Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/664 E. 2023/238 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/664
KARAR NO: 2023/238
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2018
NUMARASI: 2016/751 Esas – 2018/670 Karar
ASIL DAVA – KARŞI DAVA: Tazminat – Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ilişkin kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 08/01/2015 tarihli sözleşme ile … Düz ve Bombeli Temper makinesinin müvekkili şirkete teslim edilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını,sözleşme konusu ürün satışı için ¨618.000 -TL’ye anlaşıldığını, peşinat olarak 350.000- TL ödeneceğini, müvekkili şirkete ait makine bedeli 185.000- TL sayılarak bu bedel düşüldükten sonra bakiye 83.000 -TL’nin sözleşme konusu mal hazır olduğunda ve mal Türkiye Gümrüğüne geldiğinde peşin olarak tahsil edileceğini,müvekkili şirket tarafından 15/01/2015 tarihinde 105.000- USD ve 09/01/2015 tarihinde ¨100.000-TL ödeme yapıldığını, aradan geçen süre içinde müvekkili şirket çeşitli bahanelerle oyalandığını ve ürün teslimi yapılmadığını, bunun üzerine sözleşme konusu malın asıl üreticisi dava dışı Çinli … LTD şirketi temsilcileri ile temasa geçildiğini, üretici firma ürünün hazır olduğu belirttiğini, paranın geri kalanının ödenmediğini beyan ettiğini, üretici firmanın makine için kendi distrübütörü davalıdan 46.938 -USD ödeme aldıklarını beyan ettiğini, bu durumun iyiniyete aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından Kadıköy … Noterliği’nin 21 Temmuz 2016 tarih ve … seri numaralı ihtarnamesi ile peşinat olarak kararlaştırılan rakamın ¨ 11.000 -TL eksik olduğunu, müvekkili şirkete ait temper makinasının kendilerine teslim edilmesini ve döviz kurlarından kaynaklı farkların ödenmesi istendiğini, bunun üzerine Kocaeli … Noterliğinin 25 Temmuz 2016 tarih ve … seri numaralı ihtarnamesi ile ürünün, sözleşme şartlarına bağlı kalınarak teslim edilmesinin istendiğini, davalı aradan geçen süre içinde sözleşme konusu ürünü teslim etmekten imtina ettiğini, müvekkili şirketin üzerine, düşen edimleri büyük oranda ve/veya tamamen yerine getirdiği dikkate alınarak, öncelikle sözleşmenin ifası sağlanmasını, sözleşmenin ifası mümkün değil ise müvekkili tarafından yapılan ödemeler dikkate alınarak, menfi ve müspet zararlarına karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik ¨20.000 -TL ‘sinin davalıdan ödeme tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili, 09.02.2017 tarihli dilekçesi davasının tamamen ıslah ederek sunduğu dava dilekçesinde,dava dilekçesindeki maddi vakıaları aynen tekrar ederek ;davalının bugüne kadar malı Türkiye Gümrüğüne getirtmediğini, davalı firma Kadıköy … Noterliği’nin 21 Temmuz 2016 tarih ve … yev nolu ihtar ile peşinat olarak kararlaştırılan rakamın 11.000-TL eksik olduğu, müvekkili şirkete ait temper makinasının kendilerine teslim edilmesini ve döviz kurlarından kaynaklı farkların ödenmesi istendiğini,bunun üzerine Kocaeli … Noterliğinin 25 Temmuz 2016 tarih ve … seri numaralı ihtarnamesi ile sözleşme konusu ürünün, sözleşme şartlarına bağlı kalınarak 20 gün içinde teslim edilmesi istenmiş aksi taraflar arasında sözleşmenin haklı nedenle fesh edileceğinin bildirildiğini,davalı aradan geçen süre içinde sözleşme konusu ürünü teslim etmekten imtina ettiğini, bununla birlikte teşvik belgesine göre müvekkili şirketin 30/12/2016 tarihine kadar KDV muafiyetine sahip olduğunu,ancak 2017 yılı itibariyle muafiyetin sona erdiği, davalı yanca dava konusu mal bugün itibariyle teslim edilse dahi ilave %18 KDV ödeme yükümlülüğünün doğacağını,oysaki davalı edimini süresi içinde yerine getirseydi böyle bir zararın meydana gelmeyeceğini, hal böyle olunca; davalının haksız olarak siparişi iptal ettirdiği, sözleşmenin haklı nedenle feshi ve müspet zararlarına karşılık fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalıya makine bedeli için ödenen 105.000 -USD ve 100.000- TLlik alacağın, ödeme tarihinden itibaren en yüksek faiz oranı ile davalıdan tahsili yoluyla iadesine