Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/832 E. 2022/1460 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/832
KARAR NO: 2022/1460
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2018/253 Esas 2019/727 Karar
DAVA: Menfi Tespit
Davanın kabulüne ilişkin kararın temlik alan davalı …. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili davacının 2005 yılında evli iken nüfus cüzdanını SGKnda bir işlem sırasında kaybettiğini, evli iken kullandığı soyisminin Savaş olduğunu, eşinden boşandığı için şuan kızlık soyimini kullandığını, kaybolan nüfus cüzdanını kötü niyetli kişilerin eline geçmesi neticesinde , haberi ve rızası olmadan İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine konu kredinin çekildiğini, yine bu kişilerin başka bankalardan çek koçanları alıp piyasaya sürdüğünü, hakkında açılan ceza davalarından beraat kararı aldığını, durumdan haberdar olduktan sonra Bakırköy C.Başsavcılığı’nın 2005/69237 Soruşturma sayılı dosyası ile şikayetçi olduğunu, söz konusu kredi ile hiçbir ilgi ve alakası olmadığını, kendisinin ev hanımı olduğunu, ticaret ile hiçbir işi olmadığını, dolayısı ile bankadan kredi çekmesinin ve çek defteri almasının da söz konusu olmadığını,takip dosyası dayanağı sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmaması nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı …A.Ş. vekili ; müvekkil şirket ile … Bankası A.Ş. arasında yapılan Alacak Devir Sözleşmesi uyarınca davacı borçlunun temlik veren banka ile kredi ilişkisinden kaynaklanan alacağın müvekkiline devredildiğini iş bu devir işleminden sonra icra takip işlemlerine devam edildiğini, davacı tarafından bildirilen ceza dosyası içeriği incelendiğinde … Bankası A.Ş. ile bir ilgilisi bulunmayan tamamen üçüncü kişi ve kurumlarla ilgili bir karar olduğunun anlaşıldığını, söz konusu ceza dosyasının ve mahkemece verilen kararın müvekkil şirketin alacağı ile bir ilgisi bulunmadığını, davacı borçlu tarafından dava dışı banka ile kredi sözleşmesi bulunmadığı ve sözleşmede bulunan imzanın kendisine ait olmadığı iddiasını kabul etmediklerini mahkemece yapılacak yargılama ve imza incelemesi neticesinde gerçeklerin ortaya çıkacağını, sahtecilik durumunu anlayabilecek konumda olmayan dava dışı bankadan kötü niyetli olduğunun bahsedilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. 2- Davalı … Bankası A.Ş. vekili; müvekkil bankanın Güngören/İstanbul şubesi nezdinde kullandığı kredi ödemelerinde temerrüde düşmesi sebebiyle hakkında İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da 25/03/2015 tarihli sözleşme ile müvekkili bankanın alacağının diğer davalı … A.Ş’ye devredildiğini,alacak hakkının diğer davalıya temlik edildiğinden müvekkil banka ile ilişkisi olmayıp davanın müvekkili banka bakımından husumet yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının 2005 yılında nüfus cüzdanını kaybettiği, bu tarihten sonra hakkında karşılıksız çek keşide etmek suçundan ceza davaları açıldığı, davacının bu davalardan çek karnesini kullanan kişinin fotografının ve imzalarının davacınınkinden farklı olması sebebi ile beraat ettiği, davacının bu olaylar sebebi ile suç duyurusunda bulunduğu, soruşturmanın halen devam ettiği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; icra takibine konu kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile temlik alan davalı hakkındaki davanın kabulü ile İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine ,temlik eden davalı banka aleyhindeki davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …A.Ş. vekili; mahkemece alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı değerlendirme sonucu oluşturulduğunu, imzanın davacıya ait olup olmadığının tam olarak incelenmediğini, imzaya ilişkin rapor hazırlanırken; hangi nedenle farklı veya kişinin el ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle desteklenmesinin şart olduğunu, ıslak imza üzerinden değil fotokopi üzerinden imza incelemesi yapıldığını, rapora yapılan itirazlar değerlendirilmeden karar verildiğini, davacı tarafından bildirilen ceza dosyası içeriği incelendiğinde temlik eden ile bir ilgisi bulunmayan tamamen üçüncü kişi ve kurumlarla ilgili olduğunun anlaşıldığını, bir an için davacının sahtecilik iddiasının doğru olduğunu düşünmeleri durumunda sahtecilik durumunu anlayabilecek konumda olmayan dava dışı bankanın kötü niyetli olduğunu bahsetmenin mümkün olmadığını, davanın açılmasında müvekkilinin kusuru bulunmadığını, sadece alacağını yasal