Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/868 E. 2022/1609 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/868
KARAR NO: 2022/1609
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2020
NUMARASI: 2019/157 Esas – 2020/240 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/11/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; davacının tanınmış hale getirdiği … markası altında oluşturduğu tekstil ürünlerini satışa sunduğunu, bu kapsamda sosyal medya danışmanı aracılığı ile davalı ile 2018 yılının Ekim ayında iletişime geçerek söz konusu marka için siyah bir çerçeve içerisine oturtulmuş leopar desenli şaldan ileride kurulma ihtimali olan tedarik ilişkisine referans teşkil etmesi bakımından numune üreterek iletmesini istediğini, davalı tarafından üretilen şal numuneleri davacı tarafından; kumaş kalitesinin iyi olmaması, desenin istenildiği gibi olmaması ve davacının beklentilerini karşılamaması nedeniyle tüketiciye sunulmaya uygun görülmediğini, bunun üzerine davacının yine 2018 yılının Kasım ayında Bursa’da bulunan başka kumaş üreticileri ile iletişime geçerek bilinen bir görsel indirme sitesi olan … üzerinden ücreti karşılığında bir leopar görseli indirerek kumaş kalitesini uygun bulduğu Bursa’da mukim bir üretici ile çalışma kararı aldığını, bu işbirliği sonucu üretilen leopar desenli şalların davacı tarafından … mağazasında ve onlıne olarak satışa sunulmaya başlandığını, davalının 25/02/2019 tarihinde kendisine ait … ve … isimli instagram hesapları aracılığı ile yaptığı paylaşımlarda ” davacının bir kaç ay önce kendisi ile iletişime geçtiğini, bunun neticesinde … için birkaç farklı tasarım hazırladığını, fakat üretim aşamasında projenin davalılar tarafından ukalaca iptal edildiğini, fakat tasarımların aynısının bir süre sonra aynı şekilde … markası altında satışa sunulduğunu, söz konusu durumun fikir, zaman ve emek hırsızlığı olduğunu” iddia ederek adeta bir karalama kampanyası başlattığını, davalıya Beşiktaş … Noterliğinin 26/02/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilerek davalıya ait instagram hesaplarından kısa bir tekzip metni yayınlanmasının talep edildiğini, davalının Beşiktaş …Noterliğinin 27/02/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile söz konusu tekzip metninin yayınlanmasının mümkün olmadığının belirtildiğini, davacı hakkında davalı yan tarafından yapılan haksız açıklamaların sosyal medyada pek çok takipçisi bulunan timelessmagazine gibi başka hesaplarda da yayınlanmaya başlandığını, davalının sosyal medya hesaplarında davacı hakkında sarf ettiği sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup davacının söz konusu saldırının hukuka aykırılığının tespitini ve zararlarının tazminini talep hakkı bulunduğunu, davalının söz konusu eylemlerinin davacıların kişilik haklarına saldırının yanısıra aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini,davalının da moda- tasarım sektöründe faaliyet gösterdiği, sektörlerinde ve hatta Türkiye genelinde iyi şöhret ile tanınmış davacıları asılsız ve gerçek dışı, hakarete varan söylemler ile sosyal medya üzerinden on binlerce kişinin okuyacağı şekilde incitici biçimde kötülediği sabit olduğundan davalının söz konusu eylemlerinin TTK.nun 54 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve önlenmesine, davalı tarafından io.des ve iremozyurtcu ibareli instagram hesaplarından bir düzeltme metni yayınlanmasına, TBK.nun 58.maddesi uyarınca 5.000 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, verilecek hükmün Türkiye çapında yayınlanan yüksek tirajlı gazetelerden en az ikisinde ikişer hafta ara ile iki defa yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacılar ait instagram hesaplarında davalının ifade özgürlüğü çerçevesinde herhangi bir hakaret, yerici ifade veya davacıların saygınlığına halel getirecek ifadeler kullanmadan yaptığı paylaşımlar sonucu davacıların takipçi sayısında artma olduğunu, aksine yarar sağladığını, dolayısı ile sosyal mecralardan yapılan paylaşımların davacılara herhangi bir maddi ve manevi zarar vermediğini, açıklandığı üzere hakaret teşkil etmeyen ve zarar oluşturmayan paylaşımın davalıya ait