Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/685 E. 2020/640 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/685
KARAR NO : 2020/640
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/02/2020 (Ara Karar)
NUMARASI : 2020/108
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/07/2020
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı banka arasında 27/11/2018 tarihli üye iş yeri sözleşmesi kapsamında mobil pos hesabı açtırarak ticari faaliyetlerinde kullandığı, bu sözleşmeye göre; müvekkilinin müşterisi olan kart hamillerinden isteyenin,ödemelerini ilgili pos hesabına komisyon kesintisi olmayacak bir şekilde yapabilecekleri yönünde olmasına rağmen sözleşmeden bir yıl sonra ödemelernden komisyon kesintisi yaptığının fark edildiğini,komisyon kesintilerinin kontrolleri dışında alındığı belirtilerek hali hazırdaki 7.6 milyon olan hesap vasatinin desteklenmesi talep edildiğini, davacı taraf hesap vasatinin 5 milyon lira seviyesine sabitlenmesini ister iken, davalı bankanın hesap vasatini 12 milyon lira seviyesine çıkardığını, davalının bu yaklaşımı üzerine 26 Kasım 2019 tarihinde davalı firmaya hitaben pos hesabı sözleşmesinin sonlandırılması talebinin yazılı olarak iletildiğini, pos hesabındaki 12 milyon lira üzerine, hiçbir müşteri itirazı bulunmadığı halde charge back kurallarını ileri sürerek müvekili hesabına blokaj işlemini uygulandığını ve işlemin haksız olduğunu beyan ederek hesap üzerine konulan blokenin kaldırılması doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili;tasarrufa dayalı gayrimenkul/araç finansmanı sağlayan davacı şirektin, taahhüt ettiği gibi malı/hizmeti hiç sunmaması ya da tarif ettiği gibi sunmaması durumunda bu gerekçelerle yapılacak itirazlarda, aksini ispatlamakla üye işyeri olan davacının sorumlu olduğu,itiraza konu tutarın işyerinden tahsil edilememesi halinde ise, kart hamilleri tarafından chargeback kurallarının uygulanması talebinde bulunulabilecek, bu itirazlar ise müvekkil Banka açısından risk doğuracağını ,banka bu risk altında iken ve henüz davacı tarafın müşterileri tarafından yapılan harcama işlem tarihleri üzerinden 540 gün geçmemiş iken, risk altında olduğu bu mevcut durumda müvekkil Banka’nın kart hamillerini koruyucu şekilde rehin hakkında dayalı hapis (bloke) hakkını kullanması,sözleşmelere ve bankacılık mevzuatına, uygun olduğunu ,rehin sözleşmesi kapsamında, davacı tarafın POS hesabına,sözleşme hükümlerine uygun olarak, davacın tarafın doğmuş/doğacak/ doğması muhtemel tüm borçları için bloke tesis edildiğini beyanla davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, mevcut bilgi ve belgelere göre tedbir talebi konusu yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili ; davalı bankanın müvekkilinden kaynaklı yükümlülüklerde herhangi bir aykırılık oluşmadığı halde charge back kurallarını ileri sürerek haksız ve keyfi bir şekilde blokaj işleminin tatbik edilmesi nedeniyle oldukça mağdur olduğunu ve kendi hesabındaki parayı dahi kullanamamasıyla mali olarak da büyük zararlara uğramasının muhtemel olduğunu, davalı bankanın hesap üzerinde tesis ettiği blokaj işleminin yargılamaya muhtaç olmadığı ve davadaki asli taleplerinin değil yalnızca tedbir taleplerinin olmasına rağmen yargılama boyunca devam etmesinin müvekkilinin ticari itibarını zedeleyeceğini belirterek müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramaması için ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılması ile teminatsız olarak aksi kanaatte olunması durumunda bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık;banka tarafından üye işyeri sözleşmesi gereğince davacının pos hesabına konulan bloke işleminin , haksız olduğundan bahisle davacının uğradığı zararından şimdilik 10.000-TL’nin ödenmesi istemine ilişkindir. HMK 389/(2) maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut olayda; taraflar arasında imzalanan sözleşme de tanınan rehin hakkı uygulamasının koşullarının oluşup oluşmadığı ,bloke etme işleminin sözleşmeye ve risk durumuna uygun kullanılıp kullanılmadığı yapılacak yargılama da incelemeler neticesinde belirlenecektir.Davanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat koşulunun mevcut olmadığı nedeniyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 03/07/2020