Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/632 E. 2022/1459 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/632
KARAR NO: 2022/1459
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI: 2017/1276 Esas 2020/116 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Davanın kısmen kabulüne-reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı …’in sahibi olduğu …’nin 6000 yıllık geçmişi bulunan aromaterapi alanında faaliyet gösterdiğini, davacının iki yüze yakın kozmetik ürün ürettiğini ve bunlar için Sağlık Bakanlığı Kozmetik Dairesi’ne gerekli bildirimlerin yapıldığını, bu ürünlerin piyasaya sunulabilmesi için gerekli her türlü test ve analizin yapıldığını, davacı tarafından büyük uğraşlar sonucu üretilen bu ürünlerin davalı tarafından taklit edildiğini, ürünlerin ambalajları benzer olduğu için müşterilerin yanılabileceğini, ayrıca davalı tarafından üretilen ürünlerin içeriklerini tutturamadığı, insanların sağlığıyla oynadığı ve davacı tarafın itibarını zedelediği, davalının İzmir Alaçatı’da satış faaliyetlerinde bulunduğu, ayrıca kendi ürettiği ürünleri İnstagram’da oluşturduğu satış sayfasına koyduğu, davalının bu faaliyetlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek davalının haksız rekabet teşkil eden fiilerinden dolayı men edilmesine, 10.000- TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ; davalının ikamet adresinin İzmir olması nedeni ile İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin bahse konu ürünleri satışa sunmadığını, Çeşme’de ot festivalinde kendi deri takı standının yan tarafında görsel şölene dayalı bir farklılık yaratmak maksadıyla müşteri kazanmak amacıyla onlara aldıkları ürünlerin yanında hediyelik olarak verdiğini, satışa arz edilmeyecek kadar az sayıda ürün üretildiğini, ürünlerin üzerinde etiket veya başkaca bir fiyatlandırma bulunmadığını, müvekkilinin davacının ürünlerinden haberdar olmadığını ve ürünlerin tescilli olmadığı için haberdar olmasının da beklenemeyeceğini, iş bu ürünlerin varlığından haberi olsa idi böyle bir hediyelik eşya hazırlamayacağını müvekkilin bu hoşluğu ürünlerin bir defaya mahsus yaptığını ve devamı olmadığını bu nedenlerle haksız rekabetin durdurulmasının talep edilemeyeceğini, bu eylem sebebiyle davacının ticari çıkarlarının zedelendiğinden söz edilemeyeceğini ve bu sebeplerle haksız rekabetin şartlarının gerçekleşmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacının ürettiği ürünlerin taklit edilerek satışa sunulması nedeniyle oluşan haksız rekabetin meni ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı taraf ürünleri satışa sunmadığını, görsel olarak kullandığını, davacı ürünlerinin tescilli olmadığını bildirerek davanın reddini talep ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında; davalının üretip piyasaya sunduğu “…” ve “…” ürün ambalajının davacıya ait ürünler ile karıştırılmaya yol açacak şekilde benzer olduğu tespit edildiği, TTK’nun 55. maddesinin 4. bendinde başkalarının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler alma eylemlerinin haksız rekabet teşkil edeceği hükme bağlandığı,davalının bu şekilde haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunduğu tesbit edildiğinden haksız rekabetin tespit ve menine, TTK’ nun 56 ,58/e maddesinde B.K’ nın 49. maddesindeki koşulların bulunması halinde manevi tazminata da hükmedileceğinin düzenlendiğini, B.K’ nun 49. Maddesinde daha geniş bir kavram olarak “şahsi menfaatin ihlali” esasına dayandığı halde, TTK’nun 58. maddesi “iktisadi menfaatin ihlali” kavramına dayandığını, TTK’nun 58 ve B.K’nun 49. maddeleri birlikte değerlendirilerek manevi tazminata hükmedilebilmesi için davacının iktisadi menfaati yönünden zararın veya tehlikenin ve davalının kusurlu olması yeterli bir sebep olduğu, somut olayda davacıya ait “…” ve “…” ürünlerinin iltibas yaratacak şekilde kullanılmasının hukuka aykırı olduğu, B.K 49. maddesinde belirtilen tüm unsurların da gerçekleştiği gözetilerek tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı ve tarihi, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi hep birlikte değerlendirilerek; 3.000-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; TTK anlamında haksız rekabetten bahsedebilmek için yasanın 3 koşul aradığını, bunlardan ilkinin rekabetin iktisadi alana ilişkin olması gerektiğini, müvekkilin, bahse konu ürünleri satışa