Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/611 E. 2020/786 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/611
KARAR NO: 2020/786
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2017
NUMARASI: 2016/247 Esas – 2017/960 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2020
Davanının reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin ,davalı ile yaptığı temizlik malları alım satımı nedeniyle … Sefaköy Şubesi’ndeki hesabına tanımlı … çek nolu 17/05/2016 keşide tarihli 20.000,00-TL bedelli ve … çek nolu 17/06/2016 keşide tarihli 20.000,00-TL bedelli çekleri tanzim ederek davalıya verdiğini, ancak davalının anlaşma gereği 29/02/2016 tarihinde teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, teslim tarihinden sonra şirket adresine gittiğinde şirketin adreste bulunmadığını, telefonlara cevap verilmediğini, keşide olu- nan çeklerin bedelsiz kaldığını beyanla borçlu olmadığının tespitini, ödeme yasağı kararı verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı dava dilekçesi ve duruşma gününün usulen tebliğine rağmen davayı cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava konusu borcun varlığı ve miktarının tespiti ticari defter ve kayıtlar ile dosya üzerinde inceleme yapılmasını gerektirdiğinden H.M.K 222 md gereğince re’sen bilirkişi incelemesine karar verildiği, davacıya takdir olunan bilirkişi ücretini yatırmak üzere kesin süre verildiği, yapılan ihtarata rağmen verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretinin de yatırılmadığı, iddiasını ispat ile yükümlü olan davacının mevcut delillere göre davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; davada verilen karar kanuna aykırı olduğu, mahkeme tarafından verilen kararda, karar gerekçesi ile hüküm birbiriyle çeliştiğini, delillerin incelenmediğini , bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :6100 sayılı HMK’nın 119/1-f maddesine göre dava dilekçesinde iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği, 129/1-e maddesine göre de cevap dilekçesinde savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin ayrı ayrı belirtilmesi gerekir. Buna göre; delillerin dava ve cevap dilekçelerinde belirtilmesi, dilekçelerde belirtilen delillerin en geç ön inceleme duruşmasında mahkemeye sunulması, başka bir yerden getirtilecek olması halinde delillerin toplanması için gerekli işlemlerin yapılması gerekir. Yani dava ve cevap dilekçelerinin verilmesinden sonra tarafların iddia ve savunmalarını kanıtlayıcı delil bildirmeleri mümkün değildir. “6100 sayılı HMK’nın “Sonradan Delil Gösterilmesi” başlıklı 145/1. maddesine göre; taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. Dava ve cevap dilekçelerinde hiç delil belirtmeyen, ön inceleme aşamasında da delillerini sunmayan veya toplanması için gerekli işlemleri yapmayan tarafların tahkikat aşamasında delil bildirme haklarının olduğu şeklinde anlaşılması mümkün değildir. Buna göre;Kanunda belirtilen sürelerden sonra, davada yeni delil sunulmasının yasak olduğunun kural olarak benimsendiği, fakat iki istisnanın kabul edildiği, bunun için; yeni delil sunulması talebinin yargılamayı geciktirme amacı taşımaması veya delilin süresinde sunulmamasının ilgili tarafın kusuru dışında bir sebebe dayanması halinde, hâkimin gerekçesini de belirtmek şartıyla, yeni delil sunulmasına izin verebileceği, bu şekilde delil sunma kuralına istisna getirilmesinin hukuki dinlenme hakkının tabii bir sonucu olduğu” belirtilmiştir. Tahkikatın amacı, kural olarak delil toplamak değil, delilleri incelemek ve değerlendirmektir; aksi halde tahkikat tamamlanamaz ve yargılama uzar. Bu sebeple 145 inci maddede belirtilen ve tarafın etki alanı dışında kalan çok özel durumlar dışında, sonradan delil sunulması halinde bu deliller dikkate alınmamalıdır. Keza, tarafların 145 inci madde şartları oluşmadan sonradan delil sunması ya da kanun yoluna başvururken bu şekilde delilleri dilekçesine ekleyip vermeleri kabul edilmemelidir (Pekcanıtez, H.\ Atalay O.\ Özekes M., s. 332-333). ” (Yargıtay HGK nun 2014/1662 esas ,2017/34 karar sayılı ve 18.1.2017 tarihli ilamı) 6100 sayılı HMK’nın sistematiği içinde; yargılamanın etkin ve makul bir süre içinde bitirilmesi için delil gösterilmesi dilekçelerin teatisi (dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap) aşamasına hasredilmiştir. Buna göre, dilekçelerin teatisi aşamasında herhangi bir delil bildirmeyen davacı veya davalıya ön inceleme duruşmasında delillerini bildirmesi için yeni bir süre verilmesine imkân bulunmamaktadır. Somut olayda ;davacının dava dilekçesin de satılan mal karşılığı davalıya verilen çekler karşılığı mal teslimi yapılmadığı,çeklerin bedelsiz kaldığı ileri sürülmüştür. Dava dilekçesi ekinde delil listesi sunulmamış ,dava dilekçesinde de herhangibir delil gösterilmemiştir. Kural olarak çek ,bir ödeme vasıtası olduğundan aksinin , bir başka deyişle avans olarak verildiğinin yazılı delil ile ispatı gerekir. İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşmasın da tarafların dilekçesinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri sunmaları için verilen kesin mehil içerisinde delil listesi sunularak tanık dinletilmesi ve yemin deliline dayanılmış ise de süresinde sunulmayan delil listesinin dikkate alınması mümkün olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun H.M.K ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2020