğini ispat etmedikçe ,alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür” hükmünü haizdir.Buna göre madde de tümüyle sözleşmeden dönmenin sonuçları düzenlenmiş olup ,somut olayda sözleşmeden dönme sözkonusu değildir.Davalı alıcı kooperatif 818 sayılı yasanın 203.1 maddesi ( TBK 227.4.maddesi) uyarınca ,satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme hakkını kullanmış,kesinleşen hüküm gereği de davalı satıcı muadilini teslim etme ile yükümlü kılınmıştır.İcra Dairesince yapılan ödeme ise İİK nun 24.maddesi uyarınca teslim olunması gerekirken teslim edilmeyen menkulün bedelinin tesbiti ile davalı alıcıya ödenmesinden ibaret olup ,İİK nun 24.madde uygulaması ile davacının dönme hakkını kullandığı kabul edilemeyeceğinden 818 sayılı BK 205/1 (TBK nun 229.) maddesinin de somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Davacı satıcı,kesinleşen ilam gereği ayıpsız iş makinesini teslim borcunu yerine getirene kadar bedelini ödediği iş makinesinin yararları davalı alıcıya ait olduğundan asıl davada davacı satıcının davalıdan kullanım bedeli talep etmesi mümkün değildir.Buna göre asıl davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.Açıklanan nedenlerle Asıl davada- davalı …a Koop. Vekilinin istinaf nedeni yerinde olduğundan istinaf başvurusunun kabulüne kararın kaldırılmasına yeniden hüküm verilerek asıl davanın reddine, birleşen davada verilen hükmün aynen tekrarına ,davalı … Ltd vekilinin asıl dava ve birleşen dava yönünden yaptığı istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Asıl davada davacı/ birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Asıl davada davalı/ birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2019 Tarih 2015/1169 Esas – 2020/62 Karar sayılı kararının HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “1- Asıl davanın reddine, 2- Birleşen davanın kabulüne, 82.271-TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Asıl dava yönünden; Alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 701,87- TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 621,17-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Birleşen dava yönünden; Alınması gereken 5.619,93-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 1.404,99-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.214,94-TL harcın davalı … Tic.AŞ den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 1.434,19-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 30-TL tebligat ve müzekkere giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 9.331,68-TL nispi vekalet ücretinin davalı … Tic.AŞden alınarak davacıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Asıl davada alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacı … Tic.AŞden alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Birleşen davada alınması gereken 5.619,93-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.404,98-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.214,95‬‬-TL harcın davalı … Tic.AŞden alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Asıl davada davalı/birleşen davada davacı Kooperatif tarafından yatırılan 516,65-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı/birleşen davada davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı/birleşen davada davacı tarafça yapılan 34,30-TL istinaf yargılama giderinin davacı/birleşen davada davalı … Tic.AŞ dan alınarak davalı/birleşen davada davacı kooperatife ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022