Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/638 E. 2021/704 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/638
KARAR NO : 2021/704
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2018
NUMARASI: 2018/355 Esas 2018/964 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1222 E. sayılı dosyasına, mahkemece verilen ara karar gereği beş adet “Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” asıllarının 25/02/2016 tarihli dilekçe ekinde sunulduğunu ve mahkemenin 6856 kasa numarasına kaydının yapıldığını, mahkemece kasa evrakları ile birlikte dosyanın bilirkişi … teslim edildiğini, ancak bilirkişi raporunda 4 adet “Hisse Devir Sözleşmesi” aslının sunulduğunu, fakat 29 Nisan 2009 tarihli … yapılan hisse devrine ilişkin “Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” aslının sunulmadığını belirttiğini, dosyada evrak aslının alındığına ilişkin kayıtların mevcut olduğunu, müvekkili şirket ve dava dışı … bu olay nedeniyle mağdur edildiğini, şüpheliler hakkında İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/832 E sayılı dosyasından açılan davanın devam ettiğini, İstanbul 7. ATM’nin 2014/1222 E sayılı dosyasından verilen karar gereği taraflarına zayi davası açma hususunda süre verildiğini, bu nedenle işbu davayı açma zarureti doğduğunu ileri sürerek 29 Nisan 2009 tarihli …’dan … yapılan hisse devrine ilişkin “Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” aslının kaybedilmesi nedeniyle zayi belgesi düzenlenmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, zayi olduğu iddia edilen Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi’nin TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen şekilde sınırlı hallerde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan ziyaa uğradığına dair bir delil ve iddia olmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; somut olayda müvekkili tarafından gerekli ihtimamın gösterildiğini, mahkeme çalışanlarının ve bilirkişinin ihmali sonucunda sözleşmenin kaybolduğunu,ilgililer hakkında ceza davası açıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.TTK’nun 82. maddesine göre, her tacir; ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, alınan ticari mektupları, gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.TTK’nın 82. maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir (Y11HD., 08.12.2014 tarih, 2014/12543-19170 E. K.).Zayi belgesi verilmesi davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalı, zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı, TTK’nın 82. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilerek tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir (YHGK., 16.03.2016 tarih, 2014/827 Esas, 2016/311 Karar).Somut olayda, davacı şirketin davalısı olduğu İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1222 Esas sayılı dava dosyasında davacı şirketten tarafından dava dosyasına beş adet “Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” asıllarının 25/02/2016 tarihli dilekçe ekinde sunulmuştur. Sözleşmelerin “hisse devri aslı alındı” şeklindeki el yazılı şerhle teslim alınmış olup, yapılan bilirkişi incelemesinde ise 29 Nisan 2009 tarihli … yapılan hisse devrine ilişkin “Anonim Şirket Hisse Devri Sözleşmesi” aslının dosyada bulunmadığının tespiti üzerine mahkemece ilgililer hakkında işlem yapılması için suç duyurusunda bulunulmuştur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma sonucunda bilirkişiler hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı açılan İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/832 E. 2019/6 K. Sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda, bahse konu hisse devri sözleşmesinin bilirkişi olan sanıklara teslim edilip edilmediği, mahkeme kaleminde kaybolup kaybolmadığı noktasında şüphe oluşması nedeniyle sanıkların beraatine karar verilmiştir.Bu durumda, davacı şirketin saklamakla yükümlü olduğu hisse devir sözleşmesinin mahkeme kalemine tesbit edildiği sabit olup,verilen beraat kararı kaybın nerede meydana geldiğinin belirlenememesi grekçesiyle verildiği anlaşılmaktadır. Belge aslının davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olay neticesinde zayi olduğu anlaşıldığından davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, belirtilen hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden, hükmün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/10/2018 Tarih 2018/355 Esas 2018/964 Karar sayılı kararın HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE; Davacı şirkete ait … yapılan hisse devrine ilişkin 29/04/2009 tarihli hisse devir sözleşmesinin zayi olduğunun tespiti ile ZAYİ BELGESİ VERİLMESİNE “İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gerekli 59,30-TL karar harcından; davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TLnin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Talep halinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,”İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021