instagram hesabını hikayelerim kısmında sadece 24 saat kalabilecek şekilde paylaşılan bir metin olduğunu ve bu metnin 24 saat sonra imha olduğunu, sosyal mecralarda tanınmış bir kişi ile ilgili olumlu beyanlar olabileceği gibi eleştiri ve negatif yorumlarda olabileceği riskini göze alması gerektiğini, davacılardan …’in halkla ilişkiler işlerini yürüten çalışanı aracılığı ile kendi markası olan … adı altında bir işbirliği projesi yapmak üzere davalı ile iletişime geçtiğini, tarafların toplamda 3 toplantı yaparak tasarımlar, numuneler, satışa sunulacak olan ürünlerin üretimi ile bu ürünlerin satış fiyatı vb. birçok konuda mutabık kaldıklarını, tüm süreç içinde toplantılar dışında yazışmaların danışman tarafından yürütüldüğünü, danışmanın daavalı tarafından üretilen numunelerden bir kısmının … tarafından beğenilmesi sonucu davalının üretim aşamasına geçebileceğini ifade ettiğini, fakat davalının teyit amaçlı … ile iletişime geçtiğinde …’in o işle kafamı yoramayacağım ifadesi üzerine üretim aşamasına geçmediğini, tüm bu sürecin sonunda üretim için makul bir süre geçtikten sonra davacılar dışındaki başkaca yollardan davacılardan … markasının logosuyla kendi tasarladığı, davalı tarafından davacılara numunelerinin teslim edildiği, üretiminde anlaştıkları bir tip eşarbın davalının logosu çıkartılmak suretiyle satışa sunulduğunu gördüğünü, leopar deseni hukuki olarak koruma altında olan bir desen olmadığından desenden ötürü davalının herhangi bir fikri hak talebi bulunmadığını, fakat davacı markası altında üretilen eşarbın kullanım amacı, kumaş cinsi, kenarındaki siyah şerit detayı da dahil olmak üzere ürünlere ait tüm fikir detaylar davalıya ait olup, davacıların davalıyı kardan mahrum etmek ve davalıya ait tasarım ve fikirlerden kazanılacak tüm parayı kendi hesaplarına geçirmek amacıyla genel olarak hukuka ve özel olarak dürüstlük kuralına aykırı davrandıklarını, davalının ürünlerini %100 ve yüksek kalite ipek ve yün kumaştan ürettiğini, davacı markası altında üretilen şalların %10 kaşmir ve %90 modal olan ve %100 yünden oldukça düşük kalitede olduğu,TTK.nun 55.maddesindeki haksız rekabete konu olabilecek durumlar incelendiğinde; fikir, zaman ve emek hırsızlığı olarak yazılan ifadenin davacılardan herhangi birinin kişiliği veya kimliği için söylenen sözler olmamakla birlikte duruma atfedilmiş zarflar olduğunu, ayrıca davacının davalıya sarf ettiği o işle kafamı yoramayacağım ifadesinin davalı tarafından ukalaca bulunmasının makul olduğunu ve bu ifadenin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının @… ve @… isimli İnstagram hesabı üzerinden gerçekleştirdiği eylemlerin TTK 55/1.a.1, 56. maddesi hükmü uyarınca “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,” manasında haksız rekabete yol açacak nitelikte olduğunu, dava dilekçesindeki TTK 55 vd maddelerine uygun bulunan taleplerinin ve davanın kabulüne karar verildiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile davalıya ait @… ve @… isimli İnstagram hesabı üzerinden davalının gerçekleştirdiği eylemlerin TTK 55/1.a.1, 56. maddesi hükmü uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalının haksız rekabet teşkil eden bu site üzerindeki eylemlerinden men’ine, davalının @… ve @… isimli İnstagram hesabı üzerinden gerçekleştirdiği eylemlerin TTK 56.1.c maddesi hükmü uyarınca ”25/02/2019 tarihinde davalıya ait @… ve @ … adlı instagram hesapları üzerinden … (@…) ve … Tic. Ltd. Şti. (@…) aleyhine yayınlanmış olan paylaşımda her ne kadar … ve … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine ”ukala”, ” fikir, zaman ve emek hırsızı” gibi asılsız beyan ve ithamlarda bulunulmuş ise de söz konusu beyan ve ithamların gerçeği yansıtmadığı gibi kişilik haklarını zedeleyen haksız rekabet yaratan ve neticeten hukuka aykırı olduğu da İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/157 Esas sayılı dosya üzerinde ikame ettiğimiz dava ile sübut bulmuştur.” şeklinde davalı tarafça düzeltme metni yayınlamasına, 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, haksız rekabete ilişkin karar özetininin TTK 59 uyarınca karar kesinleştiğinde tüm Türkiye de yayınlanan trajı en yüksek 