Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/668 E. 2020/610 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/668
KARAR NO: 2020/610
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
İLK DERECE MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 13/02/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2019/347 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2020
İhtiyati tedbire itirazın reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili; davalı şirketin 26.03.2019 tarihinde yapılan 2018 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında, Yönetim Kurulu Üyelerinin ücretlerinin belirlenmesine ilişkin gündemin (5)’inci maddesi kapsamında alınan, “Yönetim Kurulu Başkanı’na aylık 360.000-TL net ücret ödenmesine ve sonraki yıllarda ise Ocak ayından itibaren yıllık TÜFE oranında artış yapılarak uygulanmasına” dair Genel Kurul Kararlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, HMK. 389. maddesi gereğince belirlenen şartların ve yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği gerekçesiyle; şirketin Yönetim Kurulu Başkanına ödenen aylık 360.000- TL’den hesap edilen 1 yıllık ücret miktarı olan (360.000×12=) 4.320.000-TL’nin %10 oranında hesaplanan 432.000- TL nakdi teminat veya bu tutarda kesin süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde, 26/03/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 5 nolu gündem maddesindeki YK Başkanına ödenecek aylık ücretle ilgili gündem maddesinin yürütülmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde; müvekkili şirketin bugüne kadar çekip çeviren bütün borçlarına şahsi malvarlığı ile kefil olan yöneticisinin aldığı ücretin hukuka uygun olduğunu, davacı pay sahipleri olan … ve …’nin şirkette aktif hiçbir çalışmaları olmayan ortaklar olduğunu, bu ortakların, şirkete veya tesislerine bir kez bile gelmediğini, ücretin belirlenmesinde pek tabi şirketin hacminin mali durumu da göz önünde bulundurulduğunu, ayrıca tanınan bu hakkın … adına değil şirketin yönetim kurulu başkanı sıfatına tanınmış bir hak olduğunu, iki şirketten aldığı ücretlerin ne kadar yüksek olduğunu değerlendirilmeden ve açık bir haksızlıkla yönetim kurulu başkanının emeklerini de göz ardı ederek genel kurulda kararlaştırılan ücrete itiraz etmelerinin açıkça haksızlık ve kötüniyetli olduğunu, davacıların hakim oldukları tabloda gösterilen şirketlerden yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen ücretleri sorgulamadan böyle bir yürütmeyi durdurma kararı vermesinin de eksik inceleme ile kararın verildiğini gösterdiğini belirterek, mahkemenin genel kurul tarafından yönetim kurulu başkanına ödenmesi kararlaştırılan ücretin yürütülmesinin geri bırakılması kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
KARAR: Mahkemece; HMK.’nın 389. ve devamı maddeleri birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık ispat kuralı gereğince; 06/01/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili; ihtiyati tedbir talebinin kabulünün hatalı olduğunu bu kararın verilmesi için kanunen gerekli şartların mevcut olmadığını, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, genel kurul tarafından belirlenen ücretin fahiş olup olmadığının her şirketin kendi finansal durumu, önceki yıllardaki uygulamaları ve kendi iç dinamikleri gereğince değerlendirilmesi gerektiğini ancak mahkeme tarafından bu inceleme dahi yapılmaksızın peşinen tedbir kararı verildiğini, Usul Hukukunda derdest olan bir davada davanın hukuken ve fiilen sona erdirilmesini doğuracak şekilde yürütmeyi durdurma kararı verilemeyeceğinin esas olduğunu belirterek ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik 13/02/2020 tarihli ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, TTK’nın 449. maddesi uyarınca, genel kurul kararlarının iptali istemli davada, genel kurul kararlarının yürütmesinin geri bırakılması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Tedbir isteyen davacı, 26/03/2019 tarihli genel kurulda yönetim kurulu başkanına ödenmesi kararlaştırılan ücrete ilişkin 5 nolu gündem maddesinin yürütmesinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. TTK nun 449. maddesinde ”Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir” hükmünü içermektedir. TTK’nın 449.maddesinde hangi hallerde bu geçici hukuki koruma kararının verileceği özel olarak düzenlenmediğinden, tamamlayıcı yorum kuralı olarak HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinden yararlanılabilir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Yürütmesinin durdurulmasına karar verilen ve YK Başkanına takdir edilen ücretin miktarı da ihtiyati tedbir kararı için yaklaşık ispatın gerçekleştiğinin kabulünü gerektirmektedir.İlk derece mahkemesinin itirazın reddine ilişkin ara kararında isabetsizlik olmadığı ,delillerin takdirinin dosya kapsamına uygun yapıldığından davalı /ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/06/2020