Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/768 E. 2020/831 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/768
KARAR NO: 2020/831
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ: 20/05/2019
NUMARASI: 2018/397 Esas-2019/240 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili; davalı tarafından işletilen İst-Haydarpaşa Liman Sahasına (TCDD Haydarpaşa Liman İşletmesi) 25/03/2017 tarihinde … isimli gemiden gantry 4 vinci ile tahliye edilmek istenilen şirketin acenteliğini yaptığı donatana ait … nolu konişmento kapsamında taşıması üstlenilen … nolu konteynerin vinç sapanlarının kopması neticesinde küpestede donatana ait konteynerler üzerine düşüğünü, konteynere zarar verildiğini, konteyner ve içerisindeki emtiada hasar ve zarar meydana geldiğini,müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı donatandan yükleyici (…) sigortacısı (…) tarafından önce toplam 199.309,41-usd talep edildiğini, yapılan görüşmeler çerçevesinde müvekkili şirketin acenteliğini yaptığı donatan tarafından toplam 50.780-usd ödeme yapıldığını,zararın ödenmediğini, müvekkili şirketçe İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile borçlu/davalı şirket aleyhine ilamsız takip yapıldığını,davalı-borçlunun itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın kısmen iptali ile takibin 50.780-USD tutar üzerinden devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; takip ve bu davanın yetkisiz yerde açıldığını, olduğu iddia edilen kazanın Haydarpaşa Limanı Üsküdar ve Anadolu adliyesi sınırları içerisinde olduğunu, müvekkilinin merkezinin ise Ankara’da olduğunu, takibin yapıldığı İstanbul İcra dairelerinin yetkisi bulunmadığını, seçimlik hakkı kullanılarak yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemeleri olduğunu, eşyanın alıcısının ise resmi kayıtlarda … A.Ş olduğunu,kaza akabinde meydana gelen küçük çaplı hasarların müvekkili imkanları ile giderildiğini ve limandan öyle çıkıldığını, yasal mevzuat gereği tüm zarar kalemlerinin açık bir şekilde gösterilip müvekkili idareye başvuru şartının yerine getirilmediğini, belirterek davanın öncelikle yetki yönünden reddi ile yetkili Ankara Asliye (Ticaret) Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, yükün gemiden tahliyesi bir sözleşmeye dayalı olarak yapıldığından icra dairesinin yetkisinin sözleşmeye ilişkin yetki hükümlerine göre belirlendiği,tahliye işleminin Haydarpaşa Limanında yapıldığından ifa yerinin de Haydarpaşa olup, buna göre yetkili icra dairesinin İst.Anadolu İcra Daireleri olduğu, H.M.K.’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralına göre de davalının adresinin Ankara olduğu, davacı tarafın ise icra takibini İstanbul İcra Dairelerinde başlattığından, takibin yapıldığı icra dairesinin H.M.K.’nun 10. ve 6. maddelerine göre yetkili olmadığı gerekçesiyle icra dairesinin yetkisizliği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; davalının liman işletmesinin taşıma sözleşmesinin tarafı olamayacağını,davalı tarafından verilen zarara, haksız fiil nedeniyle doğan sorumluluğa dayandığını,yetki itirazının haksız fiil hükümlerine göre çözümü gerektiği, davalı tarafça yetkili icra dairesinin doğru gösterilmediğini,borçlunun yetki itirazının geçerli bulunmadığından takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkili olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerektiğini belirterek,kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait yükün Haydarpaşa Limanında gemiden tahliyesi sırasında davalı kuruma ait vinçlerle hasarlanmasından dolayı ortaya çıkan zararın tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartı olup, öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığının incelenmesi gerekir. Bu incelemede İ.İ.K.’nun 50. maddesi yollamasıyla H.M.K.’nun yetkiye ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Buna göre genel yetki kuralını düzenleyen H.M.K.’nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Öte yandan aynı yasanın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olduğundan öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. Tahliye işlemi bir sözleşmeye dayalı yapıldığından icra dairesinin yetkisinin sözleşmeye ilişkin yetki hükümlerine göre belirlenmelidir. H.M.K.’nun 10. maddesinde “sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceği hükmü düzenlenmiştir. Tahliye işlemi Haydarpaşa Limanında yapıldığından sözleşmenin ifa yeri de Haydarpaşa olup, buna göre HMK’nun 10. maddesi gereğince yetkili icra dairesi İstanbul Anadolu İcra Daireleridir. Öte yandan, HMK’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralına göre de davalının adresi Ankara olduğundan Ankara İcra Daireleri de yetkilidir. Takibin yapıldığı İstanbul İcra Daireleri genel ve özel kurallarına göre yetkili olmadığından icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle ,yetkili icra dairesinin doğru gösterilmediğine ilişkin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 17/09/2020