2 büyük gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere 1 defaya mahsus ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın gerekçesinin açıklanmadığını, delillerin tartışılmadığını, salt bilirkişi raporuna atıfla yetinildiğini, müvekkilinin yaptığı paylaşımlarda haksız rekabet konusu fiilleri ne şekilde gerçekleştirdiğinin açıklanmadığını, müvekkilinin yaşanan olaylar öncesinde davacılarla görüşmeleri sırasında hazırladığı tasarımların, davacıya teslim ettiği numunelerin kendi logosu çıkartılmak suretiyle davacıya ait … markası adı altında satışa sunulduğunu gördüğünü ve kendisine yapılan bu haksızlığı kendisine ait instagram hesabının story kısmında paylaştığını, dosyada mübrez bu paylaşımların tekrar değerlendirilmesini talep ettiklerini, taraflarınca söz konusu paylaşımda bahsedilen ürünlerin dosyaya sunulduğunu ve karşı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ürünler karşılaştırıldığında bahse konu tasarımların kötüniyetli bir şekilde davacı tarafça kullanıldığını, davalı müvekkili tarafından instagram hesabından yapılan söz konusu paylaşımların tamamiyle davacı tarafından yapılan bu haksızlığa karşılık bir sitem içerdiğini, bu sitemin TTK 55/1.a.1, 56 maddesi hükmünde belirtilen fiiller ile uygunluğu yönünden gerekçesiz olarak yapılan değerlendirmenin kabulünün hiçbir şekilde mümkün olmadığını, müvekkilinin yaptığı paylaşımların, davacının mallarının kötülenmesi veyahut ticari hayatının olumsuz yönde etkilenmesi sonucunu doğurduğuna dair hiç bir veri veya bilginin dosyaya sunulmadığını, ele alınması gereken hususun yanlış yanıltıcı veya gereksiz yere kötüleme iken, paylaşımlarda davacıya yönelik ne tür bir kötülemenin yapıldığının açıklanamadığını, manevi tazminat yönünden TBK 58. maddede belirtilen şartların değerlendirilmediğini, tamamen gerekçesiz olarak tazminata hükmedildiğini, bilirkişi raporunda davacı tarafından üretilen eşarpta açık ayıp bulunduğunun tespit edildiğini, davacıların ise davalı müvekkili tercih etmemelerindeki sebebin kalite eksikliği olduğunu öne sürdüklerini, yapılan teknik inceleme sonucunda davacıların hali hazırda ürettirdiği ve pazara sundukları ürünlerin ayıplı ve düşük kalitede olduğunun tespit edildiğini, sırf bu hususun dahi davacıların haksız ithamlarda bulunduklarını ve haksız ve mesnetsiz bu davayı taraflarına ikame ettiğinin göstergesi olduğunu kararın kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi gereğince; “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” haksız rekabet olarak düzenlenmiştir. Buradaki “kötüleme” kavramı, genel bir ifade ile bir kişinin ticari hayatı hakkında olumsuz intiba yaratılmasını ifade etmektedir. “Kötüleme yoluyla haksız rekabette, doğrudan mağdura yönelik bir hareket yer almamakta, dürüstlük kurallarına aykırı davranılarak, mağdurun dışında yer alan kişilere, mağdurla ilgili yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici bilgiler verilerek bu kişilerin mağdur hakkında yanlış kanaat edinmeleri sağlanarak mağdur kötülenmektedir. Bu haksız rekabet türünde, konu mağdur veya onun ticari işletmesi ya da buna dâhil değerler, muhatap ise mağdurun müşterileridir. 6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi anlamında kötülemeden bahsedilebilmesi için ortada sözlü, yazılı veya resimli şekilde bir açıklama (beyan) olmalıdır. Kötülemenin haksız rekabet olarak nitelendirilebilmesi için öncelikle bir açıklamanın (beyanın) olması; bu açıklamanın başkalarının şahsı, emtiası, iş mahsulleri, faaliyetleri yahut ticari işleri hakkında olması; nihayet bu beyanın yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici olması gerekmektedir. Gereksiz yere incitici beyan ise içeriği doğru olmakla birlikte ölçüsüz bir şekilde ve amacını aşarak kişi, faaliyetleri, iş ürünleri vb. hakkında olumsuz intiba yaratan açıklamalardır (Suluk, Cahit/Karasu, Rauf/Nal, Temel: Fikri Mülkiyet Hukuku, 2017, s. 428.). Öte yandan gereksiz yere incitici beyanlar, amacını aşan değer yargıları ifade etmektedir. Amacın aşılmasıyla birlikte gerçek dahi olsa açıklamalar, gerçek dışı veya gerçeğe uymayan, gerçekle bağdaşmayan veya gerçeğe ters hâle gelmektedir. Zira