Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/586 E. 2022/1700 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/586
KARAR NO: 2022/1700
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2018/667 Esas 2019/817 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı borçlular ile müvekkili banka arasında imzalanan kredi sözleşmeleri gereğince davalılardan … Ltd. Şti’nin talebi üzerine müvekkili banka tarafından kredi tesis edildiğini ve kullandırıldığını, kullandırılan işbu krediler nedeniyle davalılardan …’in ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu kabul ettiğini, ancak sonrasında kredileri geri ödemediklerini, bu sebeple müvekkili banka tarafından davalılar aleyhine Ankara …Noterliği’nin 30/03/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tüm borçların ödenmesinin talep edildiğini, davalı borçluların ihtarnameye rağmen müvekkili bankaya olan borçlarını ödememeleri nedeniyle İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalıların işbu takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını, davalıların yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, belirterek davalıların itirazların iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar; davalı şirketin merkez adresinin Kadıköy’de bulunduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın 1 yıllık yasal sürede açılmadığını, davacı alacaklıya doğrudan veyahutta kefaleten herhangi bir borcunun bulunmadığını, mevzuat ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş kredi sözleşmesi veya kefalet sözleşmesinin ve kefaletin olmadığını, böyle bir borcun mevcut olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı şirketin, kredi sözleşmesinin imzalandığı dönemde limited şirket iken nevi değiştirmek suretiyle Anonim Şirket’e dönüştüğü, davalı borçluların icra takibinin limited şirkete karşı yapılmış olmasınından dolayı icra takibinin geçersiz olduğuna ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, alacaklının ikametgahı nedeniyle mahkemenin yetkili olduğu, genel kredi sözleşmesinin tarihi itibariyle 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin yürürlükte olduğu, kefalet sözleşmesi 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken kurulduğundan somut olayda 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, davalının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalının bu hususa bir itirazının bulunmadığı, her ne kadar kefalet beyanında kefalet miktarı açıkça yazılmamışsa da genel kredi sözleşmesinde kredi limitinin yazılı olması sebebiyle borç ve kefalet miktarının belli olduğu, bu sebeple davalının kefaletin geçersizliğine yönelik savunmalarının yerinde olmadığı, tanzim edilen bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak taleple bağlı kalınmak suretiyle KMH kredisinden 10.004,38-TL asıl alacak, 222,60-TL işlemiş faiz, 226,47-TL temerrüt faizi, 22,45-TL BSMV olmak üzere toplam 10.475,90-TL; BCH Rotatif Krediden 5.199,88-TL asıl alacak, 138,03-TL işlemiş faiz, 165,63-TL işlemiş temerrüt faizi, 15,18-TL BSMV olmak üzere toplam 5.503,54-TL; kredi kartından doğan alacağa ilişkin 14.793,62-TL asıl alacak, 1.537,61-TL işlemiş faiz, 323,09-TL temerrüt faizi, 108,91-TL BSMV olmak üzere 16.763,23-TL olmak üzere davalıların davacıya toplamda 32.742,67-TL borçlu olduğu gerekçesiyle davalıların itirazının bu miktarlar üzerinden iptaline, KMH ve Kredi kartından kaynaklanan 24.748,62-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında, BCH’dan kaynaklanan 5.199,88-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, hükmolunan 32.742,67-TL alacağın %20’sine tekabül eden 6.548,53-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı şirket istinaf dilekçesinde; davalı şirketin merkez adresinin Kadıköy’de bulunduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın 1 yıllık yasal sürede açılmadığını, ihtarnamelere karşı süresinde itiraz edildiğini, kat ihtarında verilen 1 günlük sürenin makul olmadığını, bu nedenle hesaplanan temerrüt faizlerinin hukuka aykırı olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2-Davalı … istinaf dilekçesinde; davalı şirketin merkez adresinin Kadıköy’de bulunduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın 1 yıllık yasal sürede açılmadığını, ihtarnamelere karşı süresinde itiraz edildiğini, kat ihtarında verilen 1 günlük sürenin makul olmadığını, bu nedenle hesaplanan temerrüt faizlerinin hukuka aykırı olduğunu, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, taraflar arasında geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, kefalet