Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/798 E. 2022/1552 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/798
KARAR NO: 2022/1552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2018/482 Esas – 2019/1154 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafın ticari ilişkilerinden kaynaklı 21,233,69 -TL borcunun bulunduğu,davacının sahibi olduğu … firması tarafından davalıya elekktrik malzemesi satıldığını, bu satıma ilişkin 2017-2018 dönemi cari hesap bakiyesine istinaden 21.253,69- TL tutarındaki borcun davalı şirket tarafından ödenmediği için İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından ekteki fiyat farkından kaynaklı iade faturasının tebliğ edildiği iddia edildiğinden davalının alınan malların iade edildiğini ispat ile mükellef olduğunu, haksız itiraz sebebiyle durdurulan takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı ile sipariş usulü ile çalışıldığını, yapılan araştırma neticesinde davacı tarafından davalıya gönderilen fatura bedellerinin piyasa değerinin oldukça üzerinde olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalı tarafından “iade faturası” düzenlenerek Beyoğlu … Noterliğinin 27.03.2018 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davacıya gönderildiğini, iade faturasının itiraz amaçlı düzenlendiğini ileri sürerek davanın reddine,davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,cari hesap alacağının 07/09/2016 ile 12/07/2017 tarihleri arasında satılan malzemelerden kaynaklandığı, daha sonra davalı tarafından dava konusu satılan malzemelerin birim değerinin piyasa değerinden fazla olduğu iddiasıyla 02/03/2018 tarihinde iade faturası tanzim ettiği, bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığını,alım satım ilişkisinden uzun süre sonra iade faturası düzenlenmesi ve tebliğ edilmemesi nedeniyle davacının cari hesap alacağının kesinleştiği, bu nedenle toplam 21.253,69-TL cari hesap alacağı bakımından itirazın iptali ile takibin devamına ,davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, davacı tarafından fahiş bedeller ile düzenlenen faturalara karşılık müvekkil şirketin itiraz mahiyetinde iade faturası düzenleyerek davacıya gönderdiğini,davacı tarafın ticari defterlerine işlenmemesinin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını ,2018 yılı ticari defter ve belgelerini sunmayan davacının sonraki süreçte ticari defter ve belgeleri sunması ve bunların hükme esas alınmasının kararın hukuka aykırı olduğunu gösterdiğini,davacı tarafından gönderilen faturaya süresinde itiraz edilmemesi sadece fatura içeriğinin doğru olduğuna, aksini ispatın her zaman mümkün olduğuna karine teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklı cari hesap alacağına dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, 23.10.2018 tarihli duruşmada tarafların ticari defterlerinin ibrazı için süre verilmiş ancak uyuşmazlık konusu yıllar belirtilmemiştir.Buna göre inceleme ara kararı usule uygun olmayıp davacının ibrazdan kaçındığı kabul edilemeyecektir. 4.1.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının 2017 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtları ibraz ettiği,ancak uyuşmazlığın çözümü için 2018 yılı defterlerinin incelenmesi gerektiği belirtilmesi üzerine 12.02.2019 tarihli oturumda verilen ek inceleme ara kararı uyarınca 2018 yılı ticari defterlerinin ibraz edildiği,davacı ticari defterlerinin süresinde ibraz edildiği anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde değildir.Somut olayda; taraflar arasında cari ticari ilişki 2016 yılı 9.ayda başlamış ve 12.7.2017 tarihine kadar devam ettiği, davacının düzenlediği faturaların ve davalı tarafça yapılan ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre davalının davacıya 21.253,69-TL borçlu bulunduğu belirlenmiştir.Davalı,davacıdan aldığı teklifleri kabul ederek malları teslim almıştır.Teslim aldığı mallar karşılığında davacı tarafça düzenlenen faturaları kayıtlarına almış, kısmi ödemelerde bulunmuştir.Davalı şirket haziran 2017 tarihinde çeşitli şirketlerden fiyat teklifi istemiş, faturalar arasında bulunan liste ile bir çalışma yaparak davacının başka alıcılara ve davalıya sonradan verdiği tekliflerin bu satın alma fiyatlarından daha düşük olduğu, … ve … firmasından aldığı tekliflerin daha düşük olduğu ,böylece davacının piyasa rayicindan yüksek fiyatla mal sattığı anlaşıldığından ihtilafa neden olan 2.3.2018 tarihli fiyat farkı faturasını düzenleyerek cari hesapdaki borcunu sıfırlamıştır.Davalının mal alımı sırasında fiyat araştırması yapması gerekirken yapılmadığı, serbest piyasa koşullarında davacının verdiği teklifleri kabul ederek malları teslim alan ,aldığı faturaları ticari defterlerine kayıt eden davalı aradan 6 ay bir süre geçtikten sonra verilen fiyatların çok yüksek olduğunu anladığı gerekçesiyle fiyat farkı faturası düzenlemesinin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.Basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı şirket kabul ettiği fiyatlar ile teslim ve satın aldığı malların bedelini ödemekten gerçekte fiyatların fahiş olduğunu ileri sürerek kaçınamayacaktır. Açıklanan nedenlerle ;davanın kabulüne yönelik hükümde isabetsizlik olmadığı istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı vekilinin stinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.451,81-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 363-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.088,81‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 18-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/11/2022