Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/536 E. 2020/524 K. 22.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/536
KARAR NO: 2020/524
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2019
NUMARASI: 2018/643 Esas-2019/696 Karar
DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/05/2020
Davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı arasında düzenlenen protokol başlıklı sözleşmeye göre Antalya … Noterliği’nin 25/07/2007 tarihli devir sözleşmesi ile … isimli ticari işletmenin müvekkiline devredildiğini, işletmenin devir bedelinin 240.000- TL olduğunu, devir bedeli karşılığı 30 eşit taksitte ödenmek üzere 8.000- TL tutarlı senetler düzenlendiğini, yine devir bedelinin teminat altına alınması amacıyla davalı lehine, devralan şirket yetkilisi müvekkili …’in annesi adına kayıtlı bulunan Bakırköy ilçesi … Mahallesinde bulunan … ada … Parsel sayılı taşınmaz üzerine 25/07/2007 tarihli ve 240.000- TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, müvekkilleri tarafından sözleşme bedelinin tamamen davalıya ödendiğini, ancak buna rağmen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmadığını belirterek dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak 240.000,- TL tutarında ödeme yapıldığının doğru olduğunu, ancak davacı şirketin halen müvekkiline borçlu olduğunu, davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, ipoteğin terkinini isteme hakkının taşınmaz malikine ait olduğunu, oysa açılan davada davacıların taşınmaz maliki olmadığını, ipoteğin protokol bedeli ile birlikte tüm diğer masrafları, temerrüt faizi ve avukatlık ücretini kapsadığını, bu nedenle ipotek teminatının 240.000,- TL ile sınırlı olmadığını, bu bedeli aşan masrafları da kapsadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı şirket lehine ipotek tesis edilen dava konusu taşınmazın davacılar adına kayıtlı olmayıp dava dışı … adına kayıtlı olduğu, ipoteğin terkinini isteme hakkı taşınmaz maliki olan …’a ait olup, taşınmaz maliki olmayan davacıların ipoteğin terkinini isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkillerinin sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüklerine yerine getirdiğini, tamamının keşidecisi … Limited Şirketi ve …, lehtarı da … olan ve toplamda 30 adet senedin düzenli bir şekilde davalıya ödendiğini ve senetlerin davalı tarafından müvekkillerine iade edildiğini, senetlere ilişkin ödeme makbuzları ve senetlerin onaylı örneklerinin dosyaya sunulduğunu, ipoteğin belirtilen kurumun devri nedeniyle teminat amacıyla verildiği ve ipotek konusu borç miktarı olan 240.000,- TL tutarının davalıya ödendiği noktalarında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, müvekkillerinin davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, ipoteğin yalnızca kurumun devri amacıyla tesis edildiğini, taşınmaz maliki …’ın dava devam ederken vefat etmiş olup mirasçılarının vekaletinin sunulduğunu, dosya kapsamında bulunan belgelerden ipotek konusu borcun ödendiğinin belli olduğunu, bu hususun davalının da kabulünde olduğunu, buna rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi ihtimali olduğundan ve müvekkillerinin mağdur edilmemesi amacıyla, dava konusu taşınmaz üzerine bir karar verilinceye kadar satışa engel nitelikte ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, öncelikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine satışa engel nitelikte ihtiyati tedbir konulmasını, İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılmasını, müvekkillerinin davayı açmakta hukuki yararı olduğundan ve taşınmaz mirasçıları da davaya dahil edildiğinden ipotek konusu borç ödendiğinden, İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ve 25.07.2007 tarih ve … yevmiye numaralı, 240.000,- TL tutarındaki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait yabancı dil kursunun davacı şirkete 240.000,- TL bedelle devrine ilişkin olarak taraflar arasında protokol düzenlendiği, devir bedelinin teminat altına alınması maksadıyla davacı şirket yetkilisi …’in annesi olan … adına kayıtlı İstanbul İli Bakırköy İlçesi … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine devreden davalı şirket lehine ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. TMK’nın 883.maddesine göre, alacak sona erince ipoteğin terkinini isteme hakkı ipotekli taşınmazın malikine aittir. Somut olayda davalı şirket lehine ipotek tesis edilen dava konusu taşınmaz, davacılar adına kayıtlı olmayıp dava dışı … adına kayıtlıdır. Adı geçenin davacı gerçek kişinin annesi olduğu ,yargılama sırasında vefat ettiği davacının da mirasçısı bulunduğu anlaşılmakla birlikte bu kez … mirasçıları tarafından açılması gereken dava da davacıdan başkaca mirasçı da bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle yukarıda belirtildiği üzere ipoteğin terkinini isteme hakkı taşınmaz maliki olan …’a ait olup, taşınmaz maliki (ipotek veren )olmayan davacıların ipoteğin terkinini isteme hakkı bulunmamaktadır. Bu itibarla davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.22/05/2020