Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/607 E. 2020/912 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/607
KARAR NO: 2020/912
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2016
NUMARASI: 2015/881 Esas-2016/728 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde; Dairemizce verilen hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından bozularak iadesi üzerine yapılan duruşma sonunda dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin %50 oranında pay sahibi olduğunu, şirketin son genel kurul toplantısının 06/04/2012 tarihinde yapıldığını, müvekkili ile birlikte … ve …’in 1 yıl süre ile şirket müdürlüklerine seçildiğini, 06/04/2013 tarihinde görev sürelerinin dolduğunu ve şirketin yönetimsiz kaldığını, bu nedenle müvekkili tarafından şirket diğer ortağı …’e 26/06/2014 tarihli ihtarname göndererek şirket genel kurul toplantısı gündeminin hazırlanarak 16/07/2014 tarihinde saat 14:00 itibariyle şirket merkezinde hazır olmasının istendiğini, … tarafından gönderilen cevabi ihtarname ile 11-15 Ağustos tarihleri arasında toplantı için uygun olacağını bildirdiğini, bu kez 12/08/2014 günü şirket merkezinde yapılacak toplantıya davet ettiğini, ancak …’in belirlenen gün ve saatte gelmediğini, İst.Anadolu 5. ATM’nin 2014/1598 esas sayılı dosyası ile şirketin feshi davası açıldığını,…’in 01/04/2015 günü saat 14:00’de şirket merkezinde olağanüstü genel kurul toplantısı kararı aldığını, müvekkilinin belirlenen gün ve saatte şirket merkezinde yanında avukatı, şirket muhasebecisi, arkadaşı ve … sakinlerinden … ile birlikte hazır olduklarını, …’in toplantının yapılacağı şirket merkezine geldiğini, müvekkili ile yanındaki kişileri gördükten sonra geri dönerek uzaklaştığını, bir müddet daha bekledikten sonra müvekkilinin toplantıyı açarak gündem maddelerini görüşerek karar aldığını, alınan kararları tescil ettirmek için sicil müdürlüğüne gidildiğinde, şirketin vergi kaydının aktif olmaması nedeniyle tescil yapamadıklarını,vergi kayıtlarının aktif hale getirildiğini, 10/04/2015 tarihinde evrakların sicile teslim edildiğini, yapılan incelemede …’in karar defterine 01/04/2015 tarihinde şirket merkezinde genel kurul toplantısı yapılmış gibi karar alındığını, oysa ki müvekkilinin belirlenen gün ve saatte şirket merkezinde hazır bulunduğunu, …’in şirket merkezi dışında yasaya aykırı olarak toplantı tutanağı hazırladığını ve kendisini 5 yıllığına şirket müdürü atadığını, …’in müvekkilinden önce toplantı tutanağını götürüp tescil ettirdiğini anladığını, müvekkilinin aldığı kararın tescil edilmediğini, İst.Anadolu 5. ATM’nin 2014/1598 esas sayılı dosyasında davalı vekilinin yetki belgesi ibraz ederek davanın konusuz kaldığını beyan ettiğini,…’in tanzim ettiği sahte toplantı tutanağı ve alınan 01/04/2015 tarih 2015/2 nolu karar ile alınan 10/04/2015 tarihinde Ticaret sicilinde tescil edilip 16/04/2015 tarihli sicil gazetesinde yayınlanan (1) nolu kararın yok hükmünde olduğunun tespitine, şirkete kayyım atanmasına, müvekkilinin aldığı 01/04/2015 tarih 2015/2 nolu kararın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacı tarafça dosyaya sunulan ve el yazısı ile üzerine “şirket merkezi”ibaresi yazılan resimlerdeki yerin şirket merkezi olmayıp satış ofisi olarak kullanılan … villası olduğunu, dolayısıyla ortak …’in orada olmamasının doğal olduğunu, şirket merkezinin … no.lu villa olup, …’in toplantı gün ve saatinde şirket merkezinde hazır olduğunu, bu husus ile birlikte davacının şirket merkezindeki toplantıya katılmadığının noter onaylı tutanak ile sabit olduğunu,kararın yazıldığı GK Toplantı ve Müzakere Defterinin 01/04/2015 günü Üsküdar …Noterliğine onaylatıldığını, şirketin zaten bir karar defterinin mevcut olup bu defterin bitmesi ve kaybı dışında yeni bir defter onaylatılmasının mümkün olmadığını,davacının şirket ve ortakları aleyhine zararına davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece; davacının 01/04/2015 günü toplantı saati olan 14:00 itibariyle şirket ortağı …’in şirket merkezinde toplantı yapılmış gibi karar alarak kararı sicile tescil ettirdiğini iddia ederek alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile kendisi tarafından şirket merkezinde yapılan genel kurul sonucu alınan kararın siciline tescilini talep ettiği,davalının ise toplantı gün ve saatinde şirket merkezinde olduğunu savunduğu,davacının dosyaya sunduğu fotoğraflarda diğer ortağı beklediğini ileri sürdüğü yerin … no.lu villa olup, şirket merkezi olmadığını toplanan delillere göre davalının şirket merkezinde toplantı yapmadığı iddiasının davacı tarafça kanıtlanması gerektiği,bu hususun dosya kapsamında ispatlanamadığı, 01/04/2015 tarihli genel kurul toplantısının şirket merkezinde yapılmadığını gösteren başkaca bir delil de sunulmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi neticesinde; 2017/596 