Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/524 E. 2020/617 K. 19.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/524
KARAR NO : 2020/617
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI : 2017/934 Esas- 2018/1097 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/06/2020
Davanın usulden reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davalı şirketin, dava dışı … ortağı oldukları iki ortaklı iken, hisse devirleri sonucunda dört ortaklı bir anonim şirket haline geldiğini, davalı şirketin temsil ve ilzama iki kişilik yönetim kurulunun müşterek imzayla yetkili olduklarını, davalı şirketin yeni ortaklık yapısına göre genel kurul yapılıp temsil ve idare konusunun yeniden görüşülüp bir karara bağlanacağına dair oyalamacalarla bu güne dek gelindiğini,her iki ortağın davalı şirketten her ay 12.000- TL’şer para aldıklarını,hukuka aykırı şekilde , biri 25.12.2017 tarihinde genel kurul çağrısını … ile süresinden sonra davacıya gönderdiklerini, gerek çağrı yazısı ve tebliği gerekse yapılacağı belirtilen olası 25.12.2017 tarihli genel toplantısı ve o toplantıda alınabilecek olası kararların; her yönden hukuka aykırı ve yok hükmünde olduğunu, bunun kabul edilmemesi halinde davacıya tespit edilecek pay bedelinin ödenmesi karşılığında ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı şirket temsilcisi; Meyda şirketine de yöneltilmesi gerektiğini,şirketlerince yapılmak istenen ve kendilerine de gönderilen genel kurulun yapılmasına ilişkin tamamen hukuka uygun olan çağrıya rağmen genel kurul toplantısının engellenmeye çalışıldığını, davacının hiçbir hakkının kullanılmasının engellenilmediğini, haksız rekabet iddiasını,davacı şirketinin de şirketlerinde aynı konuda faaliyet gösterdiğini ve haksız rekabette bulunduğunu, davalı şirketin ortağı olan davacı şirketin ambulans yapma işinin kendi yapmaya başladığını yönetim kurulunun şirketi zarara uğrattığına dair iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, davacının ticari sicil kayıtlarına göre davalı şirketin ortağı olmadığı, şirket ortağının … olduğu, davacının ortaklığına ilişkin bir kayıt olmadığı, davalı şirket temsilcisi … 20/12/2018 tarihli duruşmada,devir bedelinin bir kısmı alınmadığı için devrin yapılamadığını beyan ettiği, davacı tarafın davalı şirket ticari sicil kaydına göre ortak olmadığı, davacının davayı açmakta aktif husumetinin bulunmadığı,taraf ehliyetine ilişkin dava şartı noksanlığı gerekçesiyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketin %24 ortağı olarak davalı şirkete karşı dava açmakta hakkı olduğunu, aktif husumet yönünden dava şartı engeli bulunmadığını, bu konuda aslında ihtilaf dahi bulunmayıp uyuşmazlık dışı olduğunu, davacının hisse devirleri neticesinde 12/10/2015 tarihinde davalı şirkette %24 ortak olarak kabulü ile kaydına dair davalı şirketin noterden 29/09/2015 tarihinde onaylı ortaklar pay defterinin ilgili sayfalarının örneklerinin mahkemeye ibraz edildiğini, davalı şirket tarafından dosyaya sunulan noter tasdikli ortaklar pay defterine ve kayıtlarına karşı ise, davalı şirket tarafından ne cevap dilekçesinde ne de aşamalarda itiraz ileri sürülmediğini, davalı şirketin ortaklar pay defterinde davacının ortak olarak kaydının olmadığının da ileri sürüldüğünü ve ispatlanmadığını, anonim şirketin hisse devri yoluyla ortağı olmak için davalı şirket yönünden hisse devrinin ve devir alanın ortak olarak şirket ortaklık pay defterine işleyip kayıt etmesinin hukuken gerekli ve yeterli olduğunu, bunun dışında devrin, ayrıca ticaret sicilinde tescil veya ilan edilmesinin şart olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin haklı nedenlerle feshi istemine ilişkin olup, dava dilekçesine ekli sunulan pay defterinin ilgili sayfalarında davacının şirket ortağı olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davalı temsilcisi cevap dilekçesinde; davacının;davalı şirketin ortağı olmasına karşın şirketin yaptığı ambulans yapma işini haksız rekabet oluşturacak şekilde kendi yapmaya başladığını,açılacak davalara hazırlık olması amacı ile bu amaçsız davayı açtığını belirtmiştir. Davalının 1 nolu delili davalı şirket genel kurulu toplantıya davetine karşı davacı şirketin keşide ettiği Ankara …Noterliğin 15.12.2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ,akabinde de davacı ve ….AŞ ile imzalanan 26.9.2015 tarihli pay devir ve paydaşlar sözleşmesidir.Davalı şirket yetkilisi 20/12/2018 tarihli duruşmada: “Bizde davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ediyoruz. Şirket hisselerinin %24 ünü davacıya, %51 ni …. Ltd. Şti ye sözleşme yaparak devir ettik. Ancak devir bedelini alamadıklarından devir yapılamadı,halen şirket eski sahipleri adına gözüktüğü” şeklinde beyanda bulunmuştur. Ticaret sicili yönetmeliğinin 103.maddesi limited şirketlerde esas sermaye geçişlerinin tescili düzenlenmiş ise de anonim şirket paylarının devrinin sicile tesciline ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Tüm anlatılanlara göre;TTK nun 499(4)şirketle ilişkilerde ,sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimsenin pay sahibi olarak kabul edilir” hükmü gözetildiğinde davacının davalı şirketin paydaşı olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı,bu husus Dairemizin 2018/1159 esas ,2018/912 karar sayılı ilamında belirtildiği,davacının davalı şirketin ortağı olduğu davalı tarafça cevap dilekçesinde ikrar edildiği gözetildiğinde ;davacı şirketin aktif husumet ehliyeti bulunduğu sonucuna varılmaktadır.Davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde olduğundan başvurusunun kabulüne,ilk derece mahkemesinin taraf ehliyetine ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine yönelik kararı kaldırılarak,davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/934 Esas-2018/1097 Karar sayılı ve 20/12/2018 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının kendisine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verildi. 19/06/2020