Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/742 E. 2020/785 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/742
KARAR NO: 2020/785
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2020 (Ara Karar)–13/02/2020 (Ek Karar)
NUMARASI: 2020/157 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2020
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin 13/02/2020 tarihli ek karar ve 06/03/2020 tarihli ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden/davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: İhtiyati tedbir talep eden alacaklı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkili lehine; … Bankası tarafından davalı şirket için verilen 20/05/2013 tarihli … seri nolu 10.000.000,00 USD tutarında, vadesi (27/09/2019 tarihli ve 747/372 sayılı yazı ile) 02/01/2020 tarihine kadar uzatılmış teminat mektubu, … Bankası A.Ş. tarafından davalı şirket için verilen 09/04/2015 tarihli … seri nolu 5.000.000,00 USD tutarında, vadesi (25/09/2019 tarihli ve 1300 sayılı yazı ile) 04/01/2021 tarihine kadar uzatılmış teminat mektubu, … Bankası A.Ş. tarafından davalı şirket için verilen 24/11/2014 tarihli … seri nolu 10.000.000,00 USD tutarında, vadesi (25/09/2019 tarihli ve 1299 sayılı yazı ile) 04/01/2021 tarihine kadar uzatılmış teminat mektubu, … A.Ş. tarafından davalı şirket için verilen 25/03/2016 tarihli … seri nolu 6.000.000,00 USD tutarında, vadesi (25/09/2019 tarihli ve 148118 sayılı yazı ile) 29/05/2020 tarihine kadar uzatılmış teminat mektubu olmak üzere dört adet teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ve ödenmesinin HMK.’nun 389. Maddesi gereğince durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve keşidecisi davacı şirket, lehtarı davalı şirket olan, 04/04/2020 tarihli, 3.500.000,00 USD miktarlı, 26/09/2019 tarihinde düzenlenen bononun üçüncü kişilere ciro edilmemesi, icra takibine konu edilmemesi ve ödenmesinin durdurulması yönünde HMK.m. 389. kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI VE SÜREÇ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1626 Değişik İş Esas-2019/1636 K.sayılı dosyası üzerinden 27/12/2019 tarihinde ihtiyati tedbir talep eden vekilinin talebinin HMK. 389/1 maddesi uyarınca kabulü ile, söz konusu dört adet teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca İİK. 72/2 maddesi gereğince dava konusu bono yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, bononun sadece taraflar yönünden geçerli olmak üzere icra takibine konu yapılmaması ve ödemenin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına itiraz üzerine anılan Mahkemece; 13/02/2020 tarihli ek karar ile; H.M.K. 389.maddesine göre verildiği, ipotek konusu gayrimenkulün satılarak paraya çevrilmesi halinde H.M.K. 389. Madde kapsamında tüm şartların oluşmuş ve yaklaşık ispat kuralı gereğince teminat mektuplarının nakde çevrilmesi halinde ciddi zararların oluşması muhtemel görünmüş olduğundan teminat oranı zarar ihtimali ile kıyaslanarak esasen uygulanan %15 oranından fazla tutularak %20 olmak kaydıyla ayrıca talep konusu bono yönünden İİK. 72/2 madde gereğince icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi kanunen mümkün olmakla İİK. 265 madde kapsamında tahdidi olarak sayılan itirazlar arasında bulunmayan karara karşı yapılmış olan itirazın reddine karar verilmiştir.
