Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/58 E. 2020/66 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/58
KARAR NO : 2020/66
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI : 2019/239 Esas 2019/426 Karar
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Görevsizliğe ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı bankanın Sultanhamam şubesi nezdinde müştereken … numaralı hesap ve buna bağlı alt hesaplar, yine müvekkillerinden …’ ın münferiden … numaralı hesap ve buna bağlı alt hesaplarla vadeli mevduat hesabı açtıklarını, müvekkillerinin 2018 yılı Mayıs ayında hesap ve bağlı alt hesaplarını kontrol ettiklerinde talimatları olmaksızın sahte imzalı talimatlarla hesaplar arası virman işlemleri yapıldığını, bahse konu bankanın taahhüt ettiği faiz oranında faiz ödemesi yapmamak için hesaplar arasında virman yaparak tam ve eksiksiz faiz ödemesi yapıldığı yönünde aldatıcı hareketlerde bulunulduğunu tespit ettiklerini,çok sayıda alt hesap açıldığını, müvekkilleri aleyhine işlenen suçlar ve müvekkillerinin çok yüksek tutarlarda maddi zararlara uğraması nedeniyle davalı banka şubesi yetkilileri ve çalışanları aleyhine İstanbul CBS’ nin 2018/153615 soruşturma numaralı dosyasıyla şikayette bulunulduğunu beyanla davalarının belirsiz alacak davası olarak kabulüyle, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000-TL ve 10.000-USD’ nin fiili ödeme günündeki kur karşılığı üzerinden ihtarname tarihi olan 11/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde dava konusu hesabın ticari işletme ile ilgili olduğunu, söz konusu davanın ticari nitelikli bir dava olduğunu, uyuşmazlığın ticari nitelikte olması nedeniyle davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyanla görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece; davacıların banka nezdinde bulunan vadeli hesaplarında davalı bankaca haksız uygulamalarda bulunulduğu, davacılar vekilinin 23/10/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında müvekkillerinin bu hesapları kişisel yatırım amaçlı kendilerine birikim olsun diye açtıklarını beyan etmesi karşısında; davacıların ticari veya mesleki amaçla hareket etmediği,bu haliyle kişisel yatırım amaçlı hesapların açıldığı ve yapılan işlemin tüketici işlemi sayıldığı ve davacıların tüketici konumda oldukları (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2017/1895 Esas, 2017/1969 Karar sayılı ilamı), 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri gereğince bu tür davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle ,mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; TTK 4/f maddesi gereği dava konusu uyuşmazlığın ticaret mahkemelerinde görülmesi gereken ticari dava niteliğinde olduğunu, müvekkili bankanın Sultanhamam Şubesi müşterisi olan … – … ortak hesabının 09/03/2017 tarihinde açıldığını, söz konusu hesaptaki işlemlerin hesapta vekil olarak hareket eden İsfendiyar … tarafından gerçekleştirildiğini, hesap sahiplerinin vekil … sahibi olduğu … Holding bünyesinde çalışan kişiler olduğu bilgisinin alındığını, … Holding bünyesinde bir faktoring şirketi olan ….A.Ş.’de bulunduğunu, hesabın yatırım amaçlı, birikim olsun diye açılan bir hesap niteliğinde olmadığını, bu nedenlerle görevsizlik kararının kaldırılarak esas yönünden incelemeye geçilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davacılara ait mevduat hesaplarında yapıldığı iddia olunan usulsüz işlemler nedeniyle zararın tazmini istemine ilişkindir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/1-k Maddesinde. Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak, 3/1- ı bendinde ise Tüketici işlemi ” Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” Somut olayda; davacıların ayrı ayrı gerçek kişi ticari işletme kaydı mevcuttur. Gerçek kişi tacir ,işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Ortak hesap sahibi davacılar 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi kapsamında tüketici olmadığı gibi, yapılan işlemlerin hacim ve boyutuna göre de taraflar arasındaki işlem de aynı kanunun 3/-l-l maddesi kapsamında tüketici işlemi değildir. Tüketici işlemi olmayıp, taraflardan birinin tüketici sıfatını taşımadığı davalar, aynı kanunun 73/1.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemelerinde görülemez. Mahkemece ;görevli olduğu halde görevsizlik kararı verilmiş olmakla, davalı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile HMK’nun 353(1)a-3 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2019 Tarih 2019/239 Esas 2019/426 Karar sayılı hükmün HMK 353(1)a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA;”Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE”İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/01/2020