ayrıca KDV zararı nedeniyle şimdilik ¨50.000- TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili firma ile davacı firma arasında 1 adet … düz ve bombeli temper makinasının 266.000- USD ye satışına ilişkin 08/01/2015 tarihinde … nolu satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşme yapıldığı tarihte makine bedelinin 618.000- TL olarak hesaplandığını, peşinat olarak belirlenen 350.000-TL nin 09/01/2015 tarihine kadar ödeneceğini, davacıya ait cam temperinin 185.000-TL sayılacağını, bakiye kalan 83.000-TML nin malın Türkiye Gümrüğüne geldiğinde peşin olarak ödeneceğini, 5 maddesinde, ” alıcı siparişi iptal ettiği veya sözleşme edimlerini yerine getirmediği takdirde makine değerinin %30 oluşturan bedeli ödemeyi ve bu bedele ilişkin indirim talep etmemeyi kayıtsız şartsız kabul eder” şeklinde düzenlendiğini, davacı tarafın sözleşme gereği üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini, davacının peşinattan kur farkından doğan 11.000-TL eksik ödediğini, takasa konu olan ve sözleşme sonrası müvekkile teslim etmesi gereken temper makinasını teslim etmediğini, müvekkilinin söz konusu makinayı 26/11/2015 tarihinde … isimli firmaya sattığı halde, davacının makinayı teslim etmediğini, davacı firmaya edimlerini yerine getirmesi için ihtarnameler keşide edildiği halde yerine getirmediğini, sözleşme şartlarını yerine getirmeyen davacıdan sözleşme gereği %30 oranda 79.800- USD cezai şart ve 27.000- USD kur farkı ödenmesinin ihtar edildiğini, bunun üzerine davacı tarafın, satıcı firmanın sözleşmeye bağlı kalarak taahhütlerini yerine getirmesini, 20 gün içinde satışa konu makinayı Gümrüğe getirerek teslim etmesini, aksi halde sözleşmenin haklı nedenle tek taraflı fesh edilmiş sayılacağının bildirildiğini, müvekkilinin Çinli imalatçı firmaya karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmeye konu makinanın üretilmesi için ¨105.000-usd gönderildiğini, kalan kısmın da Çinli firmadan diğer işlere ilişkin alacaklarından mahsuben firmanın isteği üzerinden hesabından düşüldüğünü, davacı tarafın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, ayrıca taraflar arasında 29/04/2014 tarihinde 1 adet … makinasının 37.600-USD ye satışına ilişkin satış sözleşmesi yapıldığını, davacının sözleşme iptali nedeniyle ödemesi gereken 34.218-usd yi süresinde ödemediğini, sözleşme gereği %30 ceza şartı olan 11.280- USD ödemesi, aksi halde siparişin iptali olarak kabul edileceğinin ihtar edildiğini, davacının sözleşmeyi inkar etmesi nedeniyle siparişin iptal edildiğini, ancak davacının müvekkiline 11.280-USD borcu bulunduğu, davacının verilen sürelerde edimlerini yerine getirmediğinden bu durumun sipariş iptali olarak kabul edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini aksi halde takas ve mahsup taleplerinin dikkate alınmasını talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Karşı davacı vekili, cevap dilekçesindeki maddi vakıaları tekrar ettikten sonra taraflar arasında yapılan 08/01/2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan 79.800-USD , 29/04/2014 tarihli sözleşmeden kaynaklanan 11.280- USD alacaklarının ihtarname tebliğ tarihi olan 2/07/2016 tarihinden itibaren faiz işletilerek karşı davalıdan tahsilini, karşı davalı tarafından açılan davanın reddini, aksi halde karşı davalının kısmen alacaklı olduğu kanaati oluşması halinde, takas ve mahsuba, geri kalan alacaklarının karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP: Karşı davalı vekili, Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve yapılan ödemeler açıklandıktan sonra, 08/01/2015 tarihli satış sözleşmenin feshinde kusurlu taraf karşı davacı olduğundan, 79.800- USD zarar talebi ile alacak iddiası ve cezai şart talebinin yerinde olmadığını, karşı davacının 29/04/2014 tarihli 1 adet makine alışına ait 37.600- USD lık sözleşme bedelinin 19/05/2014 tarihinde ödenmesi gereken %30 unu oluşturan 11.280-USD cezai şart ile ilgili olarak, taraflar arasında böyle bir sözleşmenin varlığının hatırlanmadığını, bununla birlikte taraflar