miktarının sözleşmede açıkça yazmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı-borçlular aleyhine KMH, Kredi kartı ve …’dan kaynaklanan 29.997,88-TL asıl alacak, 3.917,46-TL işlemiş faiz, 195,86-TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi, 153,24-TL masraf olmak üzere toplam 34.264,44-TL üzerinden 05/05/2017 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 12/05/2017 tarihinde, diğer davalı …’a 13/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 16/05/2017 tarihinde ayrı ayrı sundukları itiraz dilekçeleri ile icra dairesinin yetkisine ve borca itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalılar tarafından icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş ise de icra takibine ve davaya konu borcun para borcu olması nedeniyle TBK 89/1 ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca alacaklının ikametgahında bulunan mahkeme ve icra daireleri yetkili olduğundan davalıların mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle arabuluculuğu dava şartı olarak düzenleyen 6102 S.lı K.nun 5/A maddesi henüz yürürlükte olmadığından arabuluculuk şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf nedenlerinde haklılık bulunmamaktadır. Davalılar tarafından davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de, itiraz tebliğ evrakının davacı tarafa 22/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 13/04/2018 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süre dolmadan açıldığı anlaşılmakla bu istinaf nedeni de isabetli görülmemiştir. Davacı banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi bulunmakta olup davalı …’in sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen sözleşmede, sözleşmenin imzalandığı tarih yazılı değil ise de davalı şirkete 30/01/2012 tarihinde 25.000-TL kredi kullandırıldığından sözleşmenin 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde imzalandığı anlaşılmaktadır. 818 sayılı mülga BK’nın 484.maddesinde “kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mes’ul olacağı muayyen bir mikdar iraesine mütevakkıftır.” hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre kefalet akdinin geçerliliği, sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına ve kefilin sorumlu olacağı miktarın açıkça belirlenmiş olmasına bağlıdır. Sözleşme davalı … tarafından kefil olarak imzalanmış ise de kefalet miktarı sözleşmede yazmamaktadır. Bunun dışında taraflar arasındaki sözleşmenin limit kısmı da boş olup sözleşmenin diğer sayfalarında da kredi limiti yazılı değildir. Bu durumda kefalet akdi kurulurken davalının kefalet limiti ve miktarı yazılmaksızın imzalamış olduğu kefalet beyanı ve kefalet sözleşmesi geçersizdir. Geçersiz kefalet sözleşmesinden dolayı davalı kefil herhangi bir borç altına girmeyeceğinden davalı kefil …’in icra takibine itiraz yerindedir. Bu nedenle mahkemece davalı kefil … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı asıl borçlu şirkete rotatif kredi kullandırıldığı, kredili mevduat hesabı açıldığı, ayrıca kredi kartı tahsis edildiği görülmektedir. Kredi hesabının 28/02/2017 tarihinde kat ettiği, davalı şirkete 30/03/2017 tarihli ihtarnamenin 03/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, bir günlük sürenin ilave edilmesi ile temerrütün 05/04/2017 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bankaca gönderilen kat ihtarı ve ihtarda verilen süre sözleşme hükümlerine uygun olup, ihtar ve takip tarihleri arasında geçen süre dikkate alındığında bu yöne ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. TCMB nin ” Mevduat ve kredi faiz oranları ve katılma hesapları kar ve zarara katılma oranları ile kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler hakkında tebliğ”in 4.maddesinin 1.fıkrasına eklenen cümle ile “KMH hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2.4.2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Kredi Kartı İşlemlerinde uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkındaki Tebliğ’in (Sayı 2006/1) in 3.maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faizi oranlarını geçemez” hükmünü haizdir. Somut olayda da davacının alacağının dayanağının bir kısmını davalıya tahsis edilen kredi kartı ve kredili mevduat hesabı oluşturmaktadır. Davacı tarafça bu hükme uygun olarak % 22,08 akdi faiz ve %28,08 oranında temerrüt faizi talep edilmiştir. Akdi faiz ve temerrüt faizi oranları TCMB tarafından belirlenmekte olduğundan davalı tarafın aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Rotatif kredi yönünden