TALEP: Davalı vekili 04/03/2020 tarihli dilekçesi ile ; ihtiyati tedbir talep edenin, HMK. Madde 397/1 hükmü uyarınca süresi içerisinde esas hakkında davasını açtığına dair dosyaya herhangi bir evrak sunmamış olması nedeniyle, ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış olduğunun tespit edilerek, bu hususun ilgili Bankalara bildirilmesi için gerekli müzekkerelerin yazılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2020/157 Esasa sayılı dosyasında verilen 06/03/2020 tarihli istinafa konu ara kararı ile; davanın konusu ile ilgili olarak tedbir kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1626 Değişik İş Esas-2019/1636 Esas sayılı dosyası üzerinden 27/12/2020 tarihinde verildiği, tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde 17/02/2020 tarihinde tedbir kararına itirazın reddine karar verildiği, bu davanın 28/02/2020 günü açıldığı, davanın konu itibari ile arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacı tarafça 07/01/2020 tarihinde 6100 Sayılı Kanun’un 397. md/1 uyarınca 2 haftalık süre içinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, başvuru neticesinde arabuluculuk görüşmesinin 27/02/2020 tarihinde anlaşmazlık ile sonlandırıldığı, davanın ise 28/02/2020 tarihinde açıldığı, arabuluculuk görüşmeleri sırasında 6325 Sayılı Kanun’un 16. md/2 uyarınca zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği anlaşılmakla davanın 6100 Sayılı Kanun’un 397. md/1 uyarınca süresi içinde açıldığı hususu sübut bulduğundan davalı tarafın tedbirin kalktığının tespiti talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı … A.Ş. Vekili; 1-) İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1626 D.İş Esas-2019/1636 K.sayılı 13/02/2020 tarihli İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ek kararını istinaf dilekçesinde; tedbir kararına karşı itirazlarının tümünün, ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata ilişkin olduğunu, tedbir kararında açık ve somut olarak hangi sebebe dayandığının ifade edilmediğini, HMK. 390/3 gereğince tedbir talep eden üzerinde olan yaklaşık ispat yükümlülüğü yerine getirilmemiş olmasına karşın, buna yönelik itirazın ileride açılacak davalarda değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, takdir edilen teminat tutarının açıkça yetersiz kaldığını, davanın konusunun müteahhitlik sözleşmesi olmadığını, tedbir talep edenin haksız olarak sözleşmeden döndüğü dikkate alınmadan ve sözleşmeden dönme gerekçesiyle hiç bir bağlantı olmamasına rağmen, kötü niyetli ve tek taraflı beyanlara itibar edilerek tedbir kararı tesis edildiğini bildirerek, tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde müvekkilinin ve üçüncü kişilerin maruz kalacağı zararlar gözetilmek suretiyle belirlenen teminat tutarının artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2-) İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/157 E. sayılı dosyası kapsamında verilen 06/03/2020 tarihli ara kararını istinaf başvuru dilekçesinde; H.M.K.’nın “ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemler” başlıklı 397/1 maddesi, esas hakkındaki davanın belirtilen 2 haftalık süre içerisinde açılmaması ve davanın açıldığına dair belgenin ilgili memura sunulmaması halinde, ihtiyati tedbirin varlığını korumayacağını açık şekilde düzenlediğini, H.M.K.’nın 397/1 maddesindeki bu usuli iki şartın bir arada gerçekleşmesi gerektiğini, Yargıtay’ın da bu konuya ilişkin içtihatlarında ilgili maddenin emredici nitelikte olduğu ve iki şartın da beraber aranması gerektiğinin belirtildiğini, bu durumda süresi içinde dava açıldığına ilişkin evrak ihtiyati tedbir dosyasına konulmadığı ve konulduğu belgelendirilmeden HMK.’nın 397/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağı değerlendirilmeksizin, esas davanın süresi içinde açılmış olduğunun bizatihi gözetilerek verilen ara kararın açıkça usule aykırı olduğunu bildirerek, 06/03/2020 tarihli ara kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda değerlendirme yapılarak, ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığının tespitine ve bu hususun ilgili bankalara bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: H.M.K. 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.H.M.K. 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanmış bulunan Satış Vaadi Sözleşmeleri, Zeyilnameler, Teminat Mektupları, İhtarnameler, Sözleşmeden dönme beyanı hep birlikte göz önüne alındığında HMK. 389. maddesi kapsamında tüm şartların oluştuğu ve yaklaşık ispat kuralı gereğince teminat mektuplarının nakde çevrilmesi halinde HMK. 389/1 maddesinde belirtilen gecikme halinde ciddi zararların doğmasına neden olabileceği muhtemel görünmüş olduğundan, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiği, teminat oranı da zarar ihtimali ile kıyaslanarak esasen uygulanan %15 oranından fazla tutularak %20 uygulandığı, ayrıca talep konusu bono yönünden icra takibine konu edilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi İİK. 72/2 maddesi gereğince mümkün olduğundan, bu kapsamda verilen 13/02/2020 tarihli İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilmiştir. Somut olayda; Yaşanan hukuki süreçte HMK. 397/1 maddesi kapsamında ihtiyati tedbiri tamamlayan tüm işlemler yerine getirilmiştir. Davanın 28/02/2020 tarihinde açıldığı, arabuluculuk görüşmeleri sırasında 6325 Sayılı Kanun’un 16. md/2 uyarınca zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği anlaşılmakla davanın 6100 Sayılı Kanun’un 397. md/1 uyarınca süresi içinde açıldığına dair İlk derece Mahkemesinin tespiti yerindedir. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı … A.Ş. Vekilinin 13/02/2020 tarihli ek karar ve 06/03/2020 tarihli ara karara karşı istinaf başvurularının ayrı ayrı H.M.K.’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 08/09/2020