Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/566 E. 2020/648 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/566
KARAR NO : 2020/648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : 2018/345 Esas-2019/187 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/07/2020
Hukuki yarar yokluğundan dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2011 yılında … ile ortak davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ni kurduklarını, diğer ortağın hastalık bahanesi ile hissesini Zeytinburnu …. Noterliği’nin 7.7.2015 tarihili hisse devir sözleşmesi ile davalı …’e devrettiğini, davalının tek imzalı yetkili olduğunu, müşterisi … firmasının ödeme yapmaması nedeni ile yapılan görüşme sonrası ödemelerin satış temsilcisi … elden yapıldığını, bu şekilde şirketin pek çok alacağının satış müdürü ve ekibi tarafından alındığını ve bu hususu eski ortak … bildiğini öğrendiğini, satış müdürü ve çalışanları işten kovduklarını, eski ortak … yeni şirket kurarak işten atılanları alarak rakip firma üzerinden satış yaptığını, şirket defter ve kayıtlarına ulaşamadığı gibi kendisine bilgi verilmediğini, şirket müdürünün tek ortak gibi şirketi yönettiğini, müvekkilinin imzası taklit edilerek banka talimatları 22.12.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi, araç kira sözleşmeleri yapıldığını, bir kısım çeklerin kasaya alınmadığını,şirket müdürü …’in şirket müdürlüğünden azline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE SÜREÇ:Mahkemece, davalı …’in müdürlük görevini kötüye kullandığı, özen ve bağlılık yükümünü ağır bir biçimde ihlal ettiği ve davalı şirket müdürünün azli için haklı nedenlerin oluştuğu ispat edilemediğinden davalı … aleyhine açılan davanın sübut bulmadığından reddine; şirket müdürünün azli davasında husumetin azli istenen müdüre yönetilmesi gerektiğinden davalı şirkete yönelik davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir Anılan kararın istinaf edilmesi üzerine, Dairenin 2018/50 Esas-2018/401 Karar sayılı ve 12/04/2018 tarihli kararı ile; şirket defterlerinin usulüne ve gerçeğe uygun olarak tutulması yükümlüğünün muhatabının davalı şirket müdürü olduğunu, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/615 Esas sayılı dosyası ile yargılaması süren davalı … tarafından açılan şirketin feshi davası akibetinin ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/21698 soruşturma sayılı dosyası akibetinin araştırılması, yapılan cezai soruşturma ve açılan dava sonucuna ve toplanan delillere göre somut olarak davalının hangi eylemlerinin ana sözleşme ve yasaya aykırı olduğunun ortaya konulması ve buna göre davalının idare yetkisinden azlinin gerekli olup olmadığı, fesih davasının sonucuna göre dava açılmasında hukuki yararın devam edip etmediğinin değerlendirilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile H.M.K.’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince değerlendirme yapmak ve dava yeniden görülmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce Dairemiz’in 2018/50 Esas-2018/401 Karar sayılı ve 12/04/2018 tarihli kararı uyarınca eksiklikler giderilmiş ve bir davada hukuki menfaatin bulunup bulunmadığı konusunun mahkemece; tarafların dava dosyasına sunduğu deliller, çerçevesinde (kural olarak davanın açıldığı tarihe göre) kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gerektiği, davacının dava açarken hukuki menfaati mevcut ise de; dava devam ederken hukuki menfaatinin sona erdiği gerekçesiyle HMK’nun 114/1-h maddesi ve HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedeceğini, yerel mahkemece eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, somut delillerin incelenmesi halinde davanın lehine sonuçlanacağını, davalı tarafın davaya süresi içinde cevap vermediğini, davalı şirkete çıkartılan 18/01/2016 tarihli muhtırada; kesin süre içerisinde defterler ibraz edilmediği takdirde HMK.’nın 22/5 maddesi gereğince defter ibrazı talep eden davacının iddiasının ispat etmiş sayılacağına karar verileceğinin ihtar edildiğini, davalının bu muhtıraya cevap vermediği gibi Darıca İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazı neticesinde de bir sonuca ulaşılamadığını,18/05/2017 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı uyarınca ticari defterlerin dosyaya ibrazı için davalı …’e muhtıra çıkarıldığı, herhangi bir sonuç alınamadığını, İlk Derece Mahkemesi’nin daha önce vermiş olduğu ara karar ile çeliştiğini, cevap vermeme halinin HMK.’nın 222/5 fıkrası gereğince de davayı kanıtladığını gösterdiğini, haklı olan müvekkilinin mağdur olmasına yargılamanın gereksiz yere uzamasına neden olunduğunu, dosyanın yeniden yerel mahkemeye göndermesinin müvekkilinin mağduriyetini bir nebze de olsa gidermişse de yargılamanın gereksiz yere uzadığından bağlantılı şirketin feshi davasının karara çıkarak kesinleştiğini, müvekkilinin dava açarken hukuki menfaati olduğunun belirtilmesine rağmen yargı gideri ve vekalet ücretini müvekkiline yüklemesinin çelişkili olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/21698 soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; müşteki … tarafından verilen 07/12/2015 tarihli şikayet dilekçesi ile şüpheliler … vd hakkında … Ltd.