ise GKS’nin 19.maddesinde temerrüt faizinin, bankaca uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden belirleneceği, bilirkişi tarafından da tespit edildiği üzere davacı banka tarafından % 26 faizin % 50’sinin ilavesi ile belirlenen yıllık % 39 oranında faiz sözleşmeye uygun olduğu anlaşılmaktadır Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde kat tarihi 28/02/2017 tarihi itibariyle; KMH kredisinden 10.369,45-TL asıl alacak tespit edilmiş ise de taleple bağlı kalınmak suretiyle 10.004,38-TL asıl alacak üzerinden 222,60-TL işlemiş akdi faiz, 226,47-TL işlemiş temerrüt faizi, 22,45-TL BSMV olmak üzere toplam 10.475,90-TL alacak; BCH Rotatif Krediden doğan alacak 5.460,44-TL olarak tespit edilmiş ise de taleple bağlı kalınarak 5.199,88-TL asıl alacak, 138,03-TL işlemiş faiz, 165,63-TL işlemiş temerrüt faizi, 15,18-TL BSMV olmak üzere toplam 5.503,54-TL alacak; Kredi kartı ile ilgili davacının takip talebindeki asıl alacak ve işlemiş akdi faiz taleplerine bağlı kalınarak 14.793,62-TL asıl alacak, 1.537,61-TL işlemiş faiz, 323,09-TL işlemiş temerrüt faizi, 108,91-TL BSMV olmak üzere toplamda 16.763,23-TL alacak tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı bankanın icra takibindeki talepleri de dikkate alınarak davalı şirket yönünden yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sonuç olarak; davalı kefil … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davalı …’in istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davalı … yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden ise davanın kısmen kabulüne, toplam 32.742,67 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden Kmh ve kredi kartından kaynaklanan 24.798,62-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında, BCH’dan kaynaklanan 5.199,88-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, hükmolunan 32.742,67-TL alacağın %20 sine tekabül eden 6.548,53 TL icra inkar tazminatının davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı …’in istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/667 Esas – 2019/817 Karar sayılı 11/11/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında davalı … A.Ş.’nin itirazının kısmen iptali ile takibin; -… nolu KMH kredisi yönünden, 10.004,38-TL asıl alacak, 222,60-TL akdi faiz, 226,47-TL temerrüt faizi, 22,45-TL BSMV olmak üzere toplam 10.475,90-TL alacak üzerinden asıl alacak 10.004,38-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizine %5 BSMV uygulanmak suretiyle devamına, … nolu … kredi yönünden, 5.199,88-TL asıl alacak, 138,03-TL akdi faiz, 165,63-TL temerrüt faizi, 15,18-TL BSMV olmak üzere toplam 5.503,54-TL alacak üzerinden asıl alacak 5.199,88-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizine %5 BSMV uygulanmak suretiyle devamına, … nolu kredi kartı alacak istemi yönünden, 14.793,62-TL asıl alacak,1.537,61-TL akdi faiz, 323,09-TL temerrüt faizi, 108,91-TL BSMV olmak üzere toplam 16.763,23-TL alacak üzerinden asıl alacak 14.793,62-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi ve temerrüt faizine %5 BSMV uygulanmak suretiyle devamına, -Fazlaya dair istemin reddine, -Hükmolunan 32.742,67 TL alacağın %20 sine tekabül eden 6.548,53 TL icra inkar tazminatının davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesine, Davalı … yönünden davanın reddine,” İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak ; “Alınması gereken 2.236,65‬-TL nispi karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.200,75‬‬-TL’nin davalı … A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 71,80-TL peşin harçların davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 900-TL bilirkişi ücreti, 174,60-TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.074,60-TL yargı giderin davanın kabulü oranında hesaplanan 1.018-TL’sinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davacı lehine taktir olunan 3.929,12-TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” Davalı … tarafından yatırılan 559,4‬0-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Alınması gereken 2.236,65-TL istinaf karar harcından davalı … A.Ş. tarafından peşin yatırılan 559,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.677,25‬-TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafça yapılan 83,40-TL istinaf yargı giderinin davanın kabulü oranında hesaplanan 79-TL’sinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 119,10-TL istinaf yargı giderinin davanın reddi oranında hesaplanan 5-TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022