arasında 18/11/2014 tarihinde 1 adet yatay rodaj makinasının 50.000- USD satış konusunda anlaşma sağlandığı ve makine bedeli ödenerek malın teslim alındığını, daha sonra 08/01/2015 tarihli bir başka sözleşme ile makine alımı için sözleşme imzalanmasına rağmen 29/04/2014 tarihli sözleşmeye istinaden yaklaşık 4 yıl sonra cezai şart talebinde bulunulmasının kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu iddiaları kabul etmediklerini beyan ederek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, HMK’nun 133/1.maddesi uyarınca karşı davanın cevap dilekçesi veya cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle verilmesi gerektiği, karşı davanın asıl davadan ayrılması zorunlu ise de her iki davada delillerin ortak olup, bu davaların birlikte görülme zorunluluğu ve usul ekonomisi gözönüne alınarak karşı davanın iş bu davadan tefrik edilmemesine, Davacı tarafından 09/01/2015 tarihinde 100.000-TL ve 15/01/2015 tarihinde ise 105.000-USD ödeme yapıldığı, Sözleşmeye konu makinenin bedeli 266.000- USD karşılığı ¨618.000-TL olduğu, 15/01/2015 tarihi itibariyle kur ¨2,2878 olup 105.000-USD X ¨2,2878 = ¨240.219-TL olup davacı tarafından 09/01/2015 tarihinde ödenen 100.000-TL’de eklendiğinde davacı tarafından peşinat olarak 340.219-TL ödendiği, peşinatın tam ödenmediğini, sözleşmeye göre davalı tarafından elinde bulunan bir adet temper makinesi davacıya bırakılacak olup peşinat olarak makinenin verilmesi öngörüldüğünden davacının 09/01/2015 tarihinde elinde bulunan temper makinesini de teslim etmesi gerekirken bu makinenin teslimini sağlamadığı,buna göre davacının sözleşmeyi feshi haklı bir nedene dayanmadığı,ancak peşinat olarak verdiği paranın iadesini talep edebileceğinden ve öncesinde davalıyı temerrüde düşürmediğinden ,asıl davanın kısmen kabulü ile 105.000- USD ‘nin ıslah tarihi olan 08/02/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilerek fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ve 100.000- TL’nin ıslah tarihi olan 08/02/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline,davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle müspet zarar isteyemeyeceğinden fazlaya ilişkin talebin reddine, Karşı davada, 29/04/2014 tarihli sözleşme incelendiğinde,ilgili sözleşmede”Alıcı siparişi iptal ettiği veya sözleşme edimlerini yerine getirmediği takdirde makine değerinin %30’unu oluşturan bedeli ödemeyi ve bu bedele indirim talep etmemeyi kayıtsız şartsız kabul ve taahhüt eder” şeklinde olup 08/01/2015 tarihli sözleşmede de aynı hüküm mevcut olup anılan sözleşmelerdeki imzalara itiraz olmadığı, her iki sözleşme de uygulanmamış,sipariş verilen makineler davacı-karşı davalıya teslim edilmemiş olup birinci sözleşmenin uygulanmamasının nedeni sözleşmede belirtilen kaporanın ödenmemesi,ikinci sözleşmenin uygulanmamasının nedeni ise davacı-karşı davalı tarafından peşinatın eksik ödenmesi ve karşı davacıya teslimi kararlaştırılan temper makinesinin teslim edilmemesi olduğunu,buna göre davacı-karşı davalı taraf sözleşmelerin iptaline neden olmakla belirtilen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğundan karşı davanın kabulü ile 91.080- USD’nin temerrüt tarihi olan 12/08/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilerek fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davacı-karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı/ Karşı Davalı vekili, Karşı davanın süresi içinde açılmadığından usulden reddi gerektiğini, 29.04.2014 tarihli satış sözleşmesi ile 37.600- USD karşılığında … cinsi makine siparişi verilmiş olsa da daha sonra 18.11.2014 tarihinde imzalanan bir başka sözleşme ile 50.000- USD karşılığı … cinsi makine alımı yapıldığını, her iki makinenin aynı özelliklere sahip olduğu ikinci sözleşmeye konu ve daha yüksek fiyatlı makinenin üst model olduğu, ilk sözleşmenin “ikale sözleşmesi”yle sona erdirildiği,Mahkemece peşinatın eksik olduğu değerlendirilirken; Daha önce ödenen rakamlarla orantısına ve ilk ödemenin üzerinden 1,5 yıl sonra talep edilmesinin ayrıca Çinli Şirketin