Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/688 E. 2020/764 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/688
KARAR NO: 2020/764
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2019
NUMARASI: 2017/963 2019/993
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/09/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yandan 07.09.2015 tarihli bir adet faturadan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsil edilememesi sebebiyle giriştikleri icra takibine borçlu-davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazmnatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından belirtilen nitelikte faturanın teslim alınmadığı gibi fatura konusu emtianın da teslim alınmadığını, faturanın ticari defterlerde yer almadığını belirterek, sevk irsaliyesinde bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ,akdi ilişkinin ispatlanması gerektiğini ,davacının … üyesi olduğu ve malın … adlı kişiye teslim edildiğini ve bedelinin çek ile tahsil ettiğini ileri sürerek davanın reddi ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın, icra takibine dayanak bir adet fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği, edildi ise bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, bu kapsamda dosya üzerinde yapılan incelemede, davaya konu faturanın açık fatura olduğu, teslim olgusunun davalı tarafça inkar edildiği, bu haliyle davacının davasını ispatla yükümlü olduğu, davacının alacağını dayandırdığı faturanın tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı, sevk irsaliyesinin ise, “teslim eden” ve “teslim alan” kısımlarının imzalanmış olduğu,yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacının alacağını dayandırdığı fatura konusu malın davalı yana teslim edildiğine ilişkin tesvik edici herhangi bir belgenin tespit edilemediği, sevk irsaliyesinin, “teslim eden” ve “teslim alan” kısımlarında yer alan imzaların ise kime ait olduğunun anlaşılmaması nedeniyle, bunun tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı ve davacı tarafça da başkaca bir delil sunulmadığından ve ayrıca açıkça yemin deliline de dayanılmadığından, kesin delillerle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; sevk irsaliyesinin “teslim eden” ve “teslim alan” kısımlarında yer alan imzaların kime ait olduğunun anlaşılamadığı hususunun hatalı olup, imzaların aidiyeti hususunda hiçbir araştırma yapılmadığını,faturanın; müvekkil tarafından usulüne uygun şekilde tutulmuş olan ticari defterlerine yine usulüne uygun şekilde işlendiğini, davalının verdiği cevap dilekçesinde; “müvekkilimin ticari defterlerinde anılan fatura yer almamaktadır” ifadeleri ile tek dayanak olarak müvekkilinin ticari defterlerini göstermiş olmasına rağmen defter inceleme günü ticari defterlerini hazır bulundurmadığını,mahkemenin somut olayı aydınlatmak için ilgili vergi dairesinden Ba-Bs formlarını dahi talep etmediğini, eksik araştırma yaptığını, davanın aydınlatma yükümlülüğü ihlal edilerek verilmiş olan kararın usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ,dosyanın yeniden görülmek üzere üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; bir adet faturaya dayalı alacak nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 26.182,84-TL asıl alacak ve 4.647,10-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam, 30.829,94-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca itiraz ettiğinden takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili; müvekkilinin, davacı/alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkili tarafından belirtilen nitelikte fatura teslim alınmadığı gibi fatura konusu emtianın da teslim alınmadığı ve ayrıca faturanın müvekkilinin ticari defterlerde yer almadığı beyan ederek davacı ile müvekkili arasındaki akdi ilişki inkar etmiş olup, bu haliyle somut olayda, ispat külfeti davacıdadır. HMK 222(1).madde gereğince Mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.İlk derece mahkemesince ;tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ,incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarının kanuna uygun tutulduğu,sahibi lehine delil vasfında olduğu ve eylül 2015 tarihli dayanak faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ,davalının da ticari defterlerini ibraz etmediği ,davacının kdv dahil 26.182,84-TL faturasının usulune uygun biçimde ticari defterlerinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Sevk irsaliyesindeki teslim alan kişi tarafından atılan imzanın aidiyeti hususunda yeterli inceleme yapılmamıştır.Ancak takip dayanağı fatura tutarının miktarı itibariyle Vergi Dairesine bildirilmesi gerektiğinden davalının bu fatura ile ilgili -BA- “Büyük Alış” beyannamesi verip vermediği de mahkemece araştırılmamıştır.Davalının 2015 takvim yılı BA formu dairemiz tarafından Hocapaşa vegi Dairesinden getirtilmiş, davalının 2015/09 dönemine ait bildiriminde davacı …’den (24.243-TL kdv hariç ) 1 adet belge ile mal aldığını beyan ettiği görülmüştür. Somut olaya emsal olan Yargıtay 19 HD nin 2018/2293 esas ,20194962 karar sayılı 4.11.2019 tarihli ilamında da açıklandığı üzere davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir.Buna göre davalının malları teslim aldığı,teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekmektedir.Davalının savunması ise mal teslimi yapılmadığı yönünde olduğu ve aksinin kanıtlandığının kabulü gerektiğinden icra takibine vaki itirazının asıl alacak yönünden iptali gerekmektedir.İlk derece mahkemesince eksik tahkikat sonucunda,mal teslimi kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ,davanın reddine ilişkin hükmün kaldırılmasına ,takipten evvel temerrüt sabit olmadığından itirazın asıl alacak bakımından iptaline, fazlaya dair istemin reddine ,alacak likit olduğundan itirazın iptaline karar verilen kısım üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine,reddedilen kısım yönünden davacının takipte kötüniyeti kanıtlanamadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/963 Esas – 2019/993 Karar sayılı 17/12/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İtirazın KISMEN İPTALİNE; 26.182,84-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazla istemin REDDİNE, %20 oranında hesaplanan (5.236,56-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” Davalı vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine, İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.788,54- TL karar harcından, mahkeme ve icra veznesine yatan harçlar toplamı 526,50-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.262,04- TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacı tarafından peşin yatırılan harçlar toplamı 557,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı gideri 700-TL bilirkişi ücreti ve 65,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 765,50,-TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 650- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 3.927,43 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı vekili için takdir olunan 3.400- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 117- TL posta masrafının davanın kabulü oranında hesaplanan 99-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.03/09/2020