Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/621 E. 2020/588 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/621
KARAR NO : 2020/588
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI : 2019/535 Esas 2019/1224 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/06/2020
Davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; … A.Ş.’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin bu şirkete karşı açılan İstanbul 18 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/409 E.sayılı dosyasında davanın halen devem ettiğini, ancak buna rağmen … A.Ş. tarafından 27/12/2017 tarihinde tasfiye sonu kapanış genel kurul toplantısı yapıldığını ve sözkonusu genel kurul kararının Beyoğlu ….Noterliğinin 28/12/2017 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylanarak 29/12/2017 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve 05/01/2018 tarih ve 9488 sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinde derdest davaya devam edebilmek için şirketin tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini bildirerek; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 657929 sicilinde kayıtlı …. A.Ş’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; Ticaret Sicil Müdürlüğününün TTK.m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye süresince yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Tasfiye Memuru … vekili cevap dilekçesinde; davacının İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/409 E.sayılı dosyasından yetki alarak davada yargılamaya devam edebilmek için …. A.Ş.’nin ihyasını talep ettiğini, bu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, diğer taraftan …A.Ş kayıtlarında …. Tic. Ltd. Şti.’nin herhangi bir alacağının bulunmadığını, davanın dayanağının olmadığını bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şirketin tasfiye sonu terkini 13/11/2013 tarihinde yapılmış ise de; davacı tarafından İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/490 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, açılan bu dava sonuçlanmadan şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, şirket tasfiyesinin bu şekliyle tamamlanmadığı, İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/490 E.sayılı dosyasında davacıya ihya için yetki verilmiş olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil numarasında kayıtlı tasfiye halinde … A.Ş.’nin İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/409 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru olarak önceki tasfiye memuru … atanmasına, kararın İstanbul Ticaret Sicil Memurluğundan tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı tasfiye memuru vekili; davayı açan tarafın alacaklı olduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu, husumet itirazı konusunda karar verilmediğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, …. A.Ş. kayıtlarında ….Tic. Ltd Şti’nin herhangi bir alacağının bulunmadığını, müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasının mesnedinin bulunmadığını, müvekkili aleyhine vekalet ücretine ve yargılama masraflarına hükmedilmesinin gerekçesinin olmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine, yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp, bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahip olacaktır.Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 29/12/2017 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde… Anonim Şirketi’nin İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/409 Esas sayılı dosyasında alacak davası bulunduğu ve davanın 02/05/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ,davalı şirketin davacıya bir borcu olup olmadığının açılmış bulunan derdest dava da inceleneceği ,bu davanın konusunu teşkil etmediği, derdest dava mevcut iken tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle tasfiyenin usulen sonlandırıldığı kabul edilemeyecektir. Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesin de bir isabetsizlik görülmemiş ,davalı tasfiye memurunun istinaf nedenleri yerinde olmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dairemizce; Yargıtay 11. HD nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi ve bu tesbitlerin benimsenmesi nedeniyle, daha evvel ki uygulamadan dönülerek çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gerekli 54,40 TL harcın; davalı … tarafından peşin yatırılan 108,80-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 54,40-TL’nin ve başvurma harcı olarak fazla yatırılan 54,40-TL’nin kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı …. tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı yan gider avansından karşılanan 53,50-TL posta masrafının davalı … alınarak davacıya ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/06/2020