mailinde yer alan ve aslında Davalı … ile kendi aralarında bir ödeme sorunu olduğunu gösteren ifadelerin değerlendirilmediğini, sözleşmede müvekkil şirkete ait olan makinenin tesliminden bahsedilmişse de, ifa zamanından bahsedilmediğini,üretim yapan bir şirketin, aynı işlevi gören yeni satın aldığı makinesi kendisine teslim edilmeden, elindeki mevcut makineyi elden çıkarmasının olağan tecrübesi ile kabul edilebilir bir şey olmadığını, Davalı …’ın makine tesliminde gecikmesine rağmen, bu konu mahkemece dikkate alınmadan müvekkil şirketin satış sözleşmesinden dönmesinin haksız olduğu belirtilmesi ve buna bağlı olarak da, ceza koşulundan sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, Asıl dava yönünden Davalı …’ın temerrüdü sonucunda müvekkil şirket’in karşılıklı akitlerdeki temerrüde dayalı olarak sözleşmeden dönme hakkı olduğu açık olup, olumsuz zararlarını da talep etmek hakkı bulunduğunu belirterek asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Açılan asıl dava,ticari mal satımına ilişkin sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin istirdatı ve menfi zararın tazmini istemine ilişkin iken karşı dava sözleşmelere dayalı cezai şart alacağı istemine ilişkindir.Karşı davanın açılması koşulları HMK 133.maddede düzenlenmiş olup” Karşı dava cevap dilekçesyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır. Süresinden sonra karşı dava açılması halinde mahkeme davaların ayrılmasına karar verir. “denilmektedir. Davanın tam ıslahı HMK m 180′ de düzenlenmiş olup ” davayı tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. HMK 179.madde uyarınca ıslah yapıldığı noktadan itibaren bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur. “hükmünü haizdir. Asıl dava 19.08.2016 tarihinde açılmış, davalı tarafça cevap dilekçesiyle karşı dava açılmamasına rağmen asıl dava davacı tarafın 09.02.2017 tarihli yeni dava dilekçesi ile davayı ıslah etmiştir. Davalı taraf yeni dava dilekçesine karşı esasa cevap süresi içinde 22.02.2017 tarihli dilekçesi ile karşı davasını ikame etmiş olup karşı dava süresi içinde açılmıştır. Bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Asıl davanın konusunu oluşturan 08/01/2015 tarihli sözleşme ile “sözleşmeye konu … Düz ve Bombeli Temper makinesinin bedelinin taraflarca 266.000- USD karşılığı 618.000-TL bedelle satıldıdığı,peşinat olarak 350.000-TL 09/01/2015 tarihinde … camın temperi 185.000-TL sayılacak, kalan 83.000-TL mal hazır olduğunda firmaya bildirilecek ve mal Türk Gümrüğü’ne geldiğinde peşin olarak tahsil edilecek…” şeklinde olup buna göre peşinatın 350.000- TL olarak belirlenerek 9.1.2015 tarihine kadar ödeneceği fakat davacı tarafa ait makinenin teslim zamanının kararlaştırılmadığı, bu kapsamda teslim zamanının ve taraf iradelerinin dosyaya ibraz edilen somut deliller çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.Davacı tarafından iki kısımda yapılan peşinat ödemesi davalı tarafça kabul edilerek yurt dışında bulunan üretici firmaya siparişin verildiği belirlenmektedir.Sözleşme gereği davacıya ait temper makinesinin davalı tarafça alınarak bedelden düşüleceği kararlaştırılmış ise de teslimin peşinat olarakmi , yoksa makine teslim edildiğinde mi yapılacağı hususunda açıklık yoktur.Davacıya ait temper makinesini davalıdan satın alan davacı tanığı …’nın beyanında “düz ve bombeli temper makinesinin davalının Çin’den temin edeceği ve temper makinesini teslim edeceği, davacı … şirketine ait temper makinesi ise … şirketi tarafından sözleşme karşılığı alınıp tarafına satılacağını, makine bedelini ödediğini ancak davacı şirketin sipariş ettiği makine zamanında teslim edilmediği için kendisinin de satın aldığı makineyi teslim alamadığını , davalının “makine gemiye bindirildi, birkaç güne burda olur” şeklinde beyanlarda bulunarak 4 ay boyunca kendisini oyaladığını, bunun üzerine kendisinin davalı şirketle arasındaki sözleşmeyi feshettiği parasını geriye aldığını beyan etmiştir.Tarafların iradelerinin sözleşme konusu makine teslim edildiğinde davacının makinesinin