Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/560 E. 2020/502 K. 21.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/560
KARAR NO: 2020/502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2019/816 Esas 2020/25 Karar
DAVA: Yargılamanın Yenilenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/05/2020
Yargılamanın iadesi isteminin reddine ilişkin hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından 2008/428 esas numarasıyla açılan alacak davasında 14/06/2011 tarihinde mahkemece davanın kabulune karar verildiğini, ancak işbu kararın davalılar tarafından temyiz edildiğini ve yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay ll. HDnin 2011/11787 Esas 2012/18306 Karar sayılı ve 15/11/2012 tarihli verdiği kararla davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğunu, mahkemenin de bozma kararına uyarak, davanın reddine karar verildiğini, kararın temyiz edildiğini ancak Yargıtay 11. HDnce 2014/23 Esas 2014/18847 Karar sayılı ve 02/12/2014 tarihli verilen kararla onandığını,davacı şirketin yetkilisi olan …’un yaptığı araştırma ve tespitler sonunda Yargıtay ll. Hukuk Dairesi üyelerinin bir kısmı hakkında yasadışı Fetö örgütüyle ilgili olarak soruşturma açıldığını ve 2 üyenin meslekten ihraç edildiği duyumlarını aldığını, bu bilginin doğruluğunun tesbiti mümkün olmadığından mahkemenin bu konuda araştırma yapıp haberin doğruluğu halinde müvekkili davacı ile ilgili verilen kararlarda imzası bulunan üyeler arasında da bu kişilerin olup olmadığının tesbitini talep ettiklerini, verilen kararlarda imzası bulunan hakimlerin ihraç edilmiş olmaları halinde bu durumun HUMK 375.1-a-b maddesi kapsamında mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmemesi ve hakimin dosyaya bakamaması gerektiğinden yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüyle davanın reddine ilişkin kararın kaldırılmasını ve davanın kabulune karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde; HSK bazı hakim ve savcılar ile somut dosyalar dışında, ihraç edilen hangi hakim veya savcının hangi dosyadan, karar ve eyleminden dolayı ihraç edildiği yönünde somutlaştırıldığını, yani baktıkları yargılama konusu ile irtibatlandırıldığını,ihraç kararlarında FETÖ/PDY ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmekle birlikte, hangi hakim veya savcının hangi kusurlu eyleminden dolayı meslekten ihraç edildiği açıklanmadığını ve ihraç gerekçesi bahse konu örgüt ile irtibat ve mensubiyet olarak gösterildiğini, bunun dışında ihraç gerekçesinde bireyselleştirme bulunmadığını, HSKnun ; hakim ve savcıların kusurları ile ihraçları arasında mesleki illiyet bağı kurmadığını, belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekili tarafından yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürülen sebebin Kanunun 375’nci maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin yargılamanın iadesi talebinin,HMK.nun 379/2’nci maddesi uyarınca esasa girilmeden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dava dilekçesi ile ihraçların doğruluğunun tespiti halinde HMK 375-1-a-b maddeleri kapsamında mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmemesi ve hakimin dosyaya bakmaması nedeniyle yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin oluştuğunun anlatıldığını, verilen kararların altında imzaları bulunan kişilerin ihraç edilmekle hakim sıfatını kaybettiklerini, kararın kaldırılmasını, Yargıtay’da kararların altında imzası olup daha sonra meslekten ihraç edilen üyelerin durumunun HMK 375/1-a-b kapsamında olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılarak lehine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, HMK 374 vd. m. uyarınca yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. HMK’nın 374. maddesi “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” hükmünü içermekte olup, HMK’nın 375. maddesinde ise yargılamanın iadesi sebepleri tahdidi olarak düzenlenmiştir. Bakırköy 3.ATM’nin 2008/428 esas sayılı dosyada davanın kabulune ilişkin verilen hüküm Yargıtay ll. HD nin 2011/11787 Esas 2012/18306 Karar sayılı ve 15/11/2012 tarihli ilamıyla davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak 26/09/2013 tarihli 2013/368 esas, 2013/417 karar sayılı hüküm ile davanın reddine karar verildiği,hükmün Yargıtay 11.HD’nin 02/12/2014 Tarihli 2014/23 E. 2014/18847 K. Sayılı kararı ile onanmış, karar düzeltme isteğinin Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 26/11/2015 Tarihli 2015/3444 E. 2015/12617 K. Sayılı kararı ile reddine karar verilerek hüküm 26/11/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı;bozma kararına iştirak eden hakimler arasında FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ihraç edilen var ise araştırılarak HMK 375.1-a-b maddesi kapsamında mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmemesi ve hakimin dosyaya bakamaması hali gerçekleştiğinden yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. Davacı tarafça iddialar somutlaştırılmadığı gibi ,karara iştirak eden Yargıtay üyesinin karardan sonra somut olayla doğrudan ilgili olmayan bir sebeble meslekten ihracı sözkonusu olsa dahi, bozma kararı ile ihraç kararı arasında doğrudan veya dolaylı bir bağlantının varlığının kanıtlanamadığı,araştırılması talep edilen bu durumun dahi mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmediği sonucuna da yol açmayacağı gözetildiğinde davacı tarafından ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 375. maddesinde sınırlı olarak sayılan nedenler arasında bulunmadığı kanaatine varıldığından, ilk derece mahkemesince bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 21/05/2020