Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/836 E. 2020/780 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/836
KARAR NO: 2020/780
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
İLK DERECE MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİH: 03/03/2020
NUMARASI: 2026/247 Esas – 2019/960 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2020
İhtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki söz konusu olmakla, davalının müvekkkili şirkete 19.266,99-usd borcu olduğunun sabit olduğunu, davalının üzerine düşen ödemeye ve taraflar arasındaki sözleşmeye ilişkin edimleri yerine getirmediğini, nitekim, kur farkı riskinin alıcı tarafta olduğu, fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında döviz kuru arttığında kur farkının ödeneceğinin karşı tarafça kabulü olmasına rağmen müvekkkili ile aralarındaki sözleşmeye uygun davranılmadığını, davalı şirketin icara takibine yönelik yapmış olduğu itirazın tek amacının icra takibini durdurmak ve itirazın iptali neticesinde müvekkilinin alacağının tahsilini imkansız hale getirdiğini,alacağın tahsilinin ileride imkansız hale gelmesi ihtimali de dikkate alınarak davalı borçlu ile ilgili olarak öncelikle teminatsız olarak, aksi halde uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmakla birlikte müvekkilinin bu ticari ilişkinin üzerine düşen tüm gerekliliklerini yerine getirdiğini, davacı tarafından yerleşik içtihatlara aykırı şekilde haksız olarak kur farkı adı altında fatura düzenlendiğini, söz konusu faturanın müvekkiline ihtarname ile gönderildiği, taraflarınca da ihtarname yoluyla haksız olan faturadan kaynaklı borçlarının olmadığını belirterek faturanın iade edildiğini, davacı tarafından haksız kur farkı faturasına dayanılarak Bursa … İcra Md. … E. Sayılı dosya ile müvekkiline icra takibi yapıldığını, icra takibine itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, haksız ve kötüniyetli kur farkı faturası ve buna istinaden açılan takibin karşılıksız bırakılması mevcut olmayan bir alacağı imkansız hale getirmemekte olup, alacaklı açısından korunmaya değer bir hakkı ihlal etmediğini belirterek davacının ihtiyati haciz talebinin reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davacı tarafından davalı hakkında kur farkından kaynaklanan fatura nedeni ile takip yapılmış ise de taraflar arasında bu konuda yapılmış ve davalı tarafından kabul edilen bir sözleşme sunulmadığı, taraflar arasında benimsenmiş bir uygulama bulunup bulunmadığının da belirlenmediği ve alacağın varlığı ve miktarı konusu yargılamayı gerektirdiği vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın sözkonusu olmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili; yerel mahkeme tarafından ihtiyati haczin ret nedeni olarak taraflar arası kur farkına ilişkin sözleşme olmadığı ve bu durumun taraflar arası ticari teamül haline geldiğine ilişkin bir uygulama bulunmadığı, ve davalı borçlunun üzerinde kaşe ve imzasının bulunduğu proforma faturalardan da kur farkına ilişkin oluşacak borcu kabul ettiğini ileri sürerek müvekkilinin ve karşı taraf arasında ticarete konu malların USD bedelleri üzerinden faturalandırıldığı, müvekkilin ticari teamül gereği davalıya önce proforma fatura düzenlemiş; bu faturanın kabulü halinde kararlaştırılan malların sevki gerçekleşmiş, söz konusu bu proforma faturalarda “Kur riski alıcıya aittir. Faturamız fatura tarihi TCMB döviz satış kuru üzerinden tanzim edilir. Eğer fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında döviz kuru artmışsa ve TL cari hesabınız alacak bakiyesi veriyorsa KDV dahil olmak üzere kur farkı faturanız tarafınıza tanzim edilir.” şeklinde düzenleme mevcut olduğunu, bu hususta karşı tarafça işbu proforma faturalar imzalanarak kabul edildiğini belirtmiş bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Somut olayda; davacı tarafından davalı hakkında kur farkından kaynaklanan fatura nedeni ile takip yapılmış ise de taraflar arasında bu konuda yapılmış ve davalı tarafından kabul edilen bir sözleşme sunulmadığı, taraflar arasında benimsenmiş bir uygulama bulunup bulunmadığının da belirlenmediği ve alacağın varlığı ve miktarı konusu yargılamayı gerektirdiği vadesi gelmiş bir alacak bulunduğuna dair yaklaşık ispatın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Davacı iddialarının doğruluğu yapılacak yargılama neticesinde belirlenecektir.İstinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2020