Şti.’ne zararı uğratmak ve kendilerine haksız kazanç elde etmek maksadıyla örgüt faaliyeti çerçevesinde resmi ve özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanmak suçlarını işleyen şüphelilerin cezalandırılması için kamu davası açılması talep edilmiştir. Soruşturma kapsamında müşteki ve şüphelilerin ifadeleri alınmıştır. Ayrıca imza örnekleri alınmış, mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış olup, soruşturma devam ettiğinden bir karar verilmediği tesbit edilmiştir. Mahkemenin 2015/615 Esas, 2017/728 Karar sayılı dosyanın incelenmesinde; davacı … tarafından şirketin feshi ve tasfiyesi davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda 05/10/2017 tarihli karar ile davanın kabulüne, Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı olan davalı … San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak mali müşavir …’ın atanmasına karar verildiği, kararın 18/12/2017 tarihinde kesinleştiği şirket müdürünün azli davasının konusunun kalmadığı anlaşılmıştır. HMK 331-(1) madde de “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek olmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderini takdir ve hükmeder “şeklinde düzenlenmiştir. Açılan şirket müdürünün azli davasında ilk derece mahkemesince birden çok kez davalılara şirketin ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için tebligat yapılmış ise de davalılar tarafından davete uyulmadığından davalı şirketin kayıtları incelenememiş ,bilirkişi tarafından yapılan inceleme de şirketin merkez adresinde bulunmadığı tesbit edilmiştir. Davalı şirket müdürünün vekili duruşmaları takip ettiği halde şirket defterlerinin muhasebeci de bulunduğu muhasebecinin isim ve adresini bilmedikleri yolunda beyanda bulunmuş, defterlerin temini için Emniyet makamlarına yazı yazılmasından da bir sonuç alınamamıştır.Huzurda ki dava şirket hakkında açılan özel hukuk hükümlerine göre açılmış mali sonuçları olan bir dava olmayıp bizzat şirket müdürünün şahsı hakkında açılmış dava olduğu gözetildiğinde ve davacı iddiaları nazara alındığında davacı şirket ortağının davalı şirket müdürünün azlini istemekte haklı olduğu sonucuna varılmıştır.Mahkemenin ve bilirkişinin bu yönde ki çabaları sonuçsuz kaldığından azil koşulları hakkında bir değerlendirme yapılamamıştır. Şirket müdürünün aleyhinde açılan dava da davalı şirket müdürün yükümlülüğünde olduğu halde şirket kayıt ve defterlerini gerek mahkemeye gerekse emniyet makamlarına da sunmaması nedeniyle inceleme yapılamadığından davacı azil talebinde haklı bulunduğundan davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Dava, haklı nedenlerle şirket müdürünün azli istemine ilişkindir. Limited şirketin ortaklarına ait idare ve temsil yetkilerinin kaldırılması istemli olarak açılan davalarda husumetin, idare ve temsil yetkisinin kaldırılması istenen ortağa yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca limited ortaklığa husumet düşmemektedir. Nitelik itibariyle husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli bir itirazdır. Bu durumda, davalı şirket hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiş ,davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan kabulune ,hükmün kaldırılmasına ;davalı şirket müdürü hakkında ki azil davasının konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına ,davacı yararına yargı giderine hükmedilmesine ,davalı şirket hakkında ki davanın pasif husumet yokluğudan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/345 Esas-2019/187 Karar sayılı ve 21/02/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA;1-” davalı … yönünden konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, 2- Davalı şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE”İlk derece yargılamasına ilişkin olarak;”Alınması gerekli 54,40- TL harçtan; davacı tarafından peşin yatırılan 27,70- TL harcın mahsubu ile bakiye 26,70- TL’nin davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafça ödenen 59,50- peşin harç ile , hakkındaki dava reddedilen şirket hakkında yapılan giderler ayrık tutulmak suretiyle hesaplanan 500- TL bilirkişi ücreti ve 449,75- TL tebligat ve müzekkere giderleri olmak üzere toplam 949,75- TL yargı giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekili için takdir olunan 3.400- TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, “Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, ” İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40- TL istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,Hükümden sonra davacı tarafça yapılan toplam 126-TL istinaf yargı giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/07/2020