Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/579 E. 2020/481 K. 14.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/579
KARAR NO: 2020/481
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2016/1120 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/05/2020
İlk derece mahkemesince verilen 26/02/2020 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile icra takibine konu edilen çeklerdeki imzaların davacıya ait olmadığının açıkça anlaşıldığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, dava konusu çekler ile Bucak İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibin devam ettiğini ve müvekkilinin taşınmazı için satış günü verildiğini, bilirkişi raporuna göre de usul ve yasaya aykırı şekilde icra takibi yapıldığının belirtildiğini açıklanan nedenlerle davacı adına telafisi imkansız zararlar meydana gelmemesi için bilirkişi raporu da dikkate alınarak icra takibinin tedbiren dava sonuna kadar geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dosyasının incelenmesinde takibin 16/06/2014 tarihinde başlatıldığı, davanın ise 30/06/2015 tarihinde yani takipten sonra açıldığının anlaşıldığı, İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca takip başladıktan sonra takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu olan 2 adet çekin imzasının müvekkiline ait olmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, icra dosyasında müvekkili adına kayıtlı gayrimenkulün hissesinin satışa çıkarıldığını ve birinci satış gününün 04/05/2020; ikinci satış gününün 29/05/2020 günü olduğunu, gayrimenkulün satılabileceğinden telafisi mümkün olmayan büyük bir zararın ortaya çıkacağını, HMK 389 maddesi gereğince satışın durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, sahtelik iddiasına dayalı olarak senetler hakkında İİK 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” 6100 Sayılı HMK 389. Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Aynı yasanın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”Şeklinde düzenlenmiştir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacı icra takibinin durdurulmasını talep etmiş ise de İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez.Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/05/2020