yollarla tahsil etmeye çalıştığını ,aleyhlerine yargılama gideri hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; icra takibine konu borcun ve sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmaması sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlu aleyhine 28/11/2014 tarihinde alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11 Aralık 2014 tarihinde tebliğ edildiği takibin kesinleştiği görülmüştür. İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK’nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E., 2006/231 K. sayılı kararı). Davacının şikayet soruşturmasının Bakırköy Faili Meçhul Suçlar Bürosunun 2005/69237 esas sayılı dosyasında bulunduğu, pek çok evrakın anılan dosyada birleştiği, karşılıklı yetkisizlik kararları verildiği, davacının karşılıksız çek suçlarından dolayı pek çok soruşturma ve ceza davalarına muhatap olduğu, yapılan yargılamalar neticesi verilen mahkumiyet kararlarının yargılamanın iadesi neticesi kaldırıldığı ve anılan ceza mahkemesi kararlarında “mağdurun nüfus cüzdanını çaldırdığına dair Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduğu, kimliğin başkası tarafından bulunup üzerinde fotoğraf değişikliği yapılmak suretiyle kullanılarak Bakırköy … Noterliğine başvurulup 22.04.2005 tarihli … yevmiye sayılı nüfus cüzdan örneği, 29.04.2005 tarih ve … yevmiye numaralı imza beyannamesi alındığı ,bu kimlik belgelerine istinaden Güngören Vergi Dairesinden alınan vergi kaydı ile Vergi Levhası çıkartıldığı , üçüncü şahsın davacı kimliği ile … Bankası Güngören Şubesine başvurarak çek hesabı açtırıp çek karnesi aldığı, alınan çek karnesinden sonra suça konu sahte çeklerin düzenlenerek tedavüle çıkarıldığı, bankanın aracı kılınarak şikayetçinin dolandırıldığı, sahte belgelerin temin edilip kullanıldığı” hususları tespit edilmiştir. Takibe konu alacağın temelini oluşturan bankacılık hizmetleri sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı grafolog bilirkişi aracılığıyla yöntemince yapılan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.Bilirkişi incelemesinde incelemeye esas alınan mukayese imzaların bir kısmı fotokopi ise de yeterli sayıda ve nitelikte asıl olan belgelerin de bulunduğu belirlenmektedir.. Bilirkişi raporunda tesbit olunan bulgular davacının karşılıksız çek suçundan yargılandığı pek çok ceza davasında yapılan tesbitler ile uyuşmaktadır. Ceza mahkemeleri tarafından tesbit edildiği üzere davalı temlik eden banka tarafından, davacının kimliği kullanılarak temin edilen kimlik örneği vergi kaydına dayalı olarak banka ile sözleşme imzalanmış ve bu sözleşmeye dayalı verilen çek karnelerindeki çeklerin kullanılması nedeniyle davacı pek çok davada yargılanmış,bir kısım ceza mahkemesinde mahkumiyet kararı verilmiş ise de davacının yargılamanın iadesi isteği üzerine yapılan incelemeler neticesinde , sahte kimlik ibraz edilerek alınan çek karnesindeki çek yapraklarından davacı sorumlu tutulamayacağından davacının beraatine karar verilmiştir.Çeklerin, davacının gerçek olup kaybedilen kimliğindeki resmi değiştirilerek alınan nüfus cüzdan örneği ve vergi levhasının temlik eden bankaya verilerek çek kredisi temininde kullanıldığı ,eldeki davaya konu alacağında bu çeklere ait olup ödenen banka sorumluluk tutarlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Davacının çek karnesi almadığı ceza davalarında belirlendiğinden , bu çeklerin banka sorumluluk tutarlarından sorumlu tutulması mümkün değildir.Davalı temlik alan vekili anılan soruşturma dosyasının banka ile ilgisiz olduğunu ileri sürse de yargılama konusu sahte imza ile piyasaya sürülen çeklerin davalı temlik eden banka tarafından verilen çek karnesindeki çekler olduğu belirlenmektedir. Açıklanan nedenlerle; davacının imzasını taşımayan sözleşmeye dayalı olarak açılan çek hesabı nedeniyle üçüncü kişilere verilip teslim edilen çek yapraklarına ilişkin kanuni sorumluluk tutarından davacı sorumlu tutulamayacağından davanın kabulüne ve HMK 326. Madde gereği, yargılama giderleri aleyhine hüküm verilen temlik alan davalıya yükletilmesinde isabetsizlik bulunmadığından temlik alan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 434,18-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 108-TL harcın mahsubu ile bakiye 326,18‬-TL harcın davalı ….A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı … A.Ş. tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 36,50-TL istinaf yargı giderinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2022