teslim alınması hayatın olağan akışına uygun bulunduğu gibi peşinatın 350.000-TL olarak yazılması da bu sonuca varılması gerektiğini doğrulamaktadır. Davacı tarafından 09/01/2015 tarihinde 100.000- TL ve 15/01/2015 tarihinde ise 105.000-USD ödeme yapıldığı,döviz cinsinden yapılan ödeme tarihi itibari ile TCMB döviz satış kuru üzerinden TL karşılığı 240.219- TLdir.Peşinattaki eksiklik cüzi bir miktara tekabül edip tamamına yakını ödenmiştir.Davalı tarafça peşinat olarak yatırılan bedel kabul edilmiş ,eksik olduğu yönünde bir itiraz yapılmamış ayrıca üreticiye siparişin verildiği ve uzun süre bu hususta sessiz kalındıktan sonra 21.7.2016 tarihinde davacıya peşinatın eksik olduğu bildirilmiştir.Sözleşme konusu makine1 yıl süre ile Çinde beklediği halde yapılan ödemelerin üreticiye aktarılmayarak malın Türkiye’ye getirilmesi yükümlülüğü davalı tarafından yerine getirilmemiştir. Üretici firma yetkilileri 1.4.2016 tarihinde davacıya gönderdiği mailde 1 yılı aşkın süredir malın üretilip hazır olduğu ve depolandığını, distrübütör tarafından sadece 46,833- USD ödeme yapıldığını, kalan ödemenin yapılmasının beklendiğini beyan ettikleri, oysa davalının 09/01/2015 tarihinde 100.000- TL ve 15/01/2015 tarihinde ise 105.000-USD ödeme aldığı halde ödemeleri üreticiye aktarmadığı ve malın Türkiye’ye getirtilmesini sağlamadığı, sözleşme gereği üstlendiği yükümlülükleri ifa etmediği kusurlu tarafın davalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Her ne kadar teslim süresi öngörülmemiş ise de üretici firma yetkililerinin beyanlarından makinenin makul üretim ve getirtilme süresinin 3-4 ay kadar sürebileceği anlaşılmaktadır.Makinenin üretilip getirtilmesi davalı yükümlülüğü altında olup makinenin 1,5 yıl kadar süre ile getirilmediği ,bir yıl süre ile yurtdışında beklediği , davacı tarafın verdiği sürede makinenin getirtilmediği,alım-satım ilişkisinde güven ilişkisi esas olmakla sözleşmenin feshi bildirimi haklı nedene dayandığından sözleşme gereği yaptığı ödemelerin iadesini talep etme hakkına haizdir. Buna ek olarak TBK 112 vd. Maddelerine göre borcun ifa edilmemesinden kaynaklı zararları da isteme hakkı mevcut olmakla birlikte davacı taraf, dava konusu makine süresi içinde teslim edilmemesi nedeniyle 31.12.2016 yılından sona eren teşvik nedeniyle %18 lik KDV muafiyetinin son bulması ve aynı nitelikte bir makine alındığında ayrıca bu KDV ödeme yükümlüğü doğacağı için zararın tazminini talep etmiş ise de davalı tarafla temper makinesinin alımı için yapılan sözleşmede özellikle bu hususa vurgu yapılarak teslim süresi için KDV teşvikinin sona erme tarihi gözönüne alınarak teslim tarihinin belirlenmesi mümkün iken davacı tarafın teslim süresi öngörmeyen akitle bağlandığı, davalının kusuruna bağlanamayacak bu zarar kalemi yönünden tazminat isteminin reddinde isabetsizlik bulunmamıştır.Karşı davada, davalı/ karşı davacı tarafça karşı davalının 8.1.2015 tarihli sözleşme yönünden peşinatın eksik yatırılması ve teslim edileceği belirtilen makinenin teslim edilmemiş olması nedeni ile sözleşmeden haksız olarak dönen davacının makina bedelinin %30’una tekabül eden 79.800 -USD’yi ödemekle yükümlü olduğunu, 29/04/2014 tarihli sözleşme yönünden ise mal bedelinin ödenmediği ileri sürülerek davacı/ karşı davalı tarafın 11.280-USD’yi cezai şart bedeli olarak ödemekle yükümlü olduğu iddia edilmiştir.08/01/2015 tarihli sözleşme asıl davada incelendiği üzere davacı tarafından haklı nedenle fesih edildiğinden kusurlu bulunan davalı satıcının cezai şart talep hakkı bulunmamaktadır.29/04/2014 tarihli sözleşme gereği peşinat yatırılmadığı ve malın da teslim edilmediği sabit olup taraflarca hiç hayata geçirilmemiş ve her iki tarafça da sözleşmenin ifasının talep edilmemiş olduğu, aradan geçen süre boyunca sözleşmenin ifa edilmediği ve taraflarca zımnen ilga edilerek 18.11.2014 tarihinde yeni bir sözleşme yapıldığı ve edimlerinin karşılıklı ifa edildiği , davalının ikinci olarak yeni sözleşmenin ifası sırasında bir talepde bulunmadığı, cezai şart talebini üçüncü sözleşme