Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/557 E. 2022/1715 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/557
KARAR NO: 2022/1715
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2020
NUMARASI: 2017/799 Esas – 2020/183 Karar
DAVA: İstirdat
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile iş ilişkisi içinde olan … tarafından keşide edilerek müvekkiline verilen çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıkması nedeniyle Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/239 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, çekin müvekkilinin ciro imzası taklit edilerek davalıya verildiğini öğrendiklerini, yine çeke dayalı olarak davalı tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, çekin arka kısmındaki ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını, ayrıca sonraki cirantalarla müvekkilinin ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek, çekin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; ilgili çekin müvekkiline, müvekkili ile aralarında ticari ilişki bulunan …Ltd. Şti’nin cirosuyla geçtiğini, çek bedeli ödenmediğinden müvekkili tarafından icra takibine konu edildiğini, sonrasında çek bedelinin …Ltd. Şti tarafıdan ödendiğini, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, keşidecisi tarafından davacıya ciro yoluyla verilen çekin davacının rızası dışında elinden çıktığı, davacının meşru hamil sıfatının bulunduğu, çek arkasında davacıya atfen atılan ciranta imzasının sahte olup Adli Tıp Kurumu raporuyla da davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, imza sahteliği niteliği itibariyle herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak defi niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, … Bankası Çorlu Şubesi’ne ait … çek no.lu, 15/04/2017 keşide tarihli, 9.500-TL bedelli ve keşidecisi … olan çekin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin çeki iyiniyetle iktisap ettiğini, müvekkilinin çekin arkasındaki imzaların geçerliliğini bilebilecek durumda olmadığını, çekin istirdatı için bile bile borçlu zararına iktisap edilmesi ya da hamilin iktisapta ağır kusurlu olması gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, rıza dışı elden çıkan çekin istirdatı istemine ilişkindir. TTK’nın 792. maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap ettiği veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haizdir. İspat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Davacı, davalının çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiğine yönelik delil sunmamış olup, davalı şirketin çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti de bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Çekte davacı adına yapılan cirodaki imza üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de sonrasında çekin …Ltd. Şti, …, …Ltd. Şti tarafından sırasıyla ciro edildiği, ciro zincirinde kopukluk bulunmadığı ve davalının çeke şeklen geçerli bir şekilde hamil olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imza sahteciliğine dayalı mutlak defisinin menfi tespit davasında ileri sürülmesi mümkün ise de, istirdat davasında TTK’nın 790. maddesine göre yetkili hamil olduğu hususu şekli ciro incelemesi ile belirlenen davalının kötüniyeti veya ağır kusuru davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Ancak davalının çeki iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğuna bir delil bulunmadığından mahkemece davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2020 Tarih 2017/799 Esas 2020/183 Karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İspatlanamayan davanın REDDİNE” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 162,24- TL peşin harçtan mahsubu ile 81,54‬-TL fazla harcın talep halinde davacıya iadesine, Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı vekili için AAÜT uyarınca takdir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 162,23‬-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan 50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2022