Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/580 E. 2020/638 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/580
KARAR NO : 2020/638
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI : 2018/1077 Esas-2019/1021 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/07/2020
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından Birleşik Ürün Sigorta Poliçesi kapsamında 30/06/2016-30-06/2017 tarihleri arasında dönem için dava dışı ….A.Ş. lehine poliçe düzenlendiğini, 21/05/2017 tarihinde davalı şirkete ait …. Hatlı … kod numaralı otobüsün kalkış yaptığı Kadıköy İskele Durağında geri manevra yaptıgı esnada otobüs durağına çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, çarpma sonucu durağın devrildiğini ve durağın camlarının kırıldığını, eksper tarafından yapılan incelemede oluşan zararın belirlendiğini ve tazminatın ödendiğini, meydana gelen kaza sonucu poliçe teminatı kapsamında bulunan durak zarar görmesinden … kod numaralı otobüsün maliki olan davalı şirketin sorumlu olduğunu,kanun gereği rücu oluştuğunu, ancak davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibe itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili,müvekkilinin dava konusu kazaya karışan aracın ruhsat sahibi,sahibi, otobüsün işletmecisi veya şöförün işvereni olmaması nedeniyle davada taraf olarak gösterilmesinin hukuken mümkün olmadığını ve husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline kusur izafesinin mümkün olmadığını, davanın hat kiralama sözleşmesi kapsamında işleten sıfatına haiz otobüsün malikinin ….ltd. Şti firması olduğunu, müvekkilinin sadece otobüsün işlettiği hattı kiralama yetkisinin bulunduğunu, araç kodu … olan otobüs ile ilgili Anadolu Dar Bölge Taşıma İşi Yaptırılması Sözleşmesi ile … kodlu … plakalı aracın ruhsat sahibinin dava dışı …..Ltd. Şti. olduğuna dair ruhsatın dilekçe ekinde sunulduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, gerek KTK md 67/b ve gerekse KTY md.137/1 ve 2-d hükümlerinde ..bir aracın geri manevrası sürücünün görüşüne açık alanda emniyetle sağlanamıyor ise, tehlikesizce geriye hareket edebilmeleri ve uyarılmaları için bir gözcü bulundurmaları gerektirdiği,şöförün gerek gözcü bulundurmaması, gerekse dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle tam kusurlu olduğu, davalı vekilinin kazaya karışan aracın ruhsat sahibi, otobüsün sahibi, otobüsün işletmecisi veya otobüsü kullanan şöförün işvereni olmadığı dolayısıyla davada taraf olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı ve bu nedenlerle pasif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dava konusu ….hatlı … kod numaralı otobüsün davalı şirket tarafından ihale edilerek 3. kişilere hizmet görmesi nedeni ile verildiğini, davalı kurumun otobüsün işletmecisi olmadığı yönündeki tespitinin bu nedenle hatalı olduğunu, davalı kurumun malik olmasa dahi ilgili aracın faaliyetinden kaynaklı ekonomik kazanç elde ettiğini, ulaşım faaliyetinin bir kamu hizmeti faaliyeti olduğunu, davalı şirket tarafından hangi araçların hangi şirkete satıldığı veya kiralandığının bilinmesinin mümkün olmadığını,davanın açılmasına sebebiyet verenin davalı taraf olduğunu ve icra takibinde ileri sürülmeyen husumet itirazının tamamen kötüniyet taşıdığını, dava önce ayrıca kendilerine hiçbir belge iletilmediğini ve açıklama da yapılmadığını,davanın reddine yönelik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu düzenlenmiş olup; 2918 sayılı kanunun (1)Madde 85(Değişik birinci fıkra: 17/10/1996 4199/28 md.)”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa,motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilenbiletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. “şeklinde düzenlenmiştir.Aynı madde de;işletenin ve araç işleticisi teşebbüsün sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir. Somut olayda davalı her ne kadar özel halk otobüsünün maliki olmasa da özel halk otobüsleri davalıdan aldıkları çalışma ruhsatı ile çalışmakta, bu otobüslerde belediye kart kullanılabilmekte ya da davalının sorumluluğunda bilet kesilmektedir. Başka bir deyişle özel halk otobüsleri tamamen bağımsız değil, davalının denetim ve kontrolündedir.Bu nedenlerle davalının halk otobüsünün sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve otobüsün maliki işleten şirket ile birlikte işleten sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.(Yargıtay 17 HD nin 2014/3127 esas ,2015/12334 karar sayılı ve 18.11.2015 tarihli ilamı da aynı yöndedir.)Hükmün HMK 353(1)a-6 maddesi uyarınca hükme tesir edecek derece de delillerin değerlendirilmemesi kapsamında kaldığı sonucuna varıldığından davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1077 Esas- 2019/1021 Karar sayılı 04/11/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının isteği halinde yatırana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 03/07/2020