Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/737 E. 2023/240 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/737
KARAR NO: 2023/240
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2019
NUMARASI: 2015/178 Esas – 2019/838 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında tekstil sanayinde kullanılmak üzere kumaş alım satımına ilişkin ticari ilişkinin mevcut olduğunu, taraflar arasında cari hesap tutulduğunu,Müvekkili şirketin davalıdan asıl alacak yönünden 44.051,72- TL ve toplamda 52.912,22- TL alacaklı olduğunu, cari hesap tablosuna davalı adına düzenlenen 04.06.2014 tarih ve … nolu ve 12.06.2014 tarih ve … nolu faturalardan davalının eksik ödediği 12.558,36.- TL ile 06.08.2014 tarih ve … nolu fatura bedeli olan 31.493,36.-TL nin toplamından oluştuğu, davalının 31.493,36.- TL lik faturaya konu malları almadığı beyanının gerçeğe aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkili şirketin davalı şirkete yaptığı çoğu satışta davalı şirketin görevlendirdiği, … isimli kişiye malları teslim ettiğini, davalı aleyhine İstanbul …İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının takibe yönelik itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamını, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete Beyoğlu … Noterliğinin 11.12.2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek müvekkili şirketten 50.579,37- TL tutarında alacak talebinde bulunduğunu, Bu ihtarnameye Kadıköy … Noterliğinin 19.12.2014 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve 31.493,36- TL tutarındaki 06.08.2014 tarih ve … nolu faturaya ve içeriğine itiraz edildiğini, faturanın hiç tebliğ edilmediğini, fatura içeriği mallarında müvekkili şirkete teslim edilmediğinin ifade edildiğini,imzalı sevk irsaliyesinde teslim alan isim ve imzası olarak gözüken … imzasının kendi çalışanlarına ait olmadığını, kaldı ki fatura ve teslim belgesi olarak dilekçe ekinde sunulan belgelerin birbirini tutmadığını kod ve desen numaralarının uyumsuz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının davalıya kestiği faturaları USD karşılığı TL olarak kestiği, davalının da ödemeleri USD türünden çeklerle yaptığı, buna göre taraflar arasında eylemli olarak ABD Doları üzerinden ticari alışverişin süre geldiği, çekle yapılan ödemeler farklı kurlar baz alınarak TL’ye çevrilmiş olup diğer yandan, davalının ihtilaf konusu olmayan 4 adet faturayı fatura tanzim tarihindeki kuru baz alarak ticari defterlerine işlediği, taraflar arasında eylemli bir şekilde fatura tanzim tarihindeki kurun baz alındığı ve kararlaştırıldığı, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 31.493,36 -TL bedelli … seri numaralı 06/08/2014 tanzim tarihli fatura konusu edimin …’ın İstanbul C. Başsavcılığı’nın 2017/29095 Soruşturma sayılı hazırlık dosyasına verdiği beyanlar ile Bakırköy 27. İş Mahkemesi’nin 2016/166 Esas sayılı işçilik alacaklarına dair açtığı davada davalı vekilinin sunduğu beyanlar bir arada değerlendirildiğinde mezkur faturadaki ürünlerin davalı şirket adına …’a teslim edildiği sabit ve belirgin olduğu, nitekim, bu kişi tarafından dosyada da mübrez 09/07/2014 tarihli imzalı belge doğrulanarak alınan malların davalıya ait depoya davalı şirket personelleri ile yerleştirdiğinin anlaşıldığı, davacı tarafından düzenlenen bu faturanın KDV dahil 29.221,27 -TL tutarlık kısmı 09/07/2014 tarihli belge ile uyuştuğundan, aşan kısma dair davalıya teslim olgusu ispat edilemediğinden yukarıda belirtilen fatura bedelinin yalnızca bu kısmına hükmedilmesi gerektiği,taraflar arasında faize dair herhangi bir anlaşma mevcut olmadığından 3095 Sayılı Faiz Kanunu’nun 2/2 maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesinin tebliği ile sürenin bitimine müteakip icra takip tarihine değin %10.50 nisbetinde avans faizi işletilerek işlemiş faiz hesabı yapılması gerektiği, davacının fazlaya ilişkin istemin reddi ile davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili,taraf BA/BS belgeleri vergi dairesinden istendiği, davacı BS formunda, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği satışa dair herhangi bir bilginin bulunmadığını,BA/BS formlarının incelenmeden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, … nolu fatura ile davacı tarafça teslim belgesi olarak dosyaya delil olarak sunulan … Ref Nolu faturaların kod, desen, numara ve metrelerinin de örtüşmüyor olduğu, teslim belgesi olarak sunulan belgenin “Sevk İrsaliyesi” veya “İrsaliyeli Fatura” ifadesini içermemesi ve Vergi Usul Kanunu madde 230a uygun şekilde malın nereye ve kime gönderildiği belirtilmediğinden bir sevk irsaliyesi niteliğini haiz olmadığı, bahsi geçen belgenin imzaya alınan bölümünde “Teslim alındı” veya imzanın teslimata ilişkin olarak alındığını belirten benzeri bir ifade yer almadığı, teslimata dayanak alınan faturada yer alan imzanın …’a ait olup olmadığı hususu yeterince incelenmeden hüküm kurulduğu, davacı tarafça, malın tesliminin gerçekleştirildiği iddia edilen tarih üzerinden yaklaşık bir ay