Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/533 E. 2020/501 K. 21.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/533
KARAR NO: 2020/501
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2019/410 Esas-2020/74 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi (Hasımsız)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/05/2020
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, … Mah. … Caddesi … Sokak No:… Çekmeköy/İstanbul adresindeki … isimli, … ticaret sicil nolu ticari işletmesinde 26/09/2019 tarihinde yaşanan hırsızlık nedeni ile 2017 yılına ait … şahıs firmasına ait ticari defterlerinin, faturalarının, vergiye esas belgelerinin ve sair her türlü evraklarının zayi olduğunu, TTK madde 82(7) maddesi uyarınca 2017 yılına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, hırsızın ekonomik değeri çok daha yüksek eşyayı çalmak yerine, gece vakti hacimli sayılabilecek ve ekonomik değeri yok denecek kadar az olan ticari defterleri aldığı iddiasının tutarlı olmadığı ve sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ticari defterlerin hacimleri sebebiyle bu defterlerin özel bir kasada muhafaza edilmesinin beklenilmeyeceğini, ticari defterlerin ekonomik bir değeri olmadığı gibi bu defterler için şirketlerde özel bir kasa bulundurulmadığı gibi herhangi bir banka kasasının da kiralanmadığını, davacı tarafın şirketinde şirketin arka tarafındaki imalat bölümünde bulunan camdan içeri girilmek sureti ile hırsızlık olayının meydana geldiğini, ticari defterlerin davacı tarafından her akşam eve götürülüp ertesi gün de geri getirmesinin beklenemeyeceğini, hırsızlığın işyeri içerisinde gece vakti meydana agelmiş olduğunu, davacı tarafın özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, defter incelemesinde kaçmak için bu davayı açmadıklarını, ortada gerçekten vuku bulmuş bir hırsızlık vakası bulunduğunu, işyerinde meydana gelen hırsızlık olayında hırsızın, ticari değeri olmayan ticari defterleri alıp götürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olmasının gerekçe gösterilemeyeceğini, davacı tarafın zayiine karar verilmesini istediği ticari defterlerinin incelenmesinden kaçacağı veya kaçınacağı herhangi bir durumun söz konusu olmadığını, ticari defterlerin kıymetli evrak olmadığını fakat saklama yükümlülüğü gerektirdiğinden kaybolması, çalınması veya herhangi bir şekilde ortadan yok olması durumunda sorumluluk altındaki kişilerin başlarının ağrımasına neden olduğunu, davacının iyi niyetinde kusur duyulacak herhangi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Uyuşmazlık davacının ticari işletmesinde 26/09/2019 tarihinde yaşanan hırsızlık nedeni ile 2017 yılına ait … Şahıs firmasına ait ticari defterlerinin, faturaların, vergiye esas belgelerinin ve sair her türlü evraklarının zayii olduğundan bahisle açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK 82/7 madde uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğraması halinde ziyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde zayii belgesi verilmesinin talep olunması gerekmektedir.Ancak; zayii belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması gerekmektedir. Dosya kapsamı incelendiğinde;davacının Alemdağ Polis Merkezi Amirliğinde alınan 26.9.2019 tarihli ifadesinde ,sabah işyerine geldiğinde işyerinde hırsızlık olduğu ticari defterlerinin ve faturalarının kaybolduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesine ekli belgelerin incelenmesinde hırsızlık olayının 26/09/2019 tarihinde meydana geldiği ve zayi belgesi talep eden davacının en geç bu tarihte zayi durumunu öğrendiği anlaşılmakla hakdüşürücü sürenin 26/09/2019 tarihinden itibaren işlemeye başladığı, davanın ise 15/10/2019 tarihinde açıldığı gözönüne alındığında somut olayda davacının olayı öğrendiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra zayi belgesi talep ettiği anlaşılmaktadır.15 günlük süre hakdüşürücü süre olup re’sen incelenmesi gerekir.İstinaf nedeni olarak ileri sürülmese de hakdüşürücü süre geçtiğinden davanın bu sebeble reddi gerekirken esastan incelenerek davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün kaldırılmasına davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/410 Esas-2020/74 Karar sayılı ve 11/02/2020 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 54,40- TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 44,40- TL harcın mahsubu ile bakiye 10,- TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi.21/05/2020