Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/667 E. 2020/613 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/667
KARAR NO : 2020/613
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2020 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/1119 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2020
İlk derece mahkemesince verilen 14/02/2020 tarihli ara kararın ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili; davalı hakkında faturaya dayalı alacaklarının ödenmemesi üzerine başlatılan takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun fatura, ticari defter ve ihracat kayıtları ile sabit olduğunu, davalı itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının Türkmenistan vatandaşı olup tüm malvarlığının Türkmenistan’da bulunduğunu, borcunu ödemekten kaçınarak Türkiye’de bulunan malvarlığını da elden çıkartmaya çalıştığını, bu nedenle davalının malları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
ARA KARAR : Mahkeme 28/02/2019 tarihli ara karar ile, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, sunulan belgelere göre mal satış ve tesliminin yapıldığı,davalının yabancı uyruklu olduğu, Türkiye’de sabit ikametgahının bulunmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilmemesi halinde lehine karar verilse bile infazının mümkün olmayabileceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin %20 teminat karşılığında kabulü ile İİK 257/1 maddesi uyarınca davalı adına kayıtlı olması halinde İstanbul İli, … İlçesi, … Mah. Blok No: … ile, İstanbul İli, … İlçesi, …. Mah. … ada, no: …’daki taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz uygulanmasına; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili; İİK. 261. Maddesi uyarınca ihtiyati haczin verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresinde infazının istenmesi gerektiğini aksi taktirde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağına ilişkin düzenleme dikkate alındığında verilen ihtiyati haciz kararının İstanbul icra dairelerinde infaz edilmeden mahkemenin yazmış olduğu müzekkere ile müvekkilinin taşınmazları üzerinde haciz uygulanmasının da doğru olmadığını kaldı ki, davacının alacak miktarı dikkate alındığında her iki taşınmazlar üzerindeki haczin taşınmazların değeri dikkate alındığında aşkın haciz niteliğinde olduğu bu nedenle mahkeme kararında taraflar arasında menfaat dengesinin de korunmadığını, her ne kadar ihtiyati haciz kararı icra dairesi eli ile infaz edilmediğinden kendiliğinden kalkmış ise de tapu’da işlem yapılabilmesi için mahkemece bu durumun tespiti gerektiğinden bahisle itirazen ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
ARA KARAR : Mahkemece; 14/02/2020 tarihli ara karar ile öngörülen teminatın mahkemeye yatırıldığı ,icra müdürlüğü aracı kılınmaksızın mahkemeden davalı itiraz eden borçlunun taşınmazlarına haciz kararının uygulanması için müzekkere yazıldığı ve bu müzekkere üzerine haczin uygulandığı, oysa bu hususun İİK. 261. maddesine aykırı olduğu, zira mahkemece ihtiyati haciz kararının infazının İİK. 261. maddesi gereği mahkemenin yetki sınırları içerisinde icra dairesine başvurmak sureti ile yapılması gerektiği ve bu başvurunun karardan itibaren 10 günlük süreyi içerdiği oysa bu yöntem uygulanmaksızın 10 günlük süre içerisinde icra dairesine başvurulmadığından, itirazın kabulü ile 28/02/2019 tarihli ihtiyati haciz kararının kendiliğinden ortadan kalktığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece verilmiş olan 28/02/2019 tarihli ihtiyati haciz ara kararının tarafına tebliğ edilmediğini, ara kararın haricen öğrenilmesi ile kararın icrasının talep edildiğini ve teminat mektubu sunulduğunu, mahkeme kaleminin de kararın icrası için icra dairesine müzekkere yazmak yerine tapu dairesine müzekkere yazarak kararın yerine getirilmesini talep ettiğini, mahkeme ara kararının ifasının gerekliliğinin yerine getirildiğini, karar tebliğ edilmediğinden kararın icrası için icra dairesine başvuru süresinin de başlamadığını, usulde yaşanan hatanın mahkeme kaleminin hatası olup, kararın tarafına tebliğ işlemi gerekirken ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İstinafa konu ara kararı ihtiyati haciz kararının süresinde infazının talep edilmemesi nedeniyle hükümsüz kaldığının tesbitine ilişkindir. İhtiyati haciz kararının icrası İİK nun 261.maddesinde düzenlenmiş olup ;Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar.İlk Derece Mahkemesince;dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda, 28/02/2019 tarihli ara karar ile %20 teminat karşılığı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar vermiş, davacı vekilinin 21/03/2019 tarihli dilekçesi ile kesin ve süresiz teminat mektubu sunduklarını, ara karar uyarınca davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulması için tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talebi üzerine 21/03/2019 tarihli müzekkere ile Başakşehir Tapu Müdürlüğüne 28/02/2019 tarihli ara kararı gönderilmiş, tapu sicil müdürlüğünün cevabi yazısına göre 22/03/2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı uygulanmıştır.Somut olayda; davacı tarafça İİK 261.madde hükmüne uygun şekilde 10 gün içerisinde teminat karşılanarak ihtiyati haczin infazı icra dairesinden istenilmemiştir. Davacı vekilinin 21.3.2019 tarihli dilekçesi tarihinde de kararın verildiği tarihten itibaren 10 günlük süre geçmiş olup ihtiyati haciz kararının kendiliğinden hükümsüz kaldığı anlaşılmaktadır.Yasal düzenleme de ihtiyati haciz kararının tebliğinin öngörülmemiş olup ,10 günlük sürenin hesabında kararın verildiği tarih esas alınması gerektiğinden ara kararda isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 36281)f gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/06/2020