Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/633 E. 2020/593 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/633
KARAR NO : 2020/593
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020 (Ara Karar)
NUMARASI : 2019/627 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2020
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 15/01/2020 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, ihtiyati tedbir talebi ile ilgili kısmi karar verildiğini, müvekkilinin gayrimenkulünün satılması tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu, satıldığı takdirde müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, senedin Yüz Yetmiş Beş 175-TL olduğunun kanun metni ile sabit olduğunu, TTK 676.maddesi gereği poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterildiğinde arada fark bulunursa yazı ile gösterilen bedelin üstün tutulduğunu, alacaklı açısından hak kaybı olmadığının dikkate alınarak ihalenin yapılması durumunda müvekkilinin zararının gözetilmesi gerektiğini, bu sebeplerle ek tedbir talebinin kabulü ile satışın ivedilikle durdurulmasını arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekilinin aynı mahiyetteki tedbir talebinin mahkemece 08/01/2020 tarihli ara kararı ile istinaf yolu açık olmak üzere reddedilmiş olduğu, verilen karar istinaf edilmeksizin yeniden talepte bulunulmuş olduğunun görüldüğü; İ.İ.K.’nun 72/3. maddesinde, icra takibinden sonra açılan menfi davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu nedenle davacı vekilinin, icra takip işlemi olan satış işleminin durdurulması talebinin kabul edilemeyeceği, Mahkemenin 08/01/2020 tarihli kararı ile gerekçeleri açıklandığı ve değişen bir durum olmadığı gerekçesiyle tekrarlayan ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/3 maddesi de dikkate alınarak reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece tedbir taleplerinin reddedildiğini ve bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 22/01/2020 tarihinde ilk ihalenin yapıldığını, ancak satışın gerçekleşmediğini, ikinci ihale gününün 26/02/2020 olduğunu, çok kısa bir süre içerisinde müvekkilin gayrimenkulünün satılma tehlikesi olduğunu, gayrimenkul satıldığı takdirde, müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, bono suretinin incelendiğinde miktarın Yüz Yetmiş Beş – 175 TL yazdığının görüleceğini, kanuna göre de yazı ile gösterilen bedelin üstün tutulduğunu ve 175TL için müvekkilinin gayrimenkulünün satılmasının makul olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak tedbiren satışın durdurulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.6100 Sayılı HMK 389. Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı yasanın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.Somut olayda icra takibinden sonra açılan davada; icra dosyasında yapılacak satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep edilmektedir. Davacı vekilinin satışın durdurulması yönündeki talebinin kabulü icra takibinin durdurulması sonucuna yol açacaktır. İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez. Bu durumda mahkemece eldeki davada takibin durudurulması niteliğinde satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsup edilmesine başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/06/2020