burada gerçek olmasına rağmen açıklama amacını aşan bir durum ortaya çıktığından bu açıklama (beyan) gereksiz yere incitici olmaktadır. Örneğin bir kişinin “taklit” ve “korsan” mal ürettiğini anlatan ifadeler; tüketiciyi uyarmanın ötesinde, somut olayın özelliğine göre teamülün kabul ettiği toleransı aşması durumunda gereksiz yere incitici bir nitelik ve amaç taşımaktadır. (Yargıtay HGKnun 20.04.1994 tarihli ve 1993/11-965 E., 1994/252 K. sayılı kararı). Başka bir deyişle somut olayın özelliklerine göre genel olarak toplumda ve özellikle hedef alınan muhatabın algılama seviyesi dikkate alındığında gerçek dahi olsa teamülün kabul ettiği tolerans sınırı aşılması halinde açıklama; 6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil edecektir. Hemen belirtilmesi gerekir ki, bir açıklamanın “yanlış” olup olmadığı tespit edilirken yegâne ölçüt gerçekle bağdaşıp bağdaşmadığı iken, “yanıltıcı” olup olmadığı veya “gereksiz yere incitici” olup olmadığı tespit edilirken kullanılacak ölçüt açıklamanın orta yetenekteki olağan muhatabıdır. Başka bir deyişle açıklama hangi kişi grubuna yapılıyor ise o kişi grubuna mensup orta yetenekteki bir kişinin açıklamayı algılama biçimi esas alınacaktır. Dolayısıyla bir açıklamanın belirli kişi veya kişiler tarafından ne şekilde algılandığı değil, açıklamanın orta yetenekteki olağan muhatabının algılama şekli önemlidir.” (Yargıtay HGK nun 2017/2475 esas ,2021/246 karar sayılı ilamı) Davalı İnstagram hesabında; “yaklaşık 4 ay önce @…, markası @… için … ile ortak bir koleksiyon oluşturmak isteyerek kendisi ile iletişime geçtiğini kendisine … logosu ile birkaç farklı tasarım hazırladığını yapılan tasarımların fikri ve üretilen numunelerin tamamen kendisine ait olduğunu, üretim aşamasında ukalaca ve sebep gösterilmeden bu proje karşı taraf tarafından iptal edildiğini, sonrasında iş birliği amacı ile tarafına yaptırılan bu tasarımın aynı şekilde kendi logoları ile üretilerek mağazalarında satışa sunulduğunu, bu konuda konuşup konuşmamak konusunda kararsız kaldığını, ancak sebep ne olursa olsun sessiz kalması gerektiğini asla düşünmediğini, yapılanın tamamen fikir zaman ve emek hırsızlığı olduğunu, leoparın patentsiz bir desen olduğu için hukuken bir yaptırımının olmasa da bu durumun asla ve asla etik olmadığını, 4 senedir yalan söylemeden çalmadan ve kimsenin hakkını yemeden çalıştığını, ve tasarladığını ürettiğini, bundan sonrada çevreme takipçilerime erkek arkadaşıma, ya da kocama değil yalnızca kendime güvenerek aynı yolda kendime güvenerek devam edeceği “şeklinde paylaşımda bulunduğu anlaşılmaktadır.Davalı tarafından İnstagram hesabında paylaşım yapılmadan önce tarafların tasarımla numuneler üzerinde görüşme yaptıkları, davalı tarafından hazırlanan numunelerin davacı tarafından daha sonra kabul edilmemesi üzerine üretim aşamasını geçilmediği, daha sonra eşarp numunesinin benzerinin davacı tarafından bir başka kişiye yaptırıldığı, leopar deseninin hukuku koruma altında olmadığının tarafların da kabulünde olduğu, davalı tarafından üretilen eşarplara katmış olduğu hususilik bulunmadığı , dava konusu uyuşmazlığın, davalının sosyal medya hesabında kullandığı “fikir, zaman ve emek hırsızlığı ve ukala” ifadelerinin gereksiz yere incitici olduğu TTK 55/1 a.1 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna varılmaktadır. TTK.nın 56/1-e hükmü, TBK 58.maddede belirtilen koşulların varlığı halinde manevi tazminata hükmedilebileceğini belirtmektedir. Davalının gereksiz yere incitici beyanları haksız rekabet teşkil etitği kabul edilmekle davacıların kişilik haklarının ihlal edildiği sabit olmuştur.Davacılar lehine hükmedilen 5.000-TL manevi tazminat miktarı itibariyle fahiş kabul edilebilecek miktarda da değildir.Açıklanan nedenlerle ; istinaf sebebleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davalı vekili tarafından davanın kısmen kabulüne yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 341,55-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 86-TL harcın mahsubu ile bakiye 255,55‬‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 94-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.17/11/2022