Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/81 E. 2022/648 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/81
KARAR NO: 2022/648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2019
NUMARASI: 2017/835 Esas 2019/1149 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin her biri 50.000-TL bedelli 10/04/2015, 24/04/20105, 31/04/2015, 08/05/2015, 15/05/2015 tarihli çeklerin davalıya satın aldığı tekstil ürünleri karşılığında avans olarak verdiğini, davalı tarafından alınan çeklere karşılık olarak anlaşılan malları müvekkiline teslim etmediğini, alım satım konusu mala karşılık verilen çeklerin bedelsiz kaldığını, davalının çekleri iade etmek yerine Bakırköy … İcra Dairesi’nin … ve Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyalarınca icra takibine koyduğunu belirterek icra dosyalarına yatırılacak olan paranın davalıya ödenmemesine, icra dosyalarının müvekkili yönünden iptaline, haksız ve kötü niyetli davalılar aleyhine %40’tan az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin işleri iyi gitmeyen davacı şirket yetkilisi …’a dönem dönem borç para verdiğini, …’un müvekkilinin verdiği borç parayı ödeyemediğini, müvekkilinin davacıya borç olarak verdiği miktarın çoğalması üzerine …’un davaya konu olan çekleri müvekkiline vererek borcunu ödemeye çalıştığını, ancak çeklerin ödenmediğini, bu nedenle davaya konu çeklerin yaklaşık 2,5 yıl önce icraya konulduğunu, 2,5 yıldan beri davacının borca hiçbir itirazının olmadığını, çek keşidecisi … Ltd. Şti’nin borcu ödemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle davacı şirketin de çek bedelini ödememek için işbu davayı açtığını, müvekkilinin hayatının hiçbir döneminde tekstil işi yapmadığını, bu durumun da müvekkili ile yakın olan davacı şirket yetkilisi … tarafından çok iyi bilindiğini, taraflar arasında yazılı veya şifahi bir anlaşma bulunmadığını, davacının bu beyanlarını kabul etmediğini ileri sürerek davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, çekin kural olarak bir ödeme vasıtası olduğu, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak keşide edildiğinin kabulü gerektiği, TBK’nun 207/2’nci maddesine göre sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü oldukları, bu durumda davacının yukarıda belirtilen karine ile kanun hükmünün aksini yani çekin avans mukabili olarak davalıya verildiği ve malların davalı tarafça teslim edilmediği yolundaki iddiasını HMK’nın 201’nci maddesi uyarınca yazılı deliller ile kanıtlaması gerektiği, davacının, dava konusu çekleri avans çeki olarak verildiğini ve malların davalı tarafından teslim edilmediğini usulünce kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda, müvekkiline ait ticari defterlerde dava konusu çeklere ilişkin kayda ve çeklerin avans olarak çıkışına dair kayda rastlanmadığının belirtildiğini, oysa dosyaya sunulan Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/311 E. 2018/291 K. Sayılı dosyasında ve bilirkişi raporunda dava konusu çeklerin müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun belirtildiğini, çeklerin avans hesabı açılarak ve yazıyla teslim edilmemiş olmasının bu çeklerin davalıya verildiği gerçeğini değiştirmeyeceğini, bilirkişi raporlarında bu hususun gözden kaçırıldığını, bahse konu çeklerin davalıya avans olarak verilmesine rağmen, davacının bu çeklerin karşılığında mal teslimini yapmaması nedeniyle çeklerin bedelsiz kaldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; avans olarak verildiği iddia edilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Çek, bir ödeme aracıdır. 6098 sayılı TBK’nın 207. maddesi, “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” hükmünü haizdir. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere; aksi kararlaştırılmadıkça satış sözleşmelerinde alıcı ile satıcının edimlerini aynı anda eda etmeleri esastır. O halde, alım satım akdine konu malı teslim almadan satıcıya avans ödemesi yaptığını iddia eden davacı, bu iddiasını ispat yükü altındadır. Satış sözleşmesinde aksine bir anlaşma olmadığı takdirde, tarafların edimlerini aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının davalıya avans niteliğinde ödeme yaptığını ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delillerle kanıtlaması gerekir. Diğer yandan çek, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü, çekin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Somut olayda; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bahse konu çeklerin davalıya avans olarak verildiğine dair yazılı delil sunulmamıştır. Davacının ticari defterlerinde bahse konu çeklerin avans olarak verildiği kayıtlı olsa bile bu husus kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi karşısında davalıya karşı hüküm ifade etmemektedir. Davacı tarafça bu hususlar yazılı delille kanıtlanamadığı gibi yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022