Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/73 E. 2022/1257 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/73
KARAR NO: 2022/1257
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2015/63 Esas – 2018/1139 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasındaki faturalardaki hizmet nedeni ile oluşan ticari ilişki sonucunda, müvekkilinin davalıya gönderdiği faturalardan 7.130,60-Euro’luk faturaların ödenmediğini, bu konuda davalıya başvurularının da sonuçsuz kaldığını belirterek, 7.130,60-Euro fatura bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı yabancı şirketin MÖHUK’ın 48. maddesi gereğince teminat göstermesi gerektiğini, dava konusu faturalara ilişkin hizmetler davacı tarafça gereği gibi ifa edilmediğinden faturaların müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davalının davacı şirketten telefon numaraları yer alan datalar satın aldığını, bu datalarda yer alan numaraları arayarak ürün pazarlaması yaptığını, sözleşme gereğince bu telefon numaralarının belli bir kalite standardında olması gerektiğini, telefon numaralarını taşıyan dataların bir kısmında aranan kişilerin daha önce bu tür bir ürün pazarlama için aranmamış olması gerektiğini, diğer kısımlarında ise numaralara ulaşılabilir olması gerektiğini, ancak dava konusu faturalarda verilen telefonlara ulaşılamadığını, çoğu telefon numarasının yanlış çıktığını, insanlar onlarca kez arandıklarını belirttiklerinden bu hizmetlerden istenen faydanın sağlanamadığını, bu durum davacı şirket yetkililerine iletildiğinde, davacı şirket yetkilisinin bu hataları kabul ederek telefon numaralarının ücretsiz olarak yenileriyle değiştirileceğini bildirdiğini, ancak bu kabule rağmen hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini, müvekkilinin de bu nedenle bu faturaları kabul etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı yanın davacı şirketten telefon numaraları yer alan data hatları satın alarak bu datalarda yer alan numaraları arayarak ürün pazarlaması yaptığı, davacının faturalarda yer alan hizmetin verilmiş olmasına rağmen cari hesaptan kalan borcun ödenmediğinden bahisle alacak davası açtığı, davalının ise satın alınan ürünün ayıplı olması nedeniyle faturaları kabul etmediği, ancak ayıp iddiasının ispatlanamadığı, gözden geçirme ve uygun bir süre içerisinde satıcı davacıya bildirme yükümlülüğünü ispatlayacak yazılı bir delil sunulmadığı, gereği gibi ifa edilmeyen borç için faturaların kabul edilmediğine dair yazılı bir delil de sunulmadığı gerekçesiyle, davacının ihtarnamesinde talep ettiği miktarla sınırlı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı vekili; istinaf sürecinde müvekkili şirketin tasfiye ile kapandığını, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Türk hukukuna göre değerlendirme yapıldığını, oysa taraflarca imzalanan sözleşmenin 9/g bendi gereğince sözleşmeden doğacak ihtilaflarda Alman hukukunun geçerli olacağının kararlaştırıldığını, Alman hukuku alanında uzman bilirkişi tayin edilerek rapor alınması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin yargılamanın devamı sırasında 05.01.2018 tarihli genel kurulunda tasfiyenin sonuçlandırılması ve tasfiye bilançosunun kabulüne karar verilerek işbu kararın 12.01.2018 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayımlandığı, bu suretle şirketin tüzel kişiliğinin sona ermiş olduğu anlaşılmaktadır. Taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilerek tüzel kişiliği sona ermiş şirket hakkında karar verilmesi ve kararın da vekalet görevi sona ermiş olan vekile tebliği usule aykırıdır. Taraf ve dava ehliyeti dava şartı olup davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekmektedir. İstinaf sebebi olarak ileri sürülmese de, mahkemece dava açıldığında re’sen yapılması gereken taraf teşkilindeki bu eksiklik re’sen incelenmiştir. Davalı şirket hakkında açılan davaya devam edilebilmesi için, davacıya şirketin tüzel kişiliğini ihya etmek üzere süre verilmesi ve ihya kararının kesinleşmesinden sonra yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin hükmün HMK’nın 353(1)a-4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/63 Esas – 2018/1139 Karar sayılı 27/11/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalı tarafından yatırılan 342-TL peşin istinaf karar harcının davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/202