Esas-2018/1537 Karar sayılı ve 06/12/2018 tarihli hüküm ile; toplantıya katılması gereken diğer ortağın şirket merkezi bitişi villa önünde bulunduğunu gördüğü halde fiziken biraraya gelmeden karar almaya çalıştıkları gerçeği karşısında alınan kararın, iyiniyet kurallarına aykırı ve karar alma çoğunluğu olmadığı halde tek başına karar alabilme arzusu içinde bulunduğunun ve kararın da … nolu villada alınmadığının kanıtı olduğu, her iki tarafın dayandığı HTS kayıtları ile davacıya ait cep telefonunun toplantı saati itibariyle ve devamında … villası yönündeki baz istasyonundan sinyal aldığı, davalının HTS kayıtlarında ise toplantı saati ve takip eden 14:04 saatine kadar … villasının yönündeki baz istasyonundan sinyal aldığının müdahil …’in usulüne uygun olarak şirket merkezinde bulunduğu ve usulune uygun olarak toplantıyı yaparak orada karar aldığına karine sayılamayacağı, toplantı tutanağı tanzimi gerektiği gözönüne alındığında 14.04 ten itibaren … de olmadığı sabit olan …’in bu kararı şirket merkezinde almadığının sabit olduğu, ticaret siciline tescil edilen kararın usulunce yapılan toplantı sonucu alındığının ispatlanamamış olması, …’den ayrıldığı anlaşılan şirket ortağının şirket merkezinde 14.04 den itibaren olmadığının HTS kayıtlarıyla sabit olduğu ve davacı tarafından da … villasına gittiği anlaşılmakta ise de … villasına gitmediği her iki yanın aldığı kararların nisaba uygun olmadığından geçersiz bulunduğu, her iki ortağın birbirine bitişik villalarda diğer ortak katılmadığından bahisle aldıkları karara geçerlilik tanınamayacağından davacının aldığı kararın geçersiz olduğu, diğer ortağın aldığı kararı geçerli kabul etmesinin bir çelişki teşkil ettiği, kalabalık bir grupla toplantı saatinde …’de bulunduğu sabit olan davacının şirket merkezinde müdahil ortak tarafından yapılmış olan toplantıya katılmadığını kabul hayatın olağan akışına uygun kabul edilemeyeceğinden davanın tecil olunan karar bakımından kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile tescil edilen kararın geçersizliğinin tesbitine ,aynı şekilde davacı tarafından alınan kararın da geçersizlik nedeniyle tescili talebinin reddine karar verilmiştir. Dairemizin anılan kararının temyizi edilmesi üzerine, Yargıtay 11. HD’nin 2019/1202 Esas-2020/878 Karar sayılı ve 03/02/2020 tarihli ilamı ile;şirket ortaklarının 01/04/2015 tarih saat 14.00’te şirket merkezi Taşdelen, … Çekmeköy/İstanbul adresinde olağanüstü genel kurulun yapılması konusunda 02/03/2015 tarihli müdürler kurulu kararı alındığı, alınan bu karar uyarınca genel kurulun yapılacağı şirket merkezine şirket ortağı …’in geldiği ve hazır bulunduğu, diğer ortak olan davacı …’ın ise şirket merkezine gelmediği ve aynı adreste bulunan … numaralı şirket merkezi olmayan yerde toplantı yaptığı, böylece aynı gün içerisinde iki ayrı genel kurul toplantısının yapıldığı, TTK’nın 409/3 maddesi nazara alındığında ..çağrı ilanında belirtilen ve şirket merkezi olan .., No:… Çekmeköy/İstanbul’da yapılan genel kurul kararına değer vermek gerekeceği, 6102 sayılı TT K’nun 620. maddesi uyarınca kanun ve şirket esas sözleşmesinde daha ağır bir nisap öngörülmediği takdirde seçim kararları da dahil tüm genel kurul kararlarının toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğuyla alınacağının düzenlendiği,öncelikle bu yönü ile somut olayda şirket merkezi olan Taşdelen, … Mah. … Cad., No:… Çekmeköy/İstanbul’da yapılan genel kurul toplantısında nisabın gerçekleştiği, dosya kapsamı ve genel kurul toplantı tutanağı karşısında bu hususun kabulünün mümkün görülmediği, bu nedenlerle tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken uygun olmayan ve yasal dayanağı bulunmayan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmuş, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı gereği; davalı şirket ortağı …’in müdür seçimine ilişkin alınan ve tescil edilen karara değer verilmesi gerektiğinden kararın HMK.’nın 353(1)b-2 madesi gereği kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/881 Esas 2016/728 Karar sayılı ve 19/10/2016 tarihli hükmün HMK 353-b/2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın REDDİNE” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 54,40- TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 31,40- TL harçtan mahsubu ile bakiye 23-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan 19- TL yargı gideri ile davalı vekili için takdir edilen 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, Hükümden sonra davalı yan tarafından yapılan 170,10-TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Davacı vekili için takdir olunan 1.700-TL istinaf duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davalı vekili için takdir olunan 1.700-TL istinaf duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Gerekçeli kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2020