sunmadığını, müşteri kazanmak amacıyla aldıkları ürünlerin yanında hediyelik olarak verildiğini, müvekkilinin bu ürünleri üretmediğini, ikinci koşulun ise haksız rekabet yarattığı öne sürülen fiilin iyi niyet kurallarına aykırı olması gerektiğini, müvekkilinin böyle bir ürünün varlığından haberi olmadığını, patent yahut tescili olmayan iş bu ürünün varlığının müvekkilce bilinmediğini, eğer müvekkilin İstanbul’da küçük bir zümrece kullanılan işbu ürünün varlığından haberdar olsa idi böylesine bir hediyelik eşya hazırlamayacağını, üçüncü ve son koşulun ise; ekonomik çıkarların zarar görmesi olduğunu, müvekkilin, davacının hiçbir ekonomik çıkarına zarar vermediğini, üretilip satışa sunulmuş gibi bir yaklaşımla varsayıma dayalı olarak verilen işbu kararı kabul etmediklerini, dosyadan alınan her iki bilirkişi raporunda da işbu faaliyetin davacının ticari itibarını veya kişilik haklarını etkilemeyecek nitelikte olduğunun bildirildiğini, dosyada ürünlerin müvekkil tarafından üretildiğine dair hiç bir tespit bulunmadığını mahkeme kararının hukuken yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin meni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı kendisi tarafından üretilen ve Sağlık Bakanlığı Kozmetik Dairesine bildirimi yapılan ürünleri davalı tarafından taklit edilerek müvekkilin itibarının zedelediğini, instagram isimli sosyal medya sitesi üzerinden satışa sunulduğunu, kendisine ihtar yapılmasına rağmen davalının üretim faaliyetini durdurmadığını, satışa devam ettiğini belirterek haksız rekabetin men edilmesi ve manevi tazminatın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, davalı tarafından ise ürünlerin satışa sunulmadığı Çeşme Ot Festivalinde kendi deri takı standının yan tarafından görsel şölene dayalı farkındalık yaratmak maksadıyla müşteri kazanmak amacıyla ürünlerin yanında hediyelik olarak verildiği ürünlerin tescili olmadığı için varlığından haberdar olmadığını, eğer varlığından haberdar olsa idi hediyelik eşya hazırlamayacağını, bu hoşluğun müşterilerine bir kereye mahsus yapıldığını ve devamı olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 54. ve müteakip maddelerinde haksız rekabet hükümleri düzenlenmiştir. TTK 55/1-a-4 e göre başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak haksız rekabet hallerinden bir tanesidir. Somut olayda da Mahkemece aldırılan her iki bilirkişi raporunda da dava konusu olan ürünlerden davalının üretip piyasaya sunduğu “…” ve “…” ürünlerinin davacıya ait ürünler ile karıştırılmaya yol açacak şekilde benzer olduğu bu durumun iltibas suretiyle haksız rekabete neden olduğu tespit edilmiştir.Ürünlerin satılması veya müşterilere promosyon olarak verilmesi haksız rekabet nitelemesi açısından bir farklılık yaratmaz. Bir davranış veya ticari uygulamanın haksız rekabete neden olabilmesi için ticari hayatı etkilemesi veya etkilemeye elverişli olması yeterlidir. Mahkemenin ,davalı tarafından üretilen ürünler ile davacıya ait iki ürün arasında iltibasa nedene olacak şekilde benzerlik bulunması nedeniyle ,haksız rekabetin tespiti ve menine dair verilen karar hukuken yerindedir. Davalı vekili , ürünlerin bir kez üretildiğini ,devam eden üretim bulunmadığını ileri sürmüş ise de ,iltibasa neden olan ürünlerin piyasaya satılan ürünlerin yanında hediye olarak verildiği savunulsa da ikitisadi amaçlı kullanıldığı sabit olup ,devamının üretilmemesi gerçekleşen haksız fiili ortadan kaldırmayacaktır.TTK.nın 56/1-e hükmü, TBK 58.maddede belirtilen koşulların varlığı halinde manevi tazminata hükmedilebileceğini belirtmektedir. Manevi tazminat karşı tarafı zenginleştirici nitelikte olamaz.Davacı şirket’in çabası ile meydana getirdiği ürününün izinsiz kullanımı suretiyle davalının haksız rekabette bulunduğu,davacının emeğinin davalı tarafından istismar edildiği ve bunun da davacının kişilik haklarını zedelediği sabit olmuştur.Davacı lehine hükmedilen 3.000-TL manevi tazminat miktarı itibariyle fahiş kabul edilebilecek miktarda da değildir.Açıklanan nedenlerle ; davalı vekili tarafından davanın kısmen kabulüne yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 204,93-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 51,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 153,69‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 22-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.20/10/2022