sonra düzenlenmiş faturanın hukuki anlamda yok hükmünde olduğu, faturanın müvekkiline tebliğinin davacı tarafından Beyoğlu … Noterliği kanalı ile 11.12.2014 tarihli ihtarname ile yapıldığı ,müvekkilinin Kadıköy Noterliğinin 19.12.2014 tarihli ihtarnameye cevabıyla faturaya yasal süre içinde itiraz edildiğini,bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması, eksik, hatalı, hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde hüküm kurulmasına sebep olduğu belirtilerek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan dava,ticari alım- satıma dayalı açık hesap ve fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında kumaş alım satımına ilişkin ticari ilişki söz konusu olup açık hesap ilişkisi içinde bulundukları, davacı tarafın bu açık hesapta mevcut alacağını ve ayrıca 06.08.2014 tarih ve … nolu 31.493,36- TL bedelli fatura alacağını tahsil etmek için takip başlattığı, davalı tarafın fatura konusu malların teslim edilmemesi nedeni ile fatura alacağına, açık hesapta ise doların gerçek dışı kur ile TL’ye çevrilmesi nedeni ile açık hesap alacağına ve faize itiraz ettiği, dosyaya ibraz edilen mevcut delillere göre davacının davalıya kestiği faturaları USD karşılığı TL olarak kestiği, davalının da ödemeleri USD türünden çeklerle yaptığı, buna göre taraflar arasında fiilen USD para birimi üzerinden ticari ilişkinin sürdürüldüğü, incelenen taraf ticari defterlerinde tarafların farklı kurlar baz alınarak TL’ye çevirme işlemi yapmaları nedeni ile farklar oluştuğu, fakat davacının ihtilaf konusu olmayan 4 adet faturayı fatura tanzim tarihindeki kuru baz alarak ticari defterlerine işlediği, bu hususun davalının da zımnen kabulunde olduğu, bu nedenle yapılan ödemelerin mahsubunda fatura tanzim tarihindeki kur dayanak alınarak hesaplama yapılması gerektiği, açık hesaptan kaynaklı davacının 11.853,36 -TL alacağı bulunduğu anlaşılmaktadır. Takibe konu 06.08.2014 tarih ve … nolu 31.493,36.- TL bedelli fatura davacı tarafın ticari defterlerine kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, sadece fatura düzenlenmesinin davalı tarafı borçlu konuma getirmeyip faturaya konu malların teslim edilmesinin veya tebliğ edilen faturaya karşı yasal süresi içinde itiraz edilmemiş olması gerekmektedir.Davacı taraf ihtilaf konusu 06.08.2014 tarih ve … seri sıra numaralı 31.493,36.- TL bedelli faturanın davalı tarafa kargo aracılığıyla gönderildiğini beyan ederek kargo teslim belgesini ibraz etmiş, göndericinin davacı alıcının davalı olarak göründüğü, kargo faturasının tarihinin 12.09.2014 tarihi olduğu, davalı şirkete teslim tarihinin 13.09.2014 tarihi olduğu, kargo tipinin “dosya” olarak yer aldığıkargo içeriğinin uyuşmazlık konusu fatura olup olmadığının bu belgelerden anlaşılamadığı, faturanın tebliğ edildiği hususu ispatlanamamıştir. İhtilaf konusu 06.08.2014 tarih ve … seri sıra numaralı 31.493,36.- TL bedelli fatura içeriği malları teslimi yönünden …’ ın isim ve imzasının yer aldığı 09.07.2014 tarih ve … referans nolu belge ibraz edilmiştir.Her ne kadar davalı tarafça imza inkarında bulunulmuş ise de İstanbul 27.İş Mahkemesi’nin 2016/166 E. Sayılı dosyasında iş sözleşmesinin fesih sebepleri gösterilirken … tarafından siparişi şirket adına verilen ancak şirket tarafından değil kendisi tarafından teslim alınan ve şirkete … tarafından teslim edilmeyen kumaşların fesih sebebi yapıldığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2917/29095 soruşturma sayılı dosyasında davalı şirketin iş bu davaya konu faturaya dayanarak … hakkında emniyeti suistimal suçunu işlediğinden bahisle suç duyurusunda bulunduğu ve …’nın alınan ifadesinde faturaya konu malları teslim aldığını ve şirketin deposuna koyduklarının ifade edildiği, İlk Derece Mahkemesi’nin 11.05.2016 tarihli duruşmasında … tarafından belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunun beyan edildiği anlaşılmaktadır.Tüm bu olgular değerlendirildiğinde davacı şirketçe gönderilen kumaşların davalı şirket adına … tarafından teslim alındığı anlaşılmaktadır. TBK 551. Madde “Ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir.” hükmünü haiz olup somut olayda davalı şirket çalışanına teslim edildiği anlaşılan kumaşlar nedeniyle davalıya kumaşların teslim edildiğinin kabulü gerekir.Davalı tarafça davacının davalı çalışanı ile işbirliği içinde hareket ettiği ileri sürülmemiştir.Çalışanın suistimali davalı tarafından davacıya ileri sürülemeyeceğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni yerinde bulunmamıştır.Takibe konu fatura içeriği malların KDV dahil 29.221,27- TL tutarlık kısmı 09/07/2014 tarihli belge ile uyuştuğundan bu miktar kadar davanın sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle;davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2808,22-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 702,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.105,67-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 16,50-TL posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023