nedeniyle ihtilaf doğduğunda yaptığı anlaşılmaktadır. TMK’nın 2. maddesi uyarınca “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”.Dürüstlük kuralı, kanunla belirlenmiş genel bir ilke ve kuraldır, hem hukuki işlemlerin tamamlanması ve yorumlanması ile hukuki işlemden doğan borçların yerine getirilmesinde, hem de, kanundan doğan hakların kullanılması ve ifasında mahkemelerce re’sen dikkate alınır. Karşı davalı tarafça imzalanan sözleşme ile ilgili karşılıklı olarak hiçbir işlem yapılmadığı,arkasından yeni bir sözleşme imzalanarak daha fazla bir bedelle makine satışı yapılıp bedelinin tahsil edildiği anlaşılmakla ,ardından ihtilafa konu sözleşme nedeniyle bedelin yarısını tahsil ettiği makinenin teslim edilmemesi nedeniyle ihtilaf doğduğunda birinci sözleşme nedeniyle cezai şart talep edilmesi dürüstlük kuralına aykırıdır. 29.04.2014 tarihli satış sözleşmesi gereğince de cezai şart talep edilemeyeceği sonucuna varılmakla karşı davanın tümüyle reddi gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, asıl davanın sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle fesih edildiğinin kabulü gerekirken feshin haksız olduğunun ancak ödediği peşinatı geri isteyebileceği nedeniyle ödenen bedellerin iadesine ve karşı davanın reddi yerine kabulüne karara verilmesi doğru bulunmamıştır. İstinaf yoluna başvuran Davacı/ Karşı davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf başvurusunun kabulüne,belirtilen hata yeniden yargılama gerektirmediğinden, kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine ,sözleşme alıcı davacı tarafından haklı fesih edildiğinin kabulü ile ödenen bedellerin iadesine ,KDV zararı isteminin reddine ,yerinde olmayan karşı davanın reddine ” karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2018 Tarih 2016/751 Esas 2018/670 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; I-“Asıl davanın kısmen kabulüne; a) 105.000 USD ‘nin ıslah tarihi olan 08/02/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca Kamu Bankalarının USD türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TLı karşılığının davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine, b) 100.000’nin ıslah tarihi olan 08/02/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine, c)Davacı-karşı davalının fazlaya ilişkin talebinin reddine, II-Yerinde olmayan karşı davanın reddine, İlk derece yargılamasına ilişkin olarak; Asıl dava yönünden; “Alınması gereken 33.752,45-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 341,55-TL peşin harç ile 10.212,35-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 23.198,55-TL’nin davalı-karşı davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yatırılan 10.583,1‬0-TL peşin harçların davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan 762,50-TL bilirkişi ücreti ve 341,55-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.115,65-TL yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 1.030-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 33.714,28-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davanın reddolunan kısmı üzerinden davalı lehine taktir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Karşı dava yönünden; “Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90- TL karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılan 5.560,63-TL peşin harçtan mahsubu ile fazla olan 5.380,73‬-TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Karşı -davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Karşı davalı vekili için takdir olunan 48.656,954-TL nispi vekalet ücretinin karşı davacıdan tahsil edilerek karşı davalıya ödenmesine, Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,” Davacı-karşı davalı tarafından asıl ve karşı dava yönünden yatırılan toplam 8.493,4‬0-TL peşin istinaf karar harçlarının istek halinde kendisine iadesine, Davacı-karşı davalı tarafça yapılan 132-TL istinaf yargı giderinin davalı-karşı davacıdan tahsiliyle davacı-karşı